Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2534 E. 2023/2524 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2534
KARAR NO: 2023/2524
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
NUMARASI: 2023/346 D.İş E – 2023/356 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 15/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin finans departmanı çalışanı tarafından cari hesap alacaklısı olan dava dışı bir şirkete ödeme yapılmak istenirken müvekkili şirketinin … T.A.Ş.’de bulunan … IBAN numaralı hesabından 24.03.2022 tarihinde … San.Tic.A.Ş.’nin … Bankası 1.Levent Ticari Şubede bulunan … IBAN numaralı hesabına sehven 109.060,00-TL gönderildiği, yapılan bu sehven ödemenin, hiçbir ticari ilişkiye dayanmadığı, tamamen yanlış bir işlem yapılmış olmasından kaynaklandığı, sehven yapılan işbu ödeme akabinde gerek … Bankası 1.Levent Ticari Şubesi gerekse şirket yetkilisi ile yapılan görüşmelerde şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/872 E. sayılı dosyası ile devam eden bir konkordato davası olduğu, sehven ödenmiş olan söz konusu bedelin karşı yan tarafından iade edilmediği ve karşı yan tarafın aramalarına dahi cevap vermediği, kaçma ve hatta mal kaçırma şüphesi uyandıran hareketlerde bulundukları, müvekkilinin muaccel olan alacağı karşı yan tarafından hala ödenmediği,bu yönleriyle hem davalı bakımından sebepsiz zenginleşme olduğu, hem de talepleri bakımından boçlunun mallarını kaçırma tehlikesi olduğu veya dava neticesinde lehe karar verilse bile o tarihte paranın fiilen iadesinin imkansız görüldüğü, bu nedenlerle rehinle teminat altına alınmamış olan fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 109.060,00-TL alacaklarının tahsili için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkeme, ihtiyati haciz talep eden şirketin ,karşı tarafa sehven gönderilen bedel yönünden ihtiyati haciz talep ettiği ancak dekont içeriği incelendiğinde herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, her ne kadar karşı yanla aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını ileri sürmüşse de bunun ancak yargılamayla belirlenebileceği,talebin yargılamayı gerektirdiği dolayısıyla muaccel bir alacağın varlığına dair “yaklaşık ispat” koşulunun gerçekleşmediğinden ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile: “1-Talep eden vekilinin İhtiyati haciz talebinin reddine, 2-Ara kararın taraflara tebliğine “08/06/2023 tarihinde istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; talep ettikleri ihtiyati haciz karanın verilmesi gerektiği, bu sehven ödeme, hiçbir ticari ilişkiye dayanmamakta olup tamamen yanlış bir işlem yapılmış olmasından kaynaklandığı,müvekkili şirketin karşı yana herhangi bir sebepten hiçbir borcu olmayıp bu husus ticari defter kayıtları ile de sabit olduğunu,sehven yanlış şirkete ödeme yapıldığının fark edilmesi akabinde 25.03.2022 tarihinde, cari hesaptan kaynaklanan borç nedeniyle esasen ödeme yapılmak istenen … Atık A.Ş.’ye 109.060,00-TL ödenmiş olup buna ilişkin dekont ve … A.Ş.’nin Cari Hesap dökümü 06.06.2023 tarihli dilekçe ile mahkemeye sunulduğunu, sehven yapılan bu ödeme akabinde gerek … Bankası 1.Levent Ticari Şubesi gerekse şirket yetkilisi/avukatı ile yapılan görüşmelerde şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/872 E. sayılı dosyası ile devam eden bir konkordato davası olduğu, şirketlerine konkordato komiseri atandığı, şirketin tüm hesapları üzerine konkordato dosyası nedeniyle tedbir konulduğu, bu paranın iadesi konusunda komiser onayı da alınarak bankaya paranın iadesi konusunda talimat verildiği ancak bankanın Mahkeme kararı olmaksızın bu talimatı yerine getirmediği; Mahkemeye bu hususta dilekçeler sunulduğu ancak Mahkemenin bu konuda bir karar vermediği bilgisi verildiği,bunun üzerine ilgili konkordato dosyasına 30.05.2023 tarihinde tarafımızca da vekaletname sunularak paranın müvekkili şirkete iadesi konusunda talepte bulunulduğu ve Mahkemenin 31.05.2023 tarihli duruşmasına katılınmışsa da Mahkeme tarafından karşı yanın konkordato talebinin reddi ile tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği, ancak sehven ödenen 