Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2113 E. 2023/2222 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2113
KARAR NO: 2023/2222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 20/03/2023
NUMARASI: 2023/145 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait işletmeye ilişkin kaçak elektrik kullanım tutanağına dayanılarak 30.09.2022-24.02.2023 arasındaki 147 gün için 1.098.074,91 TL enerji bedeli faturası düzenlendiğini, müvekkilinin yapmış olduğu 319,00 TL’lik ödenen tutarı geçmediği tahakkuk ettirilen 1.098.074,91 TL düzenlenen faturanın fahiş olup yönetmeliğe aykırı olduğunu, çünkü 30.09.2022 tarihinden sonraki ihtilaflı döneme ilişkin tahakkuk ettirilen 147 günlük aylık tüketim miktarı 30.09.2022 tarihinden önceki ihtilafsız dönemdeki ortalama aylık tüketim miktarının tam 6 katı kadar olduğunu, yani davalı şirketin ihtilaflı dönem için normalde tüketilen enerjinin tam 6 katı enerji miktarı üzerinden tahakkuk yaptığını, tahakkuk ettirilen kaçak faturası 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa ve bu kanun kapsamında Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çıkarılan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine açıkça aykırı olduğunu, bu nedenle huzurdaki davayı açmak zorunluluğunun doğduğunu, somut uyuşmazlıkta müvekkili şirkete ait 30.09.2022 tarihinden önceye ait dönem ihtilafsız dönem olup, bu dönemden önceki aylara ilişkin tüketim değerlerinin doğru değerler olduğunu, nitekim davalı şirketçe 30.09.2022 tarihinden önce (ihtilafsız dönem) tahakkuk ettirilen faturalarda ortalama tüketilen enerji miktarının 14.966-21.612 kwh arasında değiştiği 30.09.2022 tarihinden itibaren ihtilaflı dönemde ise tüketilen enerjinin 8.122-10.211 kwh oranında değiştiği ibraz edilen faturalardan anlaşılmakta olduğunu, müvekkili şirket aleyhine tahakkuk ettirilen 27.02.2023 tarihli 09.03.2023 vadeli toplam 1.098.074,91 TL tutarında olan bir adet faturadan ötürü -müvekkil şirketin 319.000 Türk Lirası ödeme yaptığı nazara alınmak suretiyle- kalan bakiye 779.074,91 Türk Lirası kaçak tüketim bedeline ilişkin dava konusu faturanın ödemesinin ihtiyati tedbir yoluyla dava sonuna kadar durdurulmasına, yargılama sonunda şirket aleyhine tahakkuk ettirilen 24.02.2023 tarihli 09.03.2023 vadeli toplam 1.098.074,91 TL tutarında olan bir adet faturaya karşılık yapılan ödeme mahsup edildikten sonra bakiye kalan 779.074,91 TL üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme 08/03/2023 tarihli ara kararı ile; “1- İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULU İLE, Talep konusu; 27/02/2023 tarih, 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91 TL bedelli kaçak elektrik faturasının dava konusu edilen 779.074,91 TL yönünden sınırlı olmak üzere, belirtilen (779.074,91 TL) miktar üzerinden %20 oranında teminat (155.814,98 TL) sunulmak kaydı ile elektriğin kesilmemesi ve yalnızca anılı fatura bedelleri ile sınırlı olmak üzere tahakkuk ettirilen (779.074,91 TL)’lik miktar yönünden kesinti yapılmasının dava sonuna kadar İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından talebe konu faturalar yönünden toplam (779.074,91 TL) üzerinden % 20’si oranında (155.814,98 TL) nakdi teminat veya muteber bir bankanın aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde kararın İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğü tarafından İNFAZINA, 3-6100 sayılı HMK’nın 393.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması “bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır, aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının İHTARINA, 4-Ara kararın taraflara tebliğine”itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir. Davacı vekili dava açılış sırasında davalı şirketi … AŞ olarak seçtiğini, ancak davalı tarafın … AŞ olması gerekirken sehven … olarak belirttiklerini, işbu maddi hatanın fark edilmesi sebebiyle mahkemeye 03/03/2023 tarihinde maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin talepte bulunulduğu , davacı vekilinin talebinin kabulüne karar verildiği, davalı taraf kısmında … ibaresinin HMK’nın 124/3 maddesi gereğince davalı unvanından çıkartılmasına, davalı unvanının ise … Anonim Şirketi olarak düzeltilmesine ilişkin karar verildiği, ancak mahkemece ihtiyati tedbir ara karar tutanağının 08/03/2023 tarihinde