Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2418
KARAR NO: 2023/2311
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
NUMARASI: 2023/459 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkiline haksız olarak kaçak usulsüz elektrik kullanımı işlemi uygulanarak fatura kesildiğini ve faturanın ödenmemesi halinde elektriğin kesileceğinin müvekkiline ihtar edildiğini, elektrik kesintisinin müvekkilini zarara uğratacağını belirterek tedbiren elektrik kesilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesinin 06/02/2023 tarihli ara kararı ile,” Davacının ihtiyati tedbir talebinin, davaya konu kaçak tahakkuku fatura toplamı olan 115.422,22 ‘TL’nin %15’i (17.313,33-TL) oranında teminat karşılığında KABULÜNE, Davalı şirket tarafından 03/02/2023 son ödeme tarihlie tahakkuk ettirilen 115.422,22 TL’lik tutarlı faturadan kaynaklı olarak davacının elektrik enerjisinin, dava konusu edilen fatura ile sınırlı olmak üzere elektrik kesintisi yapılmaması şeklinde ve dava tarihinden sonraki kullanıma yönelik olarak tahakkuk edecek faturaların ödenmesi koşulu ile tedbiren kesilmemesi” yönünde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.Davalı vekilinin itirazı duruşmalı olarak incelenmiş, mahkemenin 04/05/2023 tarihli ara kararı ile, “davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine” dair istinafı yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 04/05/2023 tarihli ara karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, müvekkili kurumun yapmış olduğu tahakkuklandırma ve tespitlerin tamami ile objektif verilere ve mevzuata uygun yapıldığını, davacının kötü niyetli olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, kaçak elektrik kullanımı yaparak maddi menfaat sağlayan davacı lehine bir haksız kazanç doğmasına ve müvekkili kurumun kayıp kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı devam eden bir zarara sebebiyet vermekte olduğunu, tedbirin %15 oranında teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu beyanla adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Talep kaçak elektrik faturaları nedeniyle davacının elektriğinin kesilmemesi yönünde tedbire ilişkin olup mahkemece % 15 oranında teminat karşılığında tedbir talebi kabul edilmiş, karşı tarafın itirazı da reddedilmiştir.HMK 389 ve devamı maddelerine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin hak- larının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Dosya kapsamından, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa ol- maz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındı- ğında, en azından talep konusu faturalarla sınırlı da olsa, davacının işletmesinde elektrik kesin- tisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir.Mahkemece belirlenen teminat miktarında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Ancak HMK’nın “İhtiyati Tedbir Kararının Uygulanması” başlıklı 393/1.maddesinde “İhtiyati Tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi halde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. ” denilmiş olup dosyanın tetkikinde, mahkemece takdir olunan teminat miktarının belirlenen süre içinde yatırılmadığı anlaşılmıştır.Bu nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, HMK 393/1.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin 08/06/2023 tarihli kararı karar kaldırılarak yeniden tedbire itiraz hakkında; avalının ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile teminat süresinde yatırılmadığından tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/09/2023