Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3105 E. 2023/3028 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3105
KARAR NO: 2023/3028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 22/06/2023
NUMARASI: 2023/265 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı dilekçesinde özetle; Talepte bulunulan …’ın İstanbul Avrupa Yakası bölgesinde görevli elektrik tedarik şirketi olan uyuşmazlık dışı … A.Ş’nin ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, ticari işletmesi olan … tesisat/hizmet numaralı kullanım yerinde elektrik enerjisi kullanmakta olduğunu, mezkur şirketi ihtiyati tedbir talep eden adına düzenlediği 2022/12 ve 2023/1-3 dönemleri normal elektrik tüketimi faturalarından da anlaşılabildiğini, aleyhine tedbir istenilen şirket tarafından, tedbir talep edenin mezkur kullanım yerinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile düzenlenen … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağına dayanılarak 22/03/2023 tarihli … numaralı ve 139.823,73 TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası ve ayn ı tarihli … numaralı ve 70.511,97 TL bedelli kaçak ek tüketim faturası ile toplam 210.335,70 TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik tespit tutanağının sureti, aleyhine tedbir istenilen şirket tarafından mevzuata aykırı olarak tedbir talep edene verilmediğinden sunalamadığını, tedbir talep eden tarafından, mezkur kullanım yerinde kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığını, aleyhine tedbir istenen şirket tarafından tedbir talep edene atfen ileri sürülen haksız eylem nitelikli kaçak elektrik kullanım iddiasının haksız, maddi ve hukuksal mesnetten yoksun olduğunu, aleyhine tedbir istenen şirket, kaçak elektrik tüketim bedeli talebine dayanak olarak ileri sürdüğü haksız eylem nitelikli kaçak elektrik kullanım iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, somut uyuşmazlığın tarafı ve özel hukuk tüzel kişisi olan aleyhine tedbir istenen şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlenen ve tedbir talep edenin imzasını içermeyen kaçak elektrik tespit tutanağının, aksi ispatlanıncaya kadar geçerli bir belge olmadığını, kaçak elektrik kullanım iddiasını ispata elverişli ve yeterli olmadığını, tedbir talep edenin sözleşmeli abone olarak elektrik enerjisi tükettiği kullanım yerinde iddia edildiği gibi kaçak elektrik enerjisi kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise mezkur faturalarla tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin, EPTHY’nin kaçak elektrik tüketiminin tespiti ile kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınması gereken tüketim miktarını ve süreyi belirleyen m. 42-49 hükümlerine, EPDK karar ve tarifelerine uygun hesaplanıp hesaplanmadığı, haksız ve hukuka aykırı olarak fazla tahakkuk yapılıp yapılmadığı, bu konuda uzman bilirkişi incelemesinin zorunlu olarak yaptırılacağı bir davada yargılama sonucunda mümkün olabileceğini, fakat aleyhine tedbir istenilen şirket tarafından, uyuşmazlık konusu mezkur faturalar ile kaçak elektrik tüketim borcu haksız ve hukuka aykırı olarak fazla tahakkuk yapılıp yapılmadığı, bu konuda uzman bilirkişi incelemesinin zorunlu olarak yaptırılacağı bir davada yargılama sonucunda mümkün olabileceğini, fakat aleyhine tedbir istenilen şirket tarafından, uyuşmazlık konusu mezkur faturalar ile kaçak elektrik tüketim borcu haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilmiş olsa da , EPTHY m. 40 ve m. 49 hükümlerinin elektrik dağıtım şirketi olarak kendisine tanıdığı, yetkiye dayanarak ihtiyati tedbir talep edenin ticari işletmesinde kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin kesildiğini, ticari işletmesinde kullanmakta olduğu olmazsa olmaz nitelikteki elektrik enerjisinin kesilmiş olması sebebiyle başka bir dağıtım şirketinden elektrik enerjisi temin edebilme imkanına da sahip olmadığından ticari ve ekonomik faaliyetini yürütemediğini ve bunun sonucu olarak, maddi yönden her geçen gün daha da artacak olan telafisi güç ve imkansız zarar ile karşı karşıya kaldığını beyan ederek 22/03/2023 tarihli … numaralı 139.823,73 TL bedelli ve 22/03/2023 tarihli … numaralı 70.511,97 TL bedelli faturaların borcundan dolayı kesilmemesi, kesilmiş ise verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/127 D.İş dosyasında verilen 11/04/2023 tarihli ara karar ile; İhtiyati tedbir isteyen vekilinin tedbir talebinin tedbir konusu fatura borçlarıyla sınırlı ve tedbire konu 22/03/2023 tarihli … numaralı 139.823,73 TL bedelli fatura ve 22/03/2023 tarihli … numaralı 70,511,97 TL bedelli fatura borçlarının toplamı olan 210.335,70 TL üzerinden HMK’nun 87. Maddesine göre 210.335,70 TL’nin %15’i oranında teminatın ihtiyati tedbir talep eden tarafça nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak yatırılması kaydıyla, tedbir talebinin kabulü ile ihtiyati tedbir isteyen …’ın ticari işletmesi olan … tesisat/hizmet numaralı … Mahallesi … Caddesi No:.. Oto Yıkama Esenyurt İstanbul adresindeki aboneliğine istinaden karar kesirleşinceye kadar ELEKTİRİĞİN KESİLMEMESİ VE KESİLEN ELEKTRİĞİN YENİDEN SAĞLANMASI YÖNÜNDE TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık HMK 392. Maddesi gereğince talep eden tarafından borcun %15 i oranında 31.550,35 TL nakdi teminat yatırılmasına veya aynı miktarda bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına, Miktar ve çeşidi yukarıda yazılı teminat, mahkeme veznesine depo edildiğinde, teminatın yatırıldığının karara şerh verilmesine, HMK 393/1 maddesi gereğince; tedbir kararının tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde tedbirin uygulanmasının istenilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmasına, HMK 393/3 maddesi “ihtiyati tedbir kararının uygulanması için, gerekirse zor kullanılabilir” hükmünün ihtarına, HMK 397/1 maddesinde ” ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi halde tedbir kendiliğinden kalkar” hükmü uyarınca tedbir kararının kalkacağının ihtarina, itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 22/06/2023 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Söz konusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, Kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının mevcut olduğu, kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğu, tedbirin %15 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, İhtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların Mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediği, davalı şirketin Anayasal haklarına aykırılık oluştuğu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mah- kemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin talep edenden alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/10/2023