Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2140 E. 2023/2200 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2140
KARAR NO: 2023/2200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 11/05/2023
NUMARASI: 2023/200 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı taraf dilekçesinde davaya konu işyerinin aylardır kapalı olduğunu buna rağmen uçuk faturalar geldiğini iddia ettiğini, diğer yandan da elektrik olmadığı için tekstil faaliyetinin durduğunu ifade ettiğini, aylardır kapalı olan işyerinde zaten tüm faaliyetler durmuş olacağından elektrik enerjisinin mevcudiyeti ne gibi bir yarar sağlayacağını, bu ifadeden anlaşılacağı üzere işyeri bu süreçte kapalı olmayıp elektrik enerjisi kullanmaya devam ettiğini ve bu kullanıma karşılık düzenlenen faturaların da gerçeği yansıttığının aşikar olduğunu, elektrik enerjisinin kullanıldığı süreçte davacı taraf işyeri faaliyetlerine devam etmiş olduğundan kazanç sağlamasına rağmen elektrik enerjisi kullanım bedelini ödemediğini, ödenmeyen bu bedeller karşısında hem müvekkil, kurum hem de kamusal bir zarar oluştuğunu, ihtiyati tedbire karar verilmesi gereken telafisi mümkün olmayan bir durum olmayıp, davacı taraf zaten aylardır işyerinin kapalı olduğunu ifade edip bu süreçte zaten maddi kaybı oluşacağından kendisinin ve çalışanlarında mağdur olacağını, ihtiyati tedbir için gerekli olan gecikmesinde sakınca bulunan halin oluşmasına yahut ciddi zararların doğabilme olasılığına sebebiyet veren müvekkili olmadığını, elektriğin kullanımının devam etmesi, müvekkili aleyhine maddi bir kayıp oluşturduğunu, davacı taraf önceki döneme ilişkinde borçlarını ödemediği gibi bu dönem içinde ödeme yapacağının kesinliği olmadığından uyuşmazlığın devamına sebebiyet vereceğini, dava dilekçesinin 1 ve 3 nolu iddiaları çelişkili olduğunu mevcut adresin market olarak mı yoksa tekstil faaliyetlerinin yürütüldüğü bir alan mı olduğu kuşkulu olduğunu, her halükarda mevcut adreste enerji kullanımında bulunulmuş ancak buna rağmen doğan fatura bedellerinin ödenmediğini, elektriğin enerjisinin kullanımın yerine ilişkin ifadeleri çelişkili olduğunu, gerçekleri yansıtmadığını beyan ve gerekçelerle 30/03/2023 tarihli ara kararından rücu edilerek, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece mahkemesince verilen 30/03/2023 tarihli ara karar ile; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebin KABULÜ ile; İhtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir talebinin tedbir konusu fatura borçlarıyla sınırlı ve tedbire konu fatura borçlarının toplamı olan 148.749,00 TL üzerinden üzerinden HMK’nun 87. maddesine göre 148.749,00 TL’nin %15’i olan 22.312,35‬ TL teminatın davacı tarafça nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak yatırılması kaydıyla, ihtiyati tedbir isteyen davacının ticari işletmesi olan … Mah. … Sk. No: … Güngören/İSTANBUL adresindeki … sözleşme numaralı aboneliğine istinaden ELEKTRİĞİNİN KESİLMEMESİ ve KESİLEN ELEKTRİĞİN YENİDEN SAĞLANMASI YÖNÜNDE TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, Davaya konu faturalar nedeniyle davalı tarafından davacı hakkında dava tarihinden sonra icra takibi başlatılması halinde bu icra takibinin tedbiren durdurulmasına, TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,, ” karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 11/05/2023 tarihli ara karar ile; “Tedbirin kaldırılmasına ilişkin davalı vekilinin talebinin reddine” karar verilmiştir. Sözkonusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafın ticari faaliyetlerini yürütmesi için elektrik enerjisinin elzem olduğu şeklinde hüküm kurulsa davacı tarafın iddia ettiği gibi elektrik kesintisi olmadığını, davalı kurum tarafından elektrik enerjisi kullanım bedelinin ölçümleri yapılarak tanzim edilen 27/01/2023 son endeksli faturadan görüleceği üzere ekim ayının sonrasında da elektrik enerjisi kullanımı olmadığını, bu son ödeme tarihli faturadan anlaşılacağı üzere iş yeri bu süreçte kapalı olmayıp elektrik enerjisi kullanmaya devam ettiğini, elektrik enerjisinin kullanıldığı süreçte davacı taraf iş yeri faaliyetlerine devam etmiş olduğundan kazanç sağladığını, ancak davacı taraf elektrik kullanımına devam ettiğinden dolayı düzenlenen faturaları ödemediğiri, davalı kurum kullanılan elektrik bedelini alamadığından zarara uğradığını, söz konusu oluşan zarar karşısında, davacı tarafın elektrik enerjisini kullanması kamusal açıdan da zarara sebebiyet vermediğini, davacı taraf mevzuata uygun olarak düzenlenen faturaları ödemediği gibi elektrik kullanımına devam etmesi ödeme yapacağının kesinliğini göstermemekle birlikte uyuşmazlığın da devamına sebebiyet verdiğini, ihtiyati tedbire karar verilmesi gereken telafisi mümkün olmayan bir durum olmayıp, davacı taraf zaten aylardır işyerinin kapalı olduğunu ifade ettiğini, bu süreçte zaten maddi kaybı oluşacağından kendisinin ve çalışanlarında mağdur olacağı açı olduğunu, bundan sonraki süreçte elektrik enerjisi verilmesi bu zararın doğmasının önüne geçmemekte, zarar zaten doğmuş olduğunu, ayrıca ihtiyati tedbir için gerekli olan gecikmesinde sakınca bulunan halin oluşmasına yahut ciddi zararların doğabilme olasılığına sebebiyet veren müvekkil kurum olmayıp, davacı tarafın kendi hal ve hareketleri olduğunu, kendi kullandığı elektrik tüketim bedeline istinaden düzenlenen faturaları ödemeyerek elektirik kesintisine sebebiyet verdiğini, davalı kurumun bu süreç zarfında uğradığı zarar giderek arttığını beyan ederek istinaf başvurusunun kabulü ile ara kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava ko- nusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 85,95 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/07/2023