Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1946
KARAR NO: 2023/1984
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2023
NUMARASI: 2023/83 D.İş – 2023/88 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 19/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen taraf talep dilekçesinde özetle; 15/02/2023 tarihinde borçluya ait … Mah. … Cad. No:… Şişli/İSTANBUL adresinde müvekkil kurum kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde “akım trafosu gerilim kablolarının s girişlerine bağlanarak, sayacın eksik ölçüm yapmasına sebebiyet vermek suretiyle” kaçak elektrik kullanım nedeniyle, … seri numaralı kaçak zaptı tanzim edildiğini, 27/02/2023 son ödeme tarihli … numaralı 123.471,69 TL bedelli ve 27/02/2023 son ödeme tarihli … numaralı 2.625.863,02 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, borçlunun fatura bedellerini halen ödemediğini, düzenlenmiş olan kaçak elektrik zaptı emsal kararları gereği aksi iptal edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olup, borçlu şirketin yetkilisi tarafından da bizzat imzalandığını, Yargıtay kararlarına göre kesin delili niteliğinde haiz olan kaçak tutanaklarına ek olarak müvekkil kurum çalışanları tarafından kaçak elektrik kullanımı video kaydına alındığını, video kaydı ve kesin delil niteliğindeki tutanaklardan anlaşıldığını üzere yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/434 E. 2021/1298 K. sayılı kararında ;”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılacağı düzenlenmiş olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise, mahkemenin sayılan belgelerden biri hakkında şüphe uyandıran bir hal görmesi durumunda, ilgili daireden açıklama isteyebileceği hüküm altına alınmıştır…”HGK’nın 16/03/2016 tarihli ve 2014/19-894 E. 2016/323 K. sayılı ilamı Kaçak elektrik tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitler içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu bağlamda ispat yükü, tutanağın aksini iddia eden tarafa aittir.” yönünde karar verildiğini, “Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2011/614 E. 2011/1796 K. sayılı kararı; “Kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılır. Somut olayda kaçak tespit tutanağının aksi kanıtlanamamış olup, yorum ile düzenlenen eksik incelemeye dayalı ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1618 E. 2022/1176 K. Sayılı kararı; “Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerektiği” yönünde karar verildiğini, davalı borçlular, ilgili kaçak elektrikten doğan borcunu ödememiş olduğunu, borçluların mal kaçıracağına ilişkin duyumların olduğunu, dosyada kaçak elektrik kullanımına ilişkin deliller ile ihtiyati haciz yönünden haklılığın tam olarak ispat edildiğini, alacağın muaccel olup rehin ile de temin edildiğini, ihtiyati haciz kararının reddine karar verilmesi halinde kamu alacağı niteliğinde olan kaçak elektrik bedeli tahsilinin tehlikeye gireceğini, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan İİK 257. Ve devam eden maddeleri uyarınca, şimdilik 2.574.604,71 TL alacak yönünden borçluların menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine, masraf ve ücreti vekaletin borçluya yükletilmesine karar verilmesini ihtiyati talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 13/03/2023 tarihli D.İş kararı ile Talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; 2.574.604,71 TL alacak yönünden alacağın %20’sine tekabül eden 514.920,95 TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine 30/03/2023 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına,” karar verilmiştir. Sözkonusu ek karar ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmiş olup, dilekçesinde özetle; davalının kaçak elektrik kullandığına dair tutanakların ve video kayıtlarının olduğu, olayın haksız fiile dayandığını,hem ihtiyati haciz isteyen hemde kamu zararının oluştuğunu, kaçak tutanağının aksi sabit olana kadar geçerli olduğunu,ihtiyati haciz verilmesine ilişkin emsal kararları bildirdiklerini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye da- yalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosya kaçak elektrik kullanım bedeli yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığı noktasında dosyaya sunulan fotoğraflar ve video kaydı da ” yaklaşık ispat”a elverişli değildir. Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/06/2023