Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2383 E. 2023/3228 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2383
KARAR NO: 2023/3228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2023
NUMARASI: 2021/842 E – 2023/124 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalı-borçlu tarafından servis sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında hizmet verilecek olan araçların listesi de ayrıca imza edildiğini, söz konusu araçlara ilişkin hizmetlerin davacı şirket tarafından sözleşme kapsamında verildiğini, davacının yüklü miktarda cari hesap alacağı mevcut olduğunu, davacı tarafından davalı-borçlu için hizmet verilen araçların davalı-borçluya teslim edildiği ve hizmete ilişkin faturaların tanzim edildiğini, … plakalı araçların hizmet bakım işlemleri yapıldığına dair iş emirleri mevcut olduğunu, araç bakım hizmetleri iş emirleri doğrultusunda yapıldığını, işbu hizmetlerin karşılığı olarak davalı -borçluya cari alacağından dolayı fatura tanzim edildiğini,davacının davalı-borçludan alacaklı olduğunu , alacağın tahsili yönünden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla, davalının takipte 64.928,67-TL’si için itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, esasa ilişkin taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, dayanak fatura içeriğinde yer alan mal ve hizmetlerin davalıya verilmediğini, faturanın aynı gün davacıya iade edildiğini, taraflar arasında servis sözleşmesinin bulunmadığını, davalının sadece dava dışı … Tic. A.Ş Susurluk/Balıkesir şubesi ile yapmış olduğu bir servis sözleşmesinin mevcut olduğunu ve 08/01/2019 tarihli mutabakat gereği davalının herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının davacıya ait Avcılar-İstanbul adresinde bulunan serviste araçlarının bakım, onarım ve tamirine ilişkin herhangi bir talimatının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra takibinde takipten önce işlemiş faiz alacağı talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacının davasının reddini, davacı aleyhine dava konusu bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davada araç bakım hizmetine dayalı fatura alacağının tahsiline dair yapılan takibe itirazın iptali talep edilmiştir.Yetkisizlik kararı sonrası yargılama devam edilmiş,sonrasında ;Mahkeme, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı ile dava dışı … Tic. AŞ’nin Susurluk Şubesi arasında araç bakım ve yedek parça hizmetleriyle ilgili sözleşmenin bulunduğu, dava dışı bu şirket ile davacının iki farklı tüzel kişiliğe sahip şirketler oldukları, buna rağmen davacı tarafından dava dışı şirketin yaptığı işlemlere atıfla davalı adına düzenlenen 13/02/2019 tarihli 64.928,67 TL tutarlı faturanın davalı tarafından iade edildiği ve bu durumun davacı ve davalı kayıtlarında sabit olduğu , davacının davalıdan alacağının bulunmadığı gerekçesiyle; “Davanın reddine, şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına” kararı verilmiş olup,bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesinde Dairemizin 2021/254 E.,2021/3137 K.sayılı ve 24/11/2021 tarihli ilamı ile; öncelikle iş emirlerinde plaka ve şasi numaraları belirtilen araçları davacı işyerine bırakan kişilerin davalı çalışanı yada yetkilisi yada şoförü olup olmadıkları konusunda beyanda bulunması ve bu kişilerin davalı şirkete ait resmi kayıtlarının yada şoför ise buna dair bilgilerin celbi ile araçları iş emrinde teslim alan kişilerinde davacı çalışanı olup olmadığına dair davalı kayıtlarının da sunulmasının sağlanması gerektiği,daha sonra itiraz edilen fatura karşılığı işin yapılıp yapılmadığını konusunda servis bakım ücretinin kadri maruf olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden ” Davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine ” karar verilmiştir.