düzenlendiği, davalı şirketin unvanının ise 09/03/2023 tarihinde UYAP sistemi üzerinden düzeltildiği tespit edilmiş olmakla; 140-/03/2023 tarihli ara kararla ;”1-Davacı vekilinin tavzih talebinin KABULÜ İLE; Mahkemenin 08/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının davalı taraf kısmında bulunan “…” ibaresinin HMK’nın 124/3 maddesi gereğince davalı unvanından ÇIKARTILMASINA, Davalı unvanının “… Anonim Şirketi” olarak DÜZELTİLMESİNE” karar verilmiştir. Daha sonra davacı vekilinin 17/03/2023 tarihli talep dilekçesi ile,daha önce verilen ihtiyati tedbir kararı ile elektriğin kesilmesinin önlenmesine karar verildiğini, ancak davalı şirket çalışanları müvekkil şirketi arayarak faturaların icra takibine konulmasının önlenmesi yönünde bir ihtiyati tedbir kararı olmadığı, bu sebeple ihtiyati haciz kararı alarak işyerine hacze gelineceğini bildirdiğini, gerçek amaç, fatura alacağı ile ilgili derdest bir dava olduğu bilindiği halde müvekkili kıskaca alınarak gerçekte haklı olmadıkları tutarı müvekkilinden cebri icra yoluyla tahsil ettiklerini, bu sebeple işin aciliyeti gereğince davaya konu faturaların icra takibine konu edilmelerinin önlenmesi yönünden İİK. 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bu kez , 08/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararında; ” İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULU İLE,talep konusu; 27/02/2023 tarih, 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91 TL bedelli kaçak elektrik faturasının dava konusu edilen 779.074,91 TL yönünden sınırlı olmak üzere, belirtilen (779.074,91 TL) miktar üzerinden %20 oranında teminat (155.814,98 TL) sunulmak kaydı ile elektriğin kesilmemesi ve yalnızca anılı fatura bedelleri ile sınırlı olmak üzere tahakkuk ettirilen (779.074,91 TL)’lik miktar yönünden kesinti yapılmasının dava sonuna kadar İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE,..” şeklinde karar verildiği, verilen işbu ara karara ek tedbir talebinin KABULÜ İLE; davaya konu, 27/02/2023 tarihli 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91-TL tutarında olan faturalar yönünden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi gerektiği,ayrıca daha önce nakdi teminat yatırdığı da gözetilerek yeniden teminat alınmasına yer olmadığı gerekçesi ile; “1-Mahkemenin 08/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir talebine ilişkin verilen ara karara EK KARAR OLARAK, Davaya konu, 27/02/2023 tarihli 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91-TL tutarında olan faturalar yönünden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince icra takibine konu edilmesinin İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE, 2-Ayrıca dava konusu ihtiyati tedbir nedeniyle doğabilecek zararlarının teminat altına alınabilmesi için 6100 HMK’nın 392 maddesi gereğince teminat alınması hususu Mahkemenin takdirinde olup, dosyadaki delillerin birlikte değerlendirmesi karşısında, daha önce talebe konu faturalar yönünden verilen ihtiyati tedbir yönünden uygulanması için davacı yanın nakdi teminat yatırdığı da gözetilerek YENİDEN TEMİNAT ALINMASINA YER OLMADIĞINA, kararın ilgili İcra Müdürlüğü tarafından İNFAZINA, 3-6100 sayılı HMK’nın 393.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması “bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır, aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının” İHTARINA, 4-Ara kararın taraflara tebliğine” itirazı kabil olmak üzere 20/03/2023 tarihinde karar vermiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi sonrası 04/05/2023 tarihli duruşmada ;itirazın sadece faturaların takibe konulmamasına dair fatura miktarı yönünden talep gibi düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile kısmen kabulüne ilişkin; “1-Mahkemece 08/03/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının reddine yönelik itirazının REDDİNE, 2-Mahkemece 20/03/2023 tarihli; Mahkememizin 08/03/2023 ihtiyati tedbir talebine ek ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazının KISMEN KABULÜ İLE, “.Mahkemenin 08/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir talebine ilişkin verilen ara karara EK KARAR OLARAK,Davaya konu, 27/02/2023 tarihli 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91-TL tutarında olan faturalar yönünden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince