Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/185 E. 2023/229 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/185
KARAR NO: 2023/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 21/11/2022
NUMARASI: 2022/31 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit|İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil … Hesap numaralı, … Müşteri numaralı elektrik abonesinin kullanıcısı olduğunu, müvekkilin işlettiği iş yerine 2021 yılı aralık ayı sonunda davalı kurumun çalışanları tarafından gelindiğini ve müvekkilinin iş yerinden elektrik sayacının laboratuvar incelenmesi için sökülerek götürüldüğünü, davalı kurum çalışanları elektrik sayacının sökülmesini, sayaç incelemesi için rutin kontroller yapıldığını ifade edildiğini, müvekkile daha sonra 29.12.2021 tarihli 51.574,97 TL tutarında ve 29.12.2021 tarihli 4.347,57 TL fatura gönderdiklerini, müvekkilin davalı kurum ile yaptığı görüşme neticesinde müvekkiline, elektrik sayacı içerisinde 3 faz olduğu bu fazlardan birinin kopuk olduğu bundan dolayı kaçak elektrik tahakkuku yaptıklarını ifade ettiklerini, ancak müvekkil tarafında hiç bir surette elektrik sayacına müdahale edilmemiş , elektrik sayacında ki mühre dahi dokunulmadığını, müvekkile kaçak elektrik faturası olarak tahakkuk edilen 29.12.2021 tarihli faturlar usul ve yasaya aykırı olmakla tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, müvekkiline gönderilen 51.574,97 TL ve 4.347,57 TL tutarında faturalar sonrasında davalı kuruma ulaşıp bahse konu faturanın nedenini sormuş kendisine elektrik sayacının laboratuvar incelemesi sonucu sayaç içerisinde bulunan 3 faz kablosundan bir tanesinin takılı olmadığı bu nedenle kaçak elektrik tahakkuku yaptıklarını ifade ettiklerini, ancak müvekkilinin iş yerinden sökülüp götürülen elektrik sayacının mührü üzerinde olup ayrıca müvekkili tarafından elektrik sayacına hiç bir surette müdahalede de yapılmadığını, müvekkilinin geriye dönük elektrik bedelleri sürekli aynı oranlarda geldiğini, müvekkilinin üstüne düşen özen borcunu yerine getirerek tüm fatura borçlarını zamanında ödediğini, müvekkiline izafe edilen kaçak elektrik tahakkukuna karşın 10.01.2022 tarihinde davalı kurum nezdinde bir şikayet dilekçesi yazarak 29.12.2021 tarihli 51.574,97 TL ve 4.347,57 TL tutarındaki faturalara itiraz ettiğini, ancak davalı kurum müvekkilin yaptığı itirazı değerlendirmeden bu konuda müvekkiline her hangi bir dönüş sağlamadan 13.01.2022 tarihinde müvekkilinin iş yerindeki elektrik enerjisini haksız bir şekilde kestiğini, bu nedenlerle, HMK 389/1 gereğince tedbir kararı verilerek müvekkilin … Hesap numaralı, … Müşteri numaralı elektrik abonesinin kesilen elektrik enerjisinin açılmasına ve dava süresince elektrik enerjisinin bir daha kesilmemesine, İİK 72/2 maddesi uyarınca müvekkile yöneltilen borcun cebri icra yoluyla tahsil edilmek istenmesi durumunda icra dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 14/01/2022 tarihli ara kararla, ” .. işin niteliği gereği elektriğin ihtiyati tedbir talep edenin işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, talep edenin ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle talep eden şirketin ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında çekişme konusu elektriğin kesilmesinin talep eden aleyhine ağır zararlar doğuracağı ” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, ihtiyati tedbir talep eden …’un … hizmet numaralı aboneliğinin Mahkememizce takdir olunan karşı tarafça istenen ve çekişmeli olan trafo kurulum masrafları olan 10.000,00 TL’nin %15’i oranında teminatın yatırılması kaydıyla elektriğin kesilmesinin; HMK 389. Madde kapsamında tedbiren açılacak sonuna dek önlenmesine karar verilmiştir.Bu karara davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 22.04.2022 tarihli duruşmada “…’a müzekkere yazılarak davaya konu … hesap numaralı … müşteri numaralı aboneliğe sahip davacı şirketin elektrik sayacına ilişkin abonelik sözleşmesi, kesilen cezalar ve ilgili tüm evrakların gönderilmesi ve 29.12.2021 tarihinden geriye doğru ihtilafsız döneme ait son 5 yıllık tüketim ekstrelerin mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın müzekkere cevabı geldikten sonra değerlendirilmesine” karar verilmiş, bilahare 15.06.2022 tarihli celsede “Somut durumda, davacı vekili açtığı menfi tespit davasında dava konusu kaçak elektrik kullanımından dolayı düzenlenen faturalarının ödenmemesinden dolayı davalı tarafça müvekkil şirketin elektriğinin kesilmemesine, yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiş olup Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş ise de; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar dilekçe ekindeki belgeler ve …’a yazılan müzekkere cevabı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu faturaların ihtilaf konusu olması bu faturaların tahsil edilememesinden dolayı davalı şirket tarafından davacı şirkete elektrik kesintisi yapılması halinde davacı şirket açısından ileride telafisi imkansız zararların doğma ihtimalinin bulunması nazara alındığında yaklaşık ispat şartının varlığı da göz önüne alındığında Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı yerinde olduğu” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, 21.12.2021 tarihinde müvekkili şirket görevlileri tarafından sökülerek yerine yeni bir sayaç takıldığını, sökülen sayaca ait laboratuvar muayene sonucuna istinaden davacı adına 29.12.2021 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edildiğini, davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, dosya kapsamından dava değerinin 10.000,00 TL olarak gösterilmiş, ilk derece mahkemesi tarafından dava değeri üzerinden teminat alınmasına karar verilmiş ise de talebe konu fatura bedelleri üzerinden teminat takdiri gerekirken dava değeri üzerinden teminat alınması isabetli değildir. Bu itibarla, davalının istinaf isteminin kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak ve buna bağlı olarak ihtiyati tedbire ilişkin 21/11/2022 tarihli ara karar düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüyle ihtiyati tedbir talep eden …’un … hizmet numaralı aboneliğiyle ilgili olarak, 29.12.2021 tarihli 51.574,97 TL tutarında ve 29.12.2021 tarihli 4.347,57 TL bedelli faturalar toplamı olan 55.992,54-TL üzerinden % 15’i oranında 8.388,38-TL, HMK 392 ve HMK’nun 87. maddesine göre nakit veya kesin ve süresiz banka teminatın davacı tarafça yatırılması kaydıyla bu faturalarla sınırlı olmak kaydıyla, elektriğin kesilmesinin önlenmesine, teminat yatırıldığında kararın infazı için ilk derece mahkemesince davalı şirkete müzekkere yazılmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin esas kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2023