Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1868 E. 2023/1913 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1868
KARAR NO: 2023/1913
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/03/2023
NUMARASI: 2023/70 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 12/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. yetkililerinin … mahallesi … caddesi No:… Eyüpsultan / İstanbul adresinde kaçak kullanım tespit tutanağı ile … nolu tutanak tanzim edildiğini, müvekkile … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 2.226.557,62 TL Bedelli Fatura ve … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 744.347,62 TL bedelli faturalar düzenlenmiş olup müvekkiline bu iki faturadan dolayı toplam 2.970.905,24 TL borç tahakkuk ettirildiğini, tutanağın düzenlendiği adres olan … Mahallesi … Caddesi No:… Eyüpsultan İstanbul adresinde 2009 yılında inşaatına başlanan 2014 yılında inşaatı sona eren ve 2016 yılında kat mülkiyeti kurulan dokuz adet müstakil ev bulunduğunu, müstakil evlerden sadece bir tanesi müvekkil şirkete ait olduğunu, davalı, kendisine inşaatın bitiminden sonra sayaçların ayrılması başvurusunda bulunan site sakinlerine, site içerisine trafo yapılması şartını koymuş bu nedenle siteye ait tek abonelik müvekkil şirket adına devam ettiğini, davalı … A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine … seri numaralı tutanak dayanak yapılarak düzenlenen … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 2.226.557,62 TL Bedelli Fatura ve … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 744.347,62 TL Bedelli Faturalar düzenlenmiş olup müvekkilinin bu iki faturadan toplam 2.970.905,24 TL borçlu olmadığının tespiti ile ilgili hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar bu faturalardan dolayı elektrik kesme işlemi ve yasal takip işlemlerinin durdurulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 03.02.2023 tarihli ara kararla; İddianın ileri sürülüş biçimi ve sunulan tapu kayıtlarına göre kaçak kullanımı bulunmayan kişilerin elektrik kesintisinden etkilenme olasılığına ilişkin yaklaşık ispat koşulunun sağlanmış olması, davacının ihtiyaçları için elektriğin olmazsa olmaz koşul olması, davalının elektrik dağıtım faaliyetinin tekel niteliği, idarenin yönetmelik gereği elektrik kesintisi yapma şartlarının oluşup oluşmadığının ancak yargılama sonucu tüm delillerin toplanmasından sonra belirlenecek olması, elektriğin kesilmesi halinde davacı aleyhine telafisi güç ciddi bir zararın doğacağı olasılığının bulunduğu ve yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği kanaatiyle HMK 389. Md.sinde düzenlenen yasal şartlar oluştuğu ” gerekçesiyle; “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; davaya konu … seri numaralı tutanak dayanak yapılarak düzenlenen … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 2.226.557,62 TL Bedelli Fatura ve … Seri numaralı 18.01.2023 düzenleme tarihli, 30.01.2023 son ödeme tarihli 744.347,62 TL Bedelli Faturalar düzenlenmiş olup müvekkilinin bu iki faturadan toplam 2.970.905,24 TL alacağın %15′ si (445.635,78.TL) tutarında nakit veya kesin ve süresiz muteber banka teminat mektubunun ibrazı halinde davacının … Mahallesi, … caddesi, No … Eyüpsultan adresi kullanım yerinde kullandığı sayacında (kaçak kullanım tespitinin yapıldığı adres) elektrik kesintisi uygulamaması yönünde, HMK 389 vd. maddeleri uyarınca TEDBİR VERİLMESİNE, dava konusu yerdeki elektrik enerjisinin kesilmemesine,” Davacı tarafın kaçak elektrik kullanımında bulunmadığına ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde deliller sunamaması, kaçak kullanımına ilişkin tutanak, sunulan faturalar ve taraflar arasındaki menfaatler dengesi uyarınca davaya konu faturalar nedeni ile icra takibi yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ” karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda; “İddianın ileri sürülüş biçimi ve sunulan tapu kayıtlarına göre kaçak kullanımı bulunmayan kişilerin elektrik kesintisinden etkilenme olasılığına ilişkin yaklaşık ispat koşulunun sağlanmış olması, davacının ihtiyaçları için elektriğin olmazsa olmaz koşul olması, davalının elektrik dağıtım faaliyetinin tekel niteliği, kaçak kullanımın sabit görülmesi halinde bedelinin her zaman tahsil edilebilecek olması, idarenin yönetmelik gereği elektrik kesintisi yapma şartlarının oluşup oluşmadığının ancak yargılama sonucu tüm delillerin toplanmasından sonra belirlenecek olması, elektriğin kesilmesi halinde davacı aleyhine telafisi güç ciddi bir zararın doğacağı olasılığının bulunduğu ve yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği kanaatiyle HMK 389. Md.sinde düzenlenen yasal şartlar oluşmakla elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin dava değerinin % 15 i teminat karşılığı kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığından” bahisle tedbir kararına itirazın reddine, dair istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili, istinaf başvurusunda özetle; ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, dosyaya sunulan dilekçeler ekinde sundukları evraklar ve CD vasıtası ile sunmuş oldukları video kayıtları incelendiğinde davacı yanın adeta düzenek kurmak suretiyle nitelikli olarak kaçak elektrik kullandığının görüleceğini, yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakimin, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmesi gerektiğini, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesinin yasal düzenlemeye de aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların mahkemece hiç bir suretle değerlendirilmediğini, elektrik dağıtım şebekesinin ilgili bölgede yer alan abone sayısına göre tesis edildiğini, kaçak elektrik kullanımının ise şebekedeki yükü arttırarak elektrik kesintilerine, gerilimin düşmesine ve elektrik kalitesinin düşmesine neden olduğunu, bu durumun ise diğer elektrik kullanıcıları için zarar oluşumuna sebep olmakla kalmayıp, hayati tehlike dahi arz ettiğini, bu sebeplere dayanarak adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Dosya içeriğine göre; dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kay- naklanmaktadır. Tapu kayıtlarına göre kaçak kullanımı bulunmayan kişilerin elektrik kesintisinden etkilenme olasılığına ilişkin yaklaşık ispat koşulunun sağlanmış olması, davacının ihtiyaçları için elektriğin olmazsa olmaz koşul olması, dava konusu borç nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacı aleyhine telafisi güç zararının doğacağı tartışmasızdır. Somut olayda ihtiyati tedbir yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir, mahkemece elektrik enerjisinin kesilmemesi hususunda verilen tedbir kararı yerindedir. Mahkemece, davacının tedbir talebi dava konusu faturalar ile sınırlı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarı süresi içinde mahkeme vezne- sine yatırılmış olup takdir olunan teminat miktarı uygundur.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/06/2023