Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2397 E. 2023/2310 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2397
KARAR NO: 2023/2310
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2023
NUMARASI: 2023/302 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik cezasına müteakip müvekkili şirkete ait binanın elektriğinin kesildiğini, ancak mevcut bina, otel konseptine dönüştürülmek amacıyla tadilat aşamasında olduğundan işbu faaliyetin sürdürülebilmesi için elektrik kullanımı zorunluluk teşkil ettiğini, söz konusu elektrik kesintisi sebebiyle müvekkili şirket tadilatı bitirmesi gereken sürede bitirememekte ve halihazırda herhangi bir işlem de yapamadığını, işbu sebeple müvekkili şirket, tadilatı tamamlayamamış olması sebebiyle maddi zarara ve kar kaybına uğradığını, nitekim işin niteliği gereği elektriğin müvekkili şirketin işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde; kesintinin, müvekkilinin ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle müvekkilin ağır ekonomik kayıplara uğrayacağının sabit olduğunu, ihtiyati tedbir kararına istinaden elektriğin kullanıma sunulması ile birlikte kullanılan elektrik usulüne uygun olarak sayaçtan geçerek kullanılacak olması nedeniyle enerji kullanım bedelinin tespiti yapılabilecek olup bu kullanıma ilişkin müvekkili şirket tarafından bu zamana kadar yapıldığı gibi düzenli olarak ödemeler yapılacağını, davalı şirket nezdinde ihtiyati tedbirin uygulanmasından kaynaklı herhangi bir maddi zarar oluşmayacağını, bu doğrultuda HMK 389 ve devamı maddeleri doğrultusunda elektrik kesintisinin kaldırılması ve elektriğin tekrar kullanıma açılması için öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; , tedbir talep eden tarafından esasen bu iki faturadan ötürü borçlu bulunulmadığı ve kaçak elektrik kullanımının (haksız fiil) söz konusu olmadığı iddia olunmaktadır. Kaçak elektrik kullanımının gerçekleştiği ve tahakkuk ettirilen faturalara dayalı alacağın varlığı hususunda ispat yükü Bedaş üzerindedir. Tespit tutanağı tek başına alacağın varlığı ve miktarını yaklaşık düzeyde ispat eder mahiyette değildir. Dava konusu yerin iş yeri olması, davaya konu fatura borcunun ise iş yerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının oluşabileceği hususunda yaklaşık ispatın gerçekleştiği” gerekçeleriyle; ihtiyati tedbir talebinin %15 teminat karşılığında (teminat miktarı : 228.776,90 TL) kabulü ile; talep eden şirketin “… Mah. … Cad. No: … Fatih/ İstanbul” adresinde, … tesisat numaralı aboneliğe istinaden elektriğin kesim işleminin tedbiren durdurulmasına, kaçak elektrik bedellerinden dolayı elektrik kesim işlemi yapılmış ise elektriğin açılmasına, faturaların toplam bedeli olan 1.525.179,31 TL’nin %15’i oranındaki 228.776,90-TL nakit teminatın veya aynı tutardaki kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz etmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Karara karşı davalının itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 14/06/2023 tarihli ara kararla “dava konusu yerin iş yeri olması, davaya konu fatura borcunun ise iş yerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının oluşabileceği hususunda yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, tedbir kararının kaldırılmasını gerektiren yeni bir durum meydana gelmediği anlaşılmakla tedbire itirazın reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili, istinaf başvurusunda özetle; HMK.389.maddesinde düzenlenen “ihtiyati tedbir” kurumunun uygulanması noktasında uyuşmazlık konusunun dikkate alınması gerektiğini, konusu para alacakları olan davalarda talep konusu olabilecek geçici hukuki korumanın ancak “ihtiyati haciz” olabileceğini, huzurdaki menfi tespit davasının da kaçak elektrik kullanımından doğan para borcuna ilişkin bir dava olup bu noktada mahkemece elektriğin kesilmemesine yönelik tedbir kararı tesis edilmesinin HMK’ya aykırılık teşkil ettiğini, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını, kaçak elektrik tüketim tutanağının aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil hükmünde olduğunu, davacı yan lehine tesis edilen ihtiyati tedbir kararının hukuka uygun olmayıp kamu zararı oluşmasına sebebiyet verdiğini beyanla, iş bu tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı hakkında, dağıtım lisansına sahip tüzel kişi olan davacı şirkete bağlı görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davaya konu tutanağın, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan davacı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir.Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu gerekçeleriyle verilen karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen karar usul ve hukuku uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/09/2023