Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2854 E. 2023/2836 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2854
KARAR NO: 2023/2836
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/07/2023
NUMARASI: 2023/468 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 03/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ..İİK Maade 257/1 uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denilmek üzere koruyucu tedbir öngörülmüştür. Detayları aşağıda açıklanmak üzere , Borçlu aleyhine ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başlatılmıştır. (EK:İcra Dosyası) İlgili icra dosyasının dayanağı … Seri No’ lu 27.10.2022 Tarihli Kaçak /Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı ile bu tutanağa bağlı olarak düzenlenen 11.11.2022 son ödeme tarihli 32.440,23 TL.bedelli fatura düzenlenmiştir. (EK:Fatura)İşbu dosya açısından, kesin delil niteliğindeki kaçak zapt tutanakları, zabıttaki tespitlerin somut olarak destekleyen endekslerin yaklaşık ispat koşullarını sağlamaktadır.Bu halde vadesi gelmiş olan borç için ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.(Ekte emsal kararlar sunulmaktadır. Davalı … tarafından kullanılan kaçak elektrik sebebiyle takip yapılmıştır: Borçlu …’ın yapılan kontrolde sözleşmesiz sayacı devre dışı bırakarak direkt bağlı enerji kullandığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda kaçak elektrik tespit tutanağı tutulmuş ve usulüne uygun olarak tahakkuk düzenlenmiştir.(EK: Kaçak Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı)Kaçak elektrik sebebiyle düzenlenen tahakkuka rağmen herhangi bir ödeme olmaması sebebiyle icra takibi açılmış ancak davalı –borçlunun icra takibinde talep edilen borca ve ferilerine ilişkin itirazları haksızdır. Şöyle ki, Elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 26.maddesinin 1-a.fıkrasında “Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak , perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi ’’ hükmünde belirtildiği üzere davalı borçlu kaçak elektrik tüketmiş olup 28.maddede belirtilen esaslara uygun olarak tutanak ve tahakkuklar hazırlanmıştır. Buna rağmen, aynı yönetmeliğin 31.maddesinde belirtildiği üzere; “ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür.” Hükmü hiçbir şekilde yerine getirilmemiş ve dava konusu olan icra takibinin açılışına sebebiyet vermiştir. Yine Yargıtay 3.Hukuk D. 2015/11944 E, 2015/20510 K sayılı kararında “Kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir. bu nedenle ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir.” ifadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağı aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklanmıştır. Hukuka uygun olarak faiz ve kdv talebimiz söz konusudur: Davalı –borçlunun icra takibinde talep edilen borcun ferilerine ilişkin itirazları da haksızdır. Şöyle ki, uygulanan faizlere ilişkin; Elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 15.maddesinin 4.fıkrasında ‘’Düzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere, gecikme zammı günlük olarak uygulanır.’’ hükmünde yer verildiği gibi aynı zamanda aynı yönetmeliğin 4.maddesinin i.bendinde belirtildiği üzere ; “Gecikme zammı : 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre belirlenen gecikme zammını” ifade ettiği dikkate alındığında; ödeme emrinde takip konusu asıl alacağa işletilen ve 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlaroranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı usul ve yasaya uygun olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. İşbu takibe konu olan ve ilgili yasa, yönetmelik ve EPDK kararlarına göre hesap edilen ve icraya konulan kaçak elektrik faturasını ödemeyerek itiraz eden davalı/borçlu aynı zamanda haksız ve kötü niyetlidir, bu nedenle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir. Tensiple beraber, Davalı-Borçlunun mallarına tedbir amaçlı öncelikle teminatsız olarak , mahkemeniz aksi kanaatte ise teminat sunulmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesi, 2-Borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanan %30,00 yıllık 6183 Sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına işbu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, Haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, 4-Mahkeme masrafı ile ücret-i vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 18/07/2023 tarihli ara karar ile; ” İhtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine kaçak elektrikten kaynaklanan ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının dayanağı … Seri Nolu 27.10.2022 Tarihli Kaçak /Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı ile bu tutanağa bağlı olarak düzenlenen 11.11.2022 son ödeme tarihli 32.440,23 TL. bedelli fatura düzenlendiğini, İİK Madde 257/1 uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denilmek üzere koruyucu tedbir öngörüldüğünü, muaccel halde bulunan borcun ödenmemesi ile alacaklı müvekkilin hakları tehlikeye düştüğünü, bu kapsamda, borçlu tarafından bilinen ve kötüniyetle ödenmeyen alacak rehinle de temin edilmediğinden, davalı şirketin malları üzerine borca yetecek kadar ihtiyati haciz konulmasının hukukun gereği olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilin muaccel hale gelen alacağı tehlikeye düştüğünü, benzer şekilde alınan ihtiyati haciz kararları da dikkate alınarak yerel mahkemece verilen 18/07/2023 tarihli ara kararla ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılarak davalı aleyhine öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise teminat sunulmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir.Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/10/2023