Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2382 E. 2023/2350 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2382
KARAR NO: 2023/2350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2023
NUMARASI: 2022/31 E – 2023/137 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil çalışanlarınca … numaralı tesisatın bulunduğu … Mah. … Sk. No:… Sultanbeyli/İstanbul adresinde 06.07.2018 tarihinde kesilen elektriğin kullanıldığı tespiti ile … numaralı kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı düzenlendiği, Sonrasında 03.11.2018, 19.12.2018, 23.01.2019, 07.03.2019, 22.05.2019 tarihlerinde de kesilen elektriğin kullanımı tespiti ile kaçak elektrik tüketim tutanakları düzenlenerek borç tahakkuku yapılarak fatura düzenlendiği, ancak faturaların ödenmediği, Alacağın ödenmemesi üzerinde İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile takibe girişildiği, davalı dosya borcunun tamamına itiraz ettiğinden takibin durduğu, İ.İ.K Md.67 uyarınca dava açma zaruriyeti ortaya çıktığı, Arabuluculuk görüşmeleri tamamlandığı sonuç alınamadığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Md. 42 uyarınca davalının düzenlemeler dışında elektrik kullandığı somut olduğu, davalının karşılıksız yararlanma suçunu işlediği, Müvekkil Kurum görevlilerinin usulüne uygun olarak düzenledikleri Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanaklarının, 6100 Sayılı HMK. 204/2 maddesi ve Yargıtay 3 Hukuk Dairesinin 2018/5061 E.2018/9950 Sayılı kararı uyarınca aksi ispatlanana kadar kesin delil sayıldığı, Alacağın, likit ve belirlenebilir olması dolayısıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, takipte talep edilen asıl alacak toplamı 14.996,79 TL olduğu, gecikme zammı 1.462,29 TL ve KDV’si 263,21 TL olduğu ifade edilerek, Davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ve takibin devamı, Davalının 9620’den az olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi, arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava edilmiştir. İlk derece mahkemesince; ” kabulüne ” şeklinde karar verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise (karar tarihindeki kesinlik sınırı) 17.830,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 16.722,29 TL olup, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/09/2023