İstinaf iade kararından sonra davalının isticvabı yapılmış ve araçları teslim eden kişilerin davalı çalışanı olup olmadığına dair SGK kayıtları celbedilmiş, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı ,araç teslim edenlerin davalı çalışanı olmadığı belirlenerek davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı,davacının yemin teklifinde bulunmadığı ,davanın ispatlanamadığı,ayrıca davacının sonradan, 10/11/2022 tarihli dilekçesinde, iş emirlerine konu araçların davalı tarafından .. şirketine kiralandığını, … şirketinin davacının da müşterisi olduğunu, araçlarında … şirketi tarafından davacıya yönlendirildiğini ileri sürerek, davalı ile … şirketi arasındaki ilişkinin araştırılmasını talep etmiş ise de buna muvafakat edilmediği,davacının takip yapmakla kötüniyetinin de ispatlanamadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının da oluşmadığı gerekçesi ile;”1-Davanın reddine, 2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalı tarafça, kabul edilen ve imzasını içeren servis sözleşmesinde, sözleşme kapsamına giren araçlardan sorumlu kişi olarak … gösterildiğini,bunun davalı isticvabında kabul edilmemesinin hayatın akışına aykırı olduğunu,davalı şirkete ait dava konusu araçların, davalı şirket tarafından dava dışı … şirketine kiralandığını, … limited şirketi, davacının Susurluk Şubesi’nin müşterisi olduğu ve 8 adet araç … yönlendirmesiyle müvekkili firma çalışanı tarafından teslim alındığını,alınan bu araçların asıl sahibinin davalı … olduğunu,bu hususun araç takyidat raporu ile de sabit olduğunu, davaya konu araçların bakım gördüğü tarihlerde davalı … tarafından dava dışı … şirketine kiralandığını, davalı şirket ile … şirketi arasında fiili ,hukuki ve organik bağ bulunmakta olup birlikte ticari iş ve işlemler gerçekleştirildiğini, davalı şirkete karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından gerçekleştirilen 19.02.2020 tarihli hacizde dava dışı … ‘e ilişkin bir çok kıymetli evrak bulunduğunu,davaya konu araçların o dönem itibariyle dava dışı … kiralandığı da göz önüne alındığında servis sözleşmesinde isimleri yer alan … ve … dava dışı … şirketi çalışanı olup olmadığının araştırılarak somut gerçeğe ulaşılması ve bu hususun aydınlatılması gerekmekte iken ilk derece mahkemesinin iş bu hususa ilişkin olarak davalı ile … şirketi arasındaki ilişkinin araştırılmasını iddianın genişletilmesi mahiyetinde olması sebebiyle reddetmiş olmasının istinaf bozma ilamına aykırı olduğunu, bozma ilamında açıkça iş emirlerinde yer alan bu kişilerin kimler olduğunun ve davalı şirket ile olan ilişkisinin araştırılmasına karar verildiğini, eksik inceleme sonucu hatalı sonuca varıldığını, şirket tarafından davalı şirkete ait araçlara hizmet verildiğinin açık olduğu,bu işlemlerin bedelinin davalıdan tahsil edilmesi gerektiği,araçların herhangi bir arızası olmasa da garantisinin devam edebilmesi için periyodik bakım işlemleri yapıldığını,araçların “0” km olmasının hiçbir sonuç ifade etmediğini, faturalarda açıkça “aracın zamana göre bakımının gelmiş olduğunun” belirtildiğini,uzman makina mühendisi bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini,söz konusu araçların bakım için servise girerek hizmet aldığını,bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, araç bakım ve onarım giderlerinin tahsiline yönelik yapılan takibe karşı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. İspat hususuna gelince; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.İstinaf iade kararından sonra araç teslim belgesinde imzaları olanların davalı çalışanı olmadığının belirlendiği,taraflar arasında araç bakım sözleşmesinin bulunmadığı,davacının araç bakım gider bedeline yönelik takip konusu alacağının bulunduğunu yazılı delillerle ispat edemediği,yemin deliline dayanan davacının davalıya yemin teklifinde bulunmadığının tespiti sonrası davacının davasının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.Davacının başka bir şirket ile davalının ilişkilendirme iddiasının da bu davanın konusu olamayacağı açıktır.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu itibarla mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/11/2023