Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/252 E. 2023/276 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/252
KARAR NO: 2023/276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
NUMARASI: 2022/697 E –
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davalının kullanımında bulunan sayaçta 05.07.2022 tarihinde kurum tarafından yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilmesi üzerine … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, bu tutanağa istinaden zabıt tarihlerinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği 282.055,93-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı aleyhine yukarıda arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 284.352,44-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, davalı tarafından işbu davaya konu kaçak elektrik bedelinden sorumlu olunmadığının tespiti maksadıyla İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/218 Esas sayılı dosyasına kayden menfi tespit davası ikame edilmiş olup huzurdaki itirazın iptali davası ile ilgili menfi tespit davasının tarafları ile dava konusunun aynı olması, davalı, ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacağın muaccel olup, rehin ile de temin edilmediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gireceğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 10/11/2022 tarihli ara karar ile;İhtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257 ve 258/1 maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı, davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davalının kaçak elektrik kullandığının dosyadaki deliller ile sabit olduğunu, ihtiyati haciz prosedürü için kanun ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, vadesi gelmiş bir borcun alacaklı tarafından yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, müvekkilinin kurum alacağının yaklaşık ispat koşulunun da üzerinde ortaya konulmuş olmasının yerel mahkeme tarafından göz ardı edildiği, hukuka uygun olarak düzenlenmiş kaçak zapt tutanağı ile alacağın ortaya konulduğu, kesin delil niteliğinde olan işbu kaçak zapt tutanaklarının alacağın varlığını kanıtlar nitelikte olduğunun açık olduğu, borcun muaccel olduğuna ve yaklaşık ispat şartının fazlasıyla yerine getirildiğine yönelik herhangi bir şüphe bulunmamakla birlikte alacağın miktarı da göz önüne alındığında davalı tarafın borçtan kurtulma maksadıyla mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimaline karşın, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar İİK m. 257 vd. maddeleri uyarınca hukuki güvence kapsamında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava ödenmediği ileri sürülen kaçak elektrik fatura bedellerinin tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle, davalının bu tutanağın aksini ispat imkanı olup,kaçak elektrik kullanımının tesbitinin haksız fiil olması sebebiyle de yargılama gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun varlığına kanaat oluşturacak bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/01/2023