Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2034 E. 2023/2108 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2034
KARAR NO: 2023/2108
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 14/04/2023
NUMARASI: 2022/790 Esas
DAVANIN KONUSU: Muarazanın giderilmesi-İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah. … Cd. No:… Güngören/İstanbul adresinde tekstil sektöründe ticari faaliyet sürdürdüğünü, müvekkiline ait iş yerinde … MARKA dijital tip, … seri nolu elektrik sayacı bulunduğunu, müvekkilinin iş yerini kiraladıktan sonra, davalı kuruma başvurarak elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlenmesini talep ettiğini ancak Davalı kurum sözleşme akdetmek için müvekkil şirketi oyaladığını ve elektrik aboneliği sözleşmesi akdetmek için gerekli olmayan bazı evraklar istediğini ve bu evrakları da temin eden müvekkili şirketin iş yerini kiraladığı tarihten itibaren abonelik sözleşmesi yapılmadığını, aradan geçen süre zarfında müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı şekilde usulsüz kullanım faturası tahakkuk ettirildiğini ve elektrik aboneliği tesis edilmesi amacıyla baskı altında ödemek zorunda kalan müvekkili şirkete yine sözleşme yapılmadığını, davalı kurum yetkililerinden şifahen aldığı cevapta, söz konusu adreste daha önce faaliyet gösteren … isimli gerçek bir şahsın ve alt borçlularının olması nedeniyle bu adreste bulunan … seri nolu sayaç için elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlenemeyeceği bilgisinin verildiğini, davalı kurumun eski kiracı ile müvekkili şirketin irtibatının olabileceği nedenle sözleşme yapmak istememesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı kurumun iş yeri sahibi …’tan Noter onaylı iş yerinde kiracısının müvekkili şirket olduğuna ilişkin bir taahhütname vermesi durumunda abonelik sözleşmesi tesis edileceğini belirtilmesi üzerine iş yeri sahibi … Noter onaylı taahhütname düzenlendiğini, müvekkili şirketin bu taahhütnameyi davalı kuruma ibraz ettiğini ancak yine de sözleşme tanzim edilmediğini, müvekkilinin davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını ve eski kiracı ile fiili, ticari, hukuki ve organik bağlantısı bulunmadığını, bu süreçte davalı kurum tarafından müvekkiline usulsüz kullanım bedeli üzerinden elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin tahakkuk edilen fatura bedellerini ödediğini ve herhangi bir kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilinin davalı kuruma borcu bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine H seri, … numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini ve müvekkili şirketin elektriksiz kalma tehditi altında olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetini yürüttüğü adrese enerjisinin kesilmesi ticari faaliyetlerinin durmasına, onlarca işçinin işsiz kalmasına ve nihayetinde iş yerinin kapanmasına neden olacağından elektriğin kesilmemesi, elektriğin kesilmesi halinde bir an önce açılması yönünde tedbir kararı verilmesini, elektrik verme işleminin tesisi ve dava sonuna kadar kadar elektrik kesilmesinin ihtiyaden durdurulmasını, davalı kurumla müvekkili şirket arasında abonelik sözleşmesi akdedilmesine yönelik tedbir talep etmiştir. Talep, ticarethane aboneliği tesis edilmesi isteminden kaynaklanan muarazanın giderilmesine yönelik davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkeme, 11/11/2022 tarihli ara kararla ,dava konusu olayda, ticaret sicil kayıtları üzerinden yapılan incelemede davacı şirketin 16.06.2022 tarihinde İstanbul Ticaret Odasına kayıt olduğu, … Mah. … Cd. No:… Güngören/İstanbul adresinde tekstil işi ile uğraştığı, günümüzde yaşamın devamı için zorunlu unsurlardan olan elektrik enerjisi verilmemesi halinde telafisi imkansız zararlar meydana gelebileceği, bu durumun “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının davacı şirketin faaliyet gösterdiği adresteki elektriğin kesilmemesi talebi bakımından mevcut olduğu; davacının abonelik tesis edilmesi talebi bakımından söz konusu hususun yargılamayı gerektirecek olması ve dava sonucunda elde edilebilecek talep bakımından ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile; “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; 1-Davacı … Tic. Ltd. Şti’nin faaliyet gösterdiği … Mah. … Cd. No:… Güngören/İstanbul adresinde yargılama sonuçlanıncaya kadar TEDBİREN ELEKTRİK ENERJİSİNİN KESİLMESİNİN ÖNLENMESİNE, 2-Davacı vekilinin davacı şirketin faaliyet gösterdiği adreste tedbiren abonelik tesis edilmesi talebinin REDDİNE, 3-İşbu ara kararın taraflara tebliğine” itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir. Karara davalı vekilinin itirazı üzerine bu kez mahkemece,davalı vekili tarafından her ne kadar işbu ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminde bulunulmuş ise mahkemenin kurmuş olduğu ara