Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2426 E. 2023/2394 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2426
KARAR NO: 2023/2394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2023
NUMARASI: 2021/550 E – 2023/203 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi mevcut olduğunu, müvekkil şirketin … Mah. … Cad. No:.. Silivri/ İstanbul işyerini elektrik sağlayıcısının davalı firma olduğu, müvekkil davacının bu zamana kadar elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini ve davalı ile bu zamana kadar bir sorun yaşamadığını, 30/09/2019 Tarih … Nolu 109.945,99 TL tutarındaki faturanın davacı şirkete gönderildiği faturanın son ödeme tarihinin 10.10.2019 olduğu, davacının davalıya toplam 65.000-TL ödeme yaptığı, bu ödemelerden geriye 45.145,99 TL borç bakiye kaldığı, davacının 45.145,99-TL olan bakiye fatura borcuna davalı tarafından takip öncesi fahiş oranda faiz uygulandığı, uygulanmış faizin 20.303,24-TL’nin icra takibinde talep edildiğini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, vadesinde ödenmeyen faturalar için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakk ında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı uygulanacağını, 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile , birinci fıkrada yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere 1,6 olarak belirlendiğini, Müvekkil davacıya gönderilen faturanın son ödeme tarihinin 10/10/2019 olduğu , icra takibinin başlatıldığı tarihin 20/03/2020 olduğu, yaklaşık 5 ayda bakiye borcun %50si oranında faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, belirterek davanın kabulüne, alacaklı olan tarafa takip öncesi işlemiş faiz ve takipten sonra yasal faiz oranın dışında işleyecek olan faiz yönünden karşı borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ya müvekkil davalı şirket olan … Satış A.Ş. tarafından keşide edilen son ödeme tarihi 10.10.2019 olan … numaralı fatura ile 109.945,99-TL bedelli fatura tebliğ edildiğini, davacının muhtelif tarihlerde bir kısım ödemeler yapmak suretiyle toplamda 65.000-TL ödeme yaptığını, davacının dava konusu fatura borcundan kalan 45.145,99-TL borcu ödememesi üzerine müvekkil davalı şirket tarafından icra takibi başlatıldığını müvekkil şirketin, ticari faaliyetini elektrik satışı gerçekleştirerek devam ettirdiğini, bu kapsamda davalı ile davacı arasında imzalanmış olan elektrik enerjisi satış sözleşmesine istinaden davacının … numarasıyla … Mah. … Cad. No:… Silivri/İstanbul adresine ticarethane aboneliği verilerek enerji satışı gerçekleştirildiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında Elektrik Encijisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, faturalandırma, bahse konu sözleşmenin 5. Maddesi “faturalandırma ve ödeme” başlığı altında düzenlenmiş olup taraflar serbest iradeleriyle faturalandırma, ödeme, faiz konularında mutabık kalarak sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre”…Son ödeme tarihine kadar borç ödenmediğinde, son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. Maddesine gore belirlenen gecikme zammı oranında ,gecikme zammı ,günlük olarak tahakkuk ettirilir…” maddesini içerdiğini, Müvekkil davalı şirket tarafından hesaplanarak tahakkuk ettirilen fatura ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında işletilen gecikme zammının usul ve yasaya uygun olup faizde herhangi hata bulunmadığını, dava konusu … numaralı fatura tarihinin 30.09.2019 ve ilgili faturanın son ödeme tarihinin 10.10.2019 olduğunu, yani davacının belirtmiş olduğu Cumhurbaşkanı kararından önceki mevzuat kapsamında olduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu, 30.12.2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1947 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararından önceki dönemlerde Y2 ve V02,5 oranlarında uygulanmış olup davacı fatura tarihindeki mevzuatı dikkate almaksızın hatalı hesaplama yaptığını, bu nedenle davacının itirazlarının hatalı hesaplamadan kaynaklanmakta olup, haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında 11.681,65 -TL gecikme faizi yönünden davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya dair talebin reddine, şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi (06/03/2023) itibarıyla, kesinlik sınırı ise 17.830,00 TL’dir.Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 20.303,24 TL olup, kabul edilen miktar 11.681,65 TL, reddedilen miktar 7.306,43 TL olup karar tarihinde davalı ve davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı ve davacının istinaf dilekçelerinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tarafların istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/09/2023