Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1824 E. 2023/1887 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1824
KARAR NO: 2023/1887
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 12/04/2023
NUMARASI: 2022/653 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit -|İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen 6.ATM’nin 2023/167 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket kayıtlarında yapılan araştırmalara göre; … seri numaralı … Marka ( x60 tahakkuk çarpanlı) sayacın 23.06.2022 tarihinde mahalden alınarak laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, muayene sonucunda ”sayacın hafıza okumalarında yüksek frekans ile uyutulduğu ve kayıt yapmasının engellendiği, bu müdahaleler sonucunda tarih saat bilgisinin de geri kaldığı”nın tespit edildiğini ve kaçak işlemi uygundur sonucunun çıktığını, çıkan sonuca istinaden ”Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca 29.09.2022 tarih … seri numaralı zabıt düzenlenerek zabıt karşılığı 432.552 kWh kaçak tüketim için … seri numaralı fatura ile 2. 813.610,99-TL bedel ile 239.889 kWh kaçak ek tüketim için … seri numaralı fatura ile 377.528,88-TL bedel tahakkuk edildiğini, davalı borçlu tarafından dava konusu kaçak elektrik bedeli ödenmediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu belirterek öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, tarafların ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/653 sayılı dosyasında görülmekte olan ve davalı borçlu tarafından müvekkil şirketimize ikame edilen menfi tespit davası ile birleştirilmesine, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen 6.ATM’nin 2023/164 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kullanımına ait olan … seri numaralı … marka (X60 tahakkuk çarpanlı) sayaın laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, muayene sonucunda ”sayacın hafıza okumalarında yüksek frekans ile uyutulduğu ve kayıt yapmasının engellendiği, bu müdahaleler sonucunda tarih saat bilgisinin de geri kaldığı tespit edildiğini ve kaçak işlemi uygundur sonucu çıktığını, çıkan sonuca istinaden ”Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca davalı adına 29.09.2022 tarih … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek zabıt karşılığı 222.623 kWh kaçak tüketim için … seri numaralı fatura ile 1.882.612,85-TL bedel tahakkuk ettirildiğini, davalı borçlu tarafından dava konusu kaçak elektrik bedeli ödenmediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğü .. sayılı takip. dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu belirterek öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, tarafların ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/653 sayılı dosyasında görülmekte olan ve davalı borçlu tarafından müvekkil şirketimize ikame edilen menfi tespit davası ile birleştirilmesine, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada, birleşen 6.ATM’nin 2023/167 esas ve 2023/164 esas sayılı dosyaları yönünden ihtiyati haciz isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle: dava konusu dosyada mübrez Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının düzenlenmesi üzerine tahakkuk ettirilen fatura, son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, borca istinaden İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/167 ve 2023/164 Esas numaralı dosyaları üzerinden açılan itirazın iptali davaları, mahkememizin 2