kararın davacıya kullanmış olduğu elektrikten kaynaklı olarak herhangi bir ücret ödememe yönünde hak bahşetmediği, kullanmış olduğu elektrik tüketiminin normal bir şekilde faturalandırılarak bu bedelin davacıdan tahsilinin engellenmesi yönünde bir hüküm kurulmamış olduğu, davalı kurumun elektrik hizmetinin verilmesi noktasında tekel konumda olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda davalının ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş olup ayrıca davalı vekili tarafından her ne kadar %100 teminat alınması talebinde bulunulmuş ise işbu davanın menfi tespit yahut itirazın iptali olmadığı, muarazanın meni istemine ilişkin olduğu ve herhangi bir dava değerinin de bulunmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda teminata ilişkin itirazlarının da reddi gerektiği gerekçesi ile; “1-Davalının mahkemenin 11/11/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yönelik olarak yapmış olduğu itirazların reddine, 2-İşbu ara kararın taraflara tebliğine” istinafı kabil olmak üzere 17.04.2023 tarihinde karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda oluşmadığı,tedbirin teminatsız verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu, ihtiyati tedbir hükmünün “doğmuş ve doğacak borçlara ilişkin olarak elektriğin kesilmemesi” şeklinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu, tedbir kararı verilmesini kesinlikle kabul etmemekle birlikte, tedbir hükmünün “Davaya konu tahakkuklar ile sınırlı olmak üzere dava sonuçlanıncaya kadar elektrik kesme işleminin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına” şeklinde düzeltilmesini talep ettiklerini, ihtiyati tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini,ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların yerel mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediğini ve davalı şirketin Anayasal haklarına aykırılık oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, muarazanın giderilmesi, elektriğin kesilmemesi ve abonelik sözleşmesi akdedilmesi yönünden ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.Davada menfi tespit talep edilmemiştir. HMK 389/1 maddesine göre “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur.Somut olayda, davacının dava konusu işyerinin bulunduğunu bildirdiği yerde elektrik aboneliğinin kurulması ve davalının yarattığı muarazanın giderilmesini istediği,davacının abonelik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti yapılarak muarazanın giderilmesi hakkında bir karar verileceği, ancak yargılama sürecinde davacının elektriğinin kesilmesi halinde buranın işyeri olması nedeniyle ciddi zararlar doğacağı açıktır. Kaldı ki elektriğin geçici olarak bağlanması halinde bu elektrik bedelinin davalı tarafça tahsilinin yapılmasının gayet tabii olduğu açıktır. Ayrıca, dava sonunda davanın reddine karar verilse dahi geçici elektrik bağlanması dava yönünden bir kazanılmış hak teşkil etmeyecektir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince HMK’nın 389. maddesindeki koşullar gerçekleşmiş olduğundan davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir.Ancak, ihtiyati tedbire hükmedilirken doğabilecek zararları temin için davaya konu edilen talep yönünden uygun görülecek teminat takdiri gerekirken , teminat alınmadan karar verilmesi isabetli değildir.Dava konusunun parayla ölçülebilme olanağı olmadığından şimdilik takdiren ve maktuen 30.000 TL teminat yatırıldığında davacının çalıştığı belirtilen dava konusu işyerinde dava sonuna dek kullanım elektrik bedeli davalı tarafça tahakkuk ve tahsil edilecek biçimde elektrik verilmesinin sağlanması gereklidir. Bu itibarla, davalının istinaf isteminin teminat yönünden kabulüyle, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak ve buna bağlı olarak ihtiyati tedbire ilişkin 11/11/2022 tarihli ara karar kaldırılarak 30.000,00 TL’lik teminat hususu da eklenerek yeniden karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf isteminin teminat yönünden kabulüyle, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davacının başvuru yapmış olduğu … Mah. … Cd. No:… Güngören/İstanbul adresindeki iş yeri ile ve bu işyerindeki … MARKA dijital tip, … seri nolu elektrik sayacı ile sınırlı olmak üzere tedbiren ve takdiren 30.000 TL lık nakti yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu olarak teminatın kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde davacı tarafça ilk derece mahkemesine yatırıldığında , eski aboneliğe ait borçlar hariç olmak üzere dava sonuna dek elektrik kullanım bedeli davalı tarafça tahakkuk ve tahsil edilecek biçimde, davacı yükümlülüklerinin yerine getirilmesi halinde bu yerin elektriğinin kesilmesinin önlenmesine ve tedbiren elektrik bağlanmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin nihai kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/07/2023