109.060,00-TL’nin iadesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini,mahkemenin bu tedbirlerin kaldırılması kararı üzerine karşı yan şirket yetkilisi … ile yapılan telefon görüşmesinde paranın müvekkili şirkete iadesi talep edilmişse de şirketin böyle bir maddi imkanının olmadığı bilgisi verilmiş; akabinde yapılan aramalara cevap dahi verilmediğini,,karşı tarafın kaçma ve hatta mal kaçırma şüphesi uyandıran hareketlerde bulunduğu, karşı yan vekili Av. … tarafından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/872 E. sayılı dosyasına farklı tarihlerde sunulan iki ayrı dilekçede;”… Talep Sonuç; … Bankası Levent Şubesinde bulunan … Nolu hesaba … AŞ. tarafından 109.060,00 TL bedel sehven yatırılan tutarın ilgili şirkete iadesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.””…Müvekkilin … Bankası A.Ş. Nezdinde bulunan … iban numaralı hesabına 24.03.2022 tarihinde sehven … Dönüşüm A.Ş. Tarafından gönderilen 109.060,00 TL tutarındaki paranın iadesi için konkordato komiserlerinden de izin alınarak yazılı olarak 25.03.2022 tarihinde sehven gönderilen paranın … A.Ş. Adına kayıtlı olan … iban numaralı hesaba iade edilmesine yönelik ilgili bankaya talep gönderilmiştir. …”şeklinde beyanlarda bulunularak paranın müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini,bu konuda ihtarname tebliğ edildiğini belirterek,ihtiyati haciz kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Talep ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 2004 sayılı Kanun’un “ihtiyati haciz şartları” başlıklı 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyle mallarını gizlemeğe, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş/istenebilir/muaccel olması gerekir. Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir. Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nın 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir. İİK nın 257/1 maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun taşınır taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekli olmayıp, borcun muaccel olması (vadesinin gelmesi) yeterlidir.Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Borçlunun temerrüdünün düzenlendiği 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ihtiyati haciz talebinin incelenmesi gerekir. Alacaklının alacağı muaccel olup bir rehin ile de temin edilmemişse, alacaklının ihtiyati haciz isteme hakkı vardır. Bunun için, başkaca hiçbir şart (mesela borçlunun davranışı yüzünden alacağın tahsilinin tehlikeye girmiş olması şartı) aranmaz. Alacaklının, alacağı hakkında mahkemeye kanaat verecek deliller göstermesi gerekir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. Mahkemenin, alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterliğidir (gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, ihtiyati haciz talep edenin sunduğu deliller,karşı taraf vekilinin konkordota dosyasına bu tutarın ödenmesi için yazılı beyanları gözetildiğinde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda yakın ispat koşulu ile muacceliyet şartının gerçekleştiği kabul edilerek talebin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1b-2.madde gereği ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 08/06/2023 tarihli ara karar kaldırılarak, yeniden talep hakkında teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin kabulü ile 08/06/2023 tarihli ara karar ihtiyati haciz yönünden HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden; 1-Davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; talep edilen 109.060,00-TLnın %15’i oranında (16.359,00 TL) teminat karşılığında dava konusu talep edilen alacakla sınırlı olarak davalının menkul ve gayrımenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borcu karşılar miktarda İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,2-Davacıya iş bu kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde toplam %15 teminatın, ilk derece mahkemesine, nakit olarak veya kesin-süresiz teminat mektubu şeklinde yatırılmasına/depo edilmesine” Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 99,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2023