Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2853 E. 2023/2851 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2853
KARAR NO: 2023/2851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/06/2023
NUMARASI: 2023/565 Esas
DAVANIN KONU: İtirazın İptali
KARAR TARİH: 05/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davaya konu olan borcunun olmadığını iddia etse de bu iddiası yersiz ve dayanaksız olduğu,müvekkili şirketin ticari araç alım satımı faaliyetinde bulunuyor olması sebebiyle davalıya ait olan … plakalı ticari araç olan çekicinin satışı konusunda davalı ile anlaşılarak, kendisi ile birlikte 30.03.2023 tarihinde Üsküdar … Noterine gidildiği, satış sözleşmesinin hazırlandığı, aracın yeni plakası çıkarılması için başvuruda bulunulduğu,davacının bu esnada davalıya olan güveninden kaynaklı olarak davalının kendi hesabı olan … Bankası … İban nolu hesabına ”… Plakalı araç alım bedeli” açıklaması ile 250.000 TL para gönderdiğini,davalının daha sonra satıştan vazgeçtiğini, noterde bulunduğu esnada satış sözleşmesine imza atmayacağını beyan ederek noterden ayrıldığını, aracın devrinin davacıya geçirilmediğini, müvekkilin kendisine araç satışı amacıyla göndermiş olduğu 250.000 TL tutarında ki ödemeyi müvekkilinin hesabına iade etmediğini,Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini,itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ederek,ayrıca davacının alacağının temini bakımından borçlunun söz konusu araç dışında başkaca malvarlığının olmaması ve bu aracı yargılama sürecinde satarak mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali göz önüne alınarak davalının adına kayıtlı olan … plakalı araç ile kendisine ait menkul ve gayrimenkul mallar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Mahkeme,somut olayda, dava konusu itirazın iptali istemine ilişkin olup üzerine ihtiyati tedbir konulması istenen davalı …’e ait … plaka sayılı aracın davanın konusunu oluşturmadığı gerekçesi ile;”1-Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin; ihtiyati tedbir talep edilen aracın dava konusu olmaması nedeniyle HMK 389 Md. gereğince reddine,2-İş bu ara kararın tensip zaptı ile birlikte taraflara tebliğine” istinafı kabil olmak üzere 06/06/2023 tarihinde karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu, müvekkili şirketin davalı tarafından büyük zarar uğratılmaya çalışıldığını,davalının malvarlığına tedbir konulmamasının müvekkillin ileride telafisi güç ve imkansız zarara uğramasına sebep olacağını,öncelikle ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak verilen red kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Dava para alacağının tahsiline yönelik yapılan takibe karşı itirazın iptaline yöneliktir.İhtiyati tedbir talebi reddedilmiş ve söz konusu ara karar istinaf edilmiş olmakla bu aşamada uyuşmazlık ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. (Pek canıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yay. 13. Basım, Ankara 2012, S. 873)HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorla- şacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluştu- racaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). Davanın para alacağı olması nedeniyle tedbir istenen araç dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir koşulları olayda gerçekleşmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2023