icra takibine konu edilmesinin İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE,..” şeklinde kararda gösterilen cümlenin, dava konusu edilen bedelin üstünde ve ödenen miktarı da kapsar nitelikteki tüm fatura bedeli üzerinden karar verildiği anlaşılmakla; Mahkemenin 08/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir talebine ilişkin verilen ara karara EK KARAR OLARAK,Davaya konu, 27/02/2023 tarihli 09/03/2023 vadeli toplam 779.074,91-TL tutarında olan faturalar yönünden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince icra takibine konu edilmesinin İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE, 3-Diğer itirazların reddine” dair , taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, , kaçak elektrik kullanımının ispat olunduğu,2 adet tedbirin %15 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, İhtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediği, davalı şirketin Anayasal haklarına aykırılık oluştuğu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, elektriğin kesilmemesi ve söz konusu faturaların takibe konulmaması için ihtiyati tedbir talepleri ile birlikte menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkeme hem elektriğin kesilmemesi,hemde faturaların icra takibine konu edilmemesi yönünden iki ayrı tedbiri tek teminatla vermiştir.Mahkemece öngörülen % 20 oranındaki 155.814,98 TLlık teminatın davacı tarafça 13/03/2023 tarihinde yatırılmıştır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu fatura nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş, ihtiyati tedbir dava konusu fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Faturaların icraya konulmamasına /takibin durdurulmasına dair ara karara yönelik istinaf sebeplerinin değerlendirmesinde ise,dosya kapsamı itibariyle dava konusu faturalar yönünden davacı hakkında icra takibi yapıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu sebeple, mahkemece davanın ve talebin niteliğine göre tedbir talebinin İİK.72/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve davacının telafisi güç zararının önlenmesi açısından söz konusu faturalarla ilgili olarak icra takibi yapılması halinde takibin durdurulması hususunda tedbir kararı verilirken %15 oranında ayrıca teminat ayrıca alınması gerekirken sadece elektriğin , kesilmemesi yönünden alınan %20 oranındaki tek bir teminatla iki ihtiyati tedbir kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Bu itibarla; davalı tarafın elektriğin kesilmemesine dair ara karara yönelik istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine, ancak faturaların icraya konulmamasına dair tedbir kararına karşı davalı tarafın istinaf talebinin ise , teminat yönünden kabulü ile buna dair karar HMK 353/1b-2.madde gereği düzeltilerek, ilave olarak %15 oranında teminat davacı tarafça süresinde yatırıldığında, davaya konu edilen faturaların takibe konulması halinde takibin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı tarafın elektriğin kesilmemesine dair ara karara yönelik istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine,
B- Faturaların icraya konulmamasına dair tedbir kararına karşı davalı tarafın istinaf talebinin ise teminat yönünden kabulü ile ara karar HMK 353/1b-2.madde gereği düzeltilerek yeniden esas hakkında; Tedbiren elektriğin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına ilişkin kararın tekrarı ile ;davacı vekilinin faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir talebinin,davaya konu 27/02/2023 tarih, 09/03/2023 vadeli toplam 1.098.074,91 TL bedelli kaçak elektrik faturasının dava konusu edilen 779.074,91 TL yönünden sınırlı olmak üzere, belirtilen (779.074,91 TL) miktar üzerinden %15 i oranında teminatın davacı tarafça nakit olarak veya süresiz-kesin banka teminat mektubu olarak kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde yatırılması halinde talep edilen 779.074,91 TL fatura bedeline ilişkin olarak yapılacak icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına,Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene istekleri halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı tarafın istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderinin esas kararla birlikte değerlendirilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/07/202