Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2467 E. 2023/2419 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2467
KARAR NO: 2023/2419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/07/2023
NUMARASI: 2023/505 E
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 25/07/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta kurum tarafından 06.01.2023 tarihinde yapılan kontrollerde sayacın çıkış hattının boşa çıkarıldığını, … seri nolu yine aynı kullanıcıya ait sayacın giriş sigortasından hat çekmek suretiyle dönemsel olarak direkt bağlı şekilde elektrik kullanımına devam edildiğini, yapılan tespitlerin üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda 09.12.2022 başlangıç tarihli 28 GÜN X 55,83 KW X 0,6 X 21H = 19696 KWH şeklinde kaçak tahakkuk hesap bülteni oluşturulduğunu, söz konusu tahakkuka istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda davalı Hakan Koçer adına tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 19696 kWh karşılığı 131447.42-TL kaçak fatura ve 16.03.2022 başlangıç tarihli 268 GÜN X 55,83 KW X 0,6 X 21H = 188526 KWH , “(Endeks Düşümü) 1695 + (36662 – 26601) = 11756 KWH” ve “188526 – 11756 = 176770 KWH” olarak hesaplandığını, söz konusu tahakkuka istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda davalı …r adına tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 176770 kWh karşılığı 637157.56 TL kaçak fatura tahakkuk edildiğini, davalı borçlu aleyhine yukarıda arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 789.011,45-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu bildirmiş, davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, 27/07/2023 tarihli ara kararıyla; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,” karar verilmiştir. 27/07/2023 tarihli ara karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; Dosyadaki deliller ve gerekçeli karar arasında bağlantı kurulmadığını, ilk derece mahkemesince alacağın yargılama gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının müvekkili şirket çalışanlarınca düzenlenen tutanaklar ile sabit olduğunu, son ödeme tarihinde belirtilen borcun ödenmediğini, alacağın muaccel olduğunu, rehin ile de temin edilemediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, alacak miktarı düşünül- düğünde ciddi bir kamu zararı oluşacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/09/2023