Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2436 E. 2023/2329 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2436
KARAR NO: 2023/2329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/06/2023
NUMARASI: 2023/395 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle: davalı bulunacağı … A.Ş’nin kaçak takip müdürlüğünce 28/03/2023 tarih saat 13:00 gibi h No:… seri sıra nolu usulsüz elektrik kullanım tespiti tutanağı ile … Mah. … sok. No: … Kağıthane/İstanbul adresinde bulunan yerde davalı yanca şahsına tahsis edilen … Hizmet Tüketim Noktasına ait aboneliğin devam ettiğini, aboneliğin devamına istinaden davalının ekiplerince 28/03/2023 tarihinde tesisat kontrolüne gelindiğinde, harici hat çekmek suretiyle kaçak enerji kullanımı var diyerekten hakkında yukarıda belirttiği tutanak ile 2 adet kaçak fatura tahakkuk edildiğini, anılan iş yerinde 08/03/2023 tarihinde baykal kesme,hidrolik giyotin, apkant pres makinası adına bir takım alet ve cihazların alımını yapmak suretiyle anılan ticarethanede plastik, demir kesme kırma işletmesine başladığını, davalı yanca 28/03/2023 tarih saat 13:30 gibi H no … seri sıra nolu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ile sayaç ölçü sistemine müdahale etmek amaçlı kaçak kullanım var diyerekten tarafına 1. Veya 2. Yıl geriye dönük kaçak tüketim faturası çıkarttığını, çıkan 2 adet kaçak tüketim faturasına ilişkin ise yasal sayaç aboneliği bulunan yere ilişkin plastik demir depolama işlerini yaptıktan sonra 08/03/2023 tarihli bu işyerini plastik demir kesme kırma atölyesine çevirdiğini bu nedenle kesilen her iki kaçak tüketim faturasının ise hatalı tahakkuk nedeni ile 133. Gün ve 2. Fatura ise 180. Gün farkı ile hatalı tahakkuk işlemi yapılmış olduğu oysa davacısı bulunduğu iş yerine 08/03/2023 tarihinde kaçak zaptındaki mevcut aletlerin alımı yapılmış olduğundan asıl önemli olan kaçak zaptının ise 28/03/2023 tarihinde tutulduğunu, kendisinin ise zabıtta yazan aletleri 08/03/2023 tarihinde aldığından davalı yanca 22 günlük bir kaçak kullanım faturası çıkartması gerekirken 1. De 133 günlük 2. De ise 180 günlük 2 adet kaçak tüketim faturası çıkarması hatalı tahakkuk nedeni olduğundan dolayı ve telafisi güç zararlar doğabilmesi ihtimaline karşı teminatlı veya teminatsız olarak 3931722000 hizmet sayılı iş yerine tedbiren elektrik verilmesini ve ticari faaliyetlerinin devamı söz konusu olduğundan dolayı davasının kabulünü dava ve talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince 13/04/2023 tarihli tensip tutanağı ile; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takdiren 3.000,00-TL teminat bedeli yatırdığında, davaya konu abonelik sözleşmesi kapsamındaki elektrik enerjisinin talep edenin … sözleşme numaralı … Tic. Ltd. Şti.’nin … Mah. … Sk. No:… Kağıthane/İSTANBUL adresinde davaya konu … Marka … seri numaralı sayaca tedbiren elektrik verilmesine, söz konusu teminat yatırıldığı takdirde davalı kuruma müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda; dava konusu kaçak elektrik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş olup ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkil şirket çalışanlarınca ” … Mah. … Sok. No:… Kağıthane/İSTANBUL” adresinde 28.03.2023 tarihinde yapılan kontrol neticesinde “sayaç ölçü sistemine müdahale edilerek sayacın eksik ölçüm yapmasına sebebiyet vermek suretiyle mevzuata aykırı bir şekilde enerji kullanıldığı” tespiti üzerine … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek tutanak mümzileri tarafından imza altına alındığını, davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, davacının kaçak kullanım ile tüketici hem müvekkil şirketi maddi zarara uğratırken hem de çevresinde kendisiyle aynı trafo ve kablo üzerinden enerji alan diğer tüketicilerin sağlıklı enerji kullanma hakkını da engellediğini, Yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere, kamu hizmeti yürüten müvekkil şirketçe tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgeler olduğunu, kaçak elektrik tespit tutanağı mevcutken, aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, tedbirin 3.000,00 TL teminat karşılığında verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, HMK’nun 393 maddesinin 1 inci fıkrasındaki tedbir kararı sonucunda tedbir talep edenin haksız çıkacağı durumlar gözetilerek karşı tarafın ve 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat gösterme zorunluluğu getirildiğini, izah edilen nedenler ve re’sen gözetilecek hususlar karşısında yerel mahkemenin tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerimizin reddine dair vermiş olduğu 26/06/2023 tarihli karar hukuka aykırı olup ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasının reddi yönündeki kararının kaldırılmasına karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu talebimizin reddi halinde elektriğin kesilmemesi ve uyuşmazlık konusu dışında kalan doğacak alacakları da kapsayan ihtiyati tedbir kararının değiştirilerek dava konusu alacakla sınırlanmasına ve ayrıca tedbirin devamına karar verilmesi halinde karşı tarafın ticari faaliyetlerini hala sürdürdüğü bu sebeple ödeme kuvvetinin bulunduğu, dava sürecinde borçtan kurtulmak adına bu kurumdan yararlandığı ve ticari faaliyetini sonlandırma ihtimali göz önünde bulundurularak, müvekkil şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kaçak elektrik tahakkukuna dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve teminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir kararı verilmesinin yukarıda yer alan koşullarının yanısıra ilk olarak usule uygun açılmış olan davanın bulunması ilk koşuldur.Davacı tüm fatura bedellerini ve kaçak kullanımı kabul etmediğini belirterek kısmi dava açtığını ileri sürmektedir.Buna göre, menfi tespit talebin konu fatura bedellerinin belli olduğu, 3.928,00 TL harca esas değerli açılan davada davacının kısmi dava açması mümkün ise de elektriğin kesilmemesi yönündeki talebin davaya konu tüm faturaların toplam değeri üzerinden değerlendirilmesi gerekirken maktuen 3.000,00 TL olarak değerlendirilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden ihtiyati tedbir talebi yönünden birden fazla kaçak tutanağı olması ve taraflarca belirtilen fatura toplamlarının 898.505,18 TL olduğu da nazara alınarak teminat miktarının belirlenerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, davaya konu fatura bedelleri toplamı 898.505,18 TL üzerinden takdiren %15 oranında (134.775,77 TL’den yatırılan 3.000,00 TL teminatın mahsubu ile 131.775,77 TL) teminatın davacı tarafça nakit olarak veya süresiz-kesin banka teminat mektubunun 1 hafta içinde yatırılması şartıyla kabulü ile; HMK’nın 389 maddesi gereğince davaya konu … ve … hesap numaralı … Mahallesi … Sokak No:… Kağıthane İstanbul adresinde işyerinde kullanılan elektriğe yönelik davalı tarafça tahakkuk ettirilen, davaya konu Fatura Seri No: …, Hesap No: …, 140.967,28 TL bedelli, Fatura Seri No: …, Hesap No: …, 757.537,90 TL bedelli, toplam 898.505,18-TL bedelli faturalarla sınırlı olarak işyerinde dava sonuna kadar elektriğin kesilmesinin tedbiren önlenmesine, kesilmiş olması halinde elektrik enerjisinin yeniden tesisine, Teminatın ilk derece mahkemesine yatırılması halinde gerekli yazının mahkemesince yazılmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının yatıran tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/09/2023