Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3084 E. 2023/3051 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3084
KARAR NO: 2023/3051
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 13/09/2023
NUMARASI: 2023/500 Esas
DAVANIN KONUSU: Muarazanın giderilmesi – İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Esenyurt’ta kiraladığı işyerine taşınmış olup yeni makineler aldığını, elektrik aboneliği yaptırmak ve elektriğini açtırmak için davalıya müracaat ettiğini, davalı tarafından bahse konu adreste daha önce ki abonenin kaçak elektrik kullandığını ve cezası bulunduğu gerekçesi ile abonelik yapamayacaklarını ve elektrik açamayacaklarını müvekkili şirkete ilettiklerini, kiralanan işyerinde daha önceki kiracının kaçak elektrik cezası nedeniyle müvekkiline abonelik yapmayarak ve elektrik bağlanmayarak mağdur edildiğini,daha önceki kiracının borcu ve durumunun davacıyı bağlamadığını,davalının elektrik bağlatılabilecek tek kurum olduğunu, müvekkili şirketin , tekstil işi yapmakta olup elektriğin açılmaması nedeniyle şuanda çalışamadığını, davacının, işyerine elektrik bağlanmadığından iş yapamamakta telafisi güç büyük maddi ve manevi zararlara uğradığını, iflas etmesi tehlikesi bulunduğunu, müvekkili şirketin kiracısı olduğu mecurda, elektriksiz kalması her yönden telafisi güç maddi ve manevi büyük zararlara sebep olacağından … mah. …sk no:… (belediye tarafından dükkan numarası değiştirilmiş olup davalı kayıtlarında numara :… olarak gözükmektedir) Esenyurt/İstanbul adresinde bulunan … hizmet noktası numaralı işyerinde elektriğin açılması ile mercura elektrik bağlanması ve elektrik aboneliğinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu olduğu gözetildiğinde, kesintinin davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olabileceği, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, kaldı ki elektriğin geçici olarak bağlanması halinde bu elektrik bedelinin davalı tarafça tahsilinin yapılmasının gayet tabii olduğu, ayrıca, dava sonunda davanın reddine karar verilse dahi geçici elektrik bağlanması dava yönünden bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği , HMK’nın 389. maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile; “1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile, davacının başvuru yapmış olduğu … mah. …sk no:… Esenyurt/İstanbul adresindeki iş yeri ile sınırlı olmak üzere tedbiren ve takdiren 50.000 TL lık nakti yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu olarak teminatın kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde davacı tarafça mahkemesine yatırıldığında , eski aboneliğe ait borçlar hariç olmak üzere dava sonuna dek elektrik kullanım bedeli davalı tarafça tahakkuk ve tahsil edilecek biçimde, davacı yükümlülüklerinin yerine getirilmesi halinde bu yere tedbiren elektrik bağlanmasına, 2-İş bu ara kararın taraflara tebliğine”itirazı kabil olmak üzere 27/07/2023 tarihinde karar vermiştir.Tedbir kararına davalı vekilinin itirazı sonrası,mahkemece işin niteliği gereği elektriğin talep edenin işletmesi için olmazsa olmaz koşulu olduğu gözetildiğinde, kesintinin talep edenin ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olabileceği, bu haliyle talep edenin ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin talep eden aleyhine ağır zararlar doğuracağı, talep edenin işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği bu nedenle verilen tedbir kararının yerinde olduğu gerekçesi ile; “İtirazın reddine” istinafı kabil olarak 13/09/2023 tarihinde karar verilmiştir. Bu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, …’ın sözleşmeyi yapan kuruluş olmadığını, taraf sıfatına haiz olan … değil, … Satış A.Ş olduğunu,taraf değişikliğine muvafakat etmediklerini borçlunun kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğinden dolayı, önceki adres ile borçlu arasında bağlantı tespit edilmiş olabileceğinden, müvekkili kuruma olan borç tutarı ödenmedikçe ilgili adres adına yeni bir abonelik alınamadığını,davacı –borçlunun icra takibinde talep edilen borcun varlığına ilişkin iddiaları da haksız olup kabul etmediklerini,borçlu şirketin elektriğin kesilmesinin engellenmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını,davacının açmış olduğu dava zaman kazanmak amacı ile yapılmış, mahkemece verilen bu karar da borçlunun elektriği açılmış olduğundan ve artık kesilmeyeceği güvencesi ile tahsil imkanını ortadan kaldırdığını,davalının zarara uğratıldığını, düzenlenen faturaların usul ve yasaya uygun olduğu açıkça ortada olduğundan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, mahkemenin “geçici korumaya muhtaç hukuki yarar” ibaresi ile sadece borçlu şirketin menfaatleri korunmakta olup, müvekkili kurumun bu durumdan uğramış olduğu zarar hiçe sayılarak eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu belirterek tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, muarazanın giderilmesi, elektriğin kesilmemesi ve abonelik sözleşmesi akdedilmesi yönünden ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.Davada menfi tespit talep edilmemiştir. Husumet itirazının yargılama sırasında değerlendirilmesi gereklidir. HMK 389/1 maddesine göre “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda, davacının dava konusu işyerinin bulunduğunu bildirdiği yerde elektrik aboneliğinin kurulması ve davalının yarattığı muarazanın giderilmesini istediği,davacının abonelik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti yapılarak muarazanın giderilmesi hakkında bir karar verileceği, ancak yargılama sürecinde davacının elektriğinin kesilmesi halinde buranın işyeri olması nedeniyle ciddi zararlar doğacağı açıktır. Kaldı ki elektriğin geçici olarak bağlanması halinde bu elektrik bedelinin davalı tarafça tahsilinin yapılmasının gayet tabii olduğu açıktır. Ayrıca, dava sonunda davanın reddine karar verilse dahi geçici elektrik bağlanması dava yönünden bir kazanılmış hak teşkil etmeyecektir.Ayrıca teminat da belirlenmiştir. Mahkeme kararında açıkça belirtilen 50.000,00 TL’lik teminatın süresinde yatırılması halinde, davacının eski aboneliğe ait borçları hariç olmak üzere dava sonuna dek elektrik kullanım bedeli davalı tarafından mevzuata uygun yapılacak tahakkuk ve tahsil işlemleri sonrasında davacının yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda ve bunun devamında elektrik kesilmesinin tedbiren önlenmesine karar verildiği gözetilerek, söz konusu tedbir kararının bu şartlar altında verildiğinin açık olduğu, bunun dışında tedbir kararından sonra gelişen ödenmeyen fatura ile herhangi bir kaçak kullanım tahakkuklarının verilen ihtiyati tedbir kararı ile himaye altına alınmadığı belirlenmekle, gerek ödenmeyen ve gerekse olası kaçak tahakkukların yaptırımlarının davalı kuruma ait olduğu, teminatın bu aşamada yeterli olduğu görülmüştür. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince HMK’nın 389. maddesindeki koşullar gerçekleşmiş olduğundan davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/10/2023