Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1925 E. 2023/2119 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1925
KARAR NO: 2023/2119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 12/04/2023
NUMARASI: 2023/133 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin belirtilen adreste hizmet veren bir otel işletmesi olup … tesisat numarasına ve … tüketici numarasına sahip elektrik dağıtım hizmeti kullanıcısı olduğunu, 2022 Aralık ayında müvekkil şirketin yetkilisine, “elektrik kullanımında tasarruf ettirmek üzere sayaca bir çeşit müdahalede bulunabileceğini” söyleyen bir şahıs tarafından sayaca müdahale edildiğini, olaydan çok kısa bir süre sonra, davalı kurumun yetkililerinin otel işletmesine gelerek elektrik sayacında inceleme yaptığını ve 04.01.2023 tarihinde sayacın kurum yetkililerince değiştirildiğini, akabinde … numaralı tesisatta kaçak kullanım tespit edilerek … nolu kaçak tutanağın düzenlendiğini, 05.01.2023 tarihinde ise işletmenin elektriği kesildiğini, … nolu kaçak tutanağında kaçak enerji tüketim bedeli 3.377.136,54 TL olarak hesaplandığını, müvekkiline 05.01.2023 tarihli fatura gönderildiğini, müvekkilinin … nolu işbu faturaya itiraz ettiğini, kendisine şifahen itirazının reddedildiğinin bildirildiğini, elektriğin kesilmesi ile işletmenin sekteye uğradığından kuruma başvurularak faturanın taksitlendirildiğini, peşinat olarak 598.186,16 TL bedelin 06.01.2023 tarihinde müvekkilince mecburen ödendiğini, ödeme sonrası işletmenin elektrik kullanımının yeniden sağlandığını, herhangi bir elektrik kesintisi halinde davacı müvekkilin işletmeyi sürdürmesi olanak dışı olup herhangi bir faturayı ödeme gücününde kalmayacağını, müvekkilinin taksitleri ödeyememesi halinde elektriğinin kesilmesinin çok daha büyük zararlara yol açacağını, dava konusu fatura bedelinin, sayaca müdahale işlemi sonrasındaki kullanım süresi ve miktarı göz önüne alındığında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağı üzere, fahiş miktarda olduğunu ileri sürerek haksız ve hatalı kaçak elektrik bedeline dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin dava sonuna kadar durdurulmasına, kaçak tüketim hesaplamasına ilişkin faturanın şimdilik 500.000 TL’lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinden haksız olarak “kaçak kullanım bedeli peşinatı” adı altında tahsil edilen paranın şimdilik 100.000 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek olan ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu, zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebileceği ” gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davacı şirketin borçlu olmadığının tespitini talep etitği faturaya konu elektrik tesisatının bulunduğu … Mah. … Cad. No:… Ümraniye/İSTANBUL adresindeki otele ait … tesisatı numaralı … tüketim numaralı elektrik hizmetinin davaya konu edilen 05.01.2023 tarihli … fatura kapsamındaki alacak nedeniyle kesilmemesi yönünde fatura bedelleri üzerinden % 20 ‘si oranındaki teminatın davacı tarafça mahkememiz veznesine yatırılması veyahut muteber bankadan teminat mektubu ibraz etmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Karara karşı davalının itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 12/04/2023 tarihli ara kararla “Dava konusu kaçak elektrik kullanımına konu mahal iş yeri olup , işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın (İstanbul BAM 3. Hukuk Dairesi ‘nin 2023/185 Esas – 2023/229 Karar sayılı vbç kararları dikkate alınarak) aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yapılan kaçak tespitinin muayeneye gönderilen sayaç üzerinde laboratuvarda gerçekleştirilen inceleme ile tespit edildiğini, tedbir kararı verilmesinin davacının hukuka aykırı fiilinden menfaat sağlamasına sebep olduğunu ve müvekkilinin davalı şirketin alacağını tahsil etmesini imkansızlaştıracak bir fiili durum yarattığını, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, kaçak elektrik tüketim tutanağının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli kabul edilmesi gerektiğine dair Yargıtay’ ın yerleşik uygulaması ile birlikte; davaya konu kaçak elektrik tüketimin büyüklüğü dikkate alındığında teminatın yetersiz olduğunu ileri sürmüştür. Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı hakkında, dağıtım lisansına sahip tüzel kişi olan davacı şirkete bağlı görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davaya konu tutanağın, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan davacı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu gerekçeleriyle verilen karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen karar usul ve hukuku uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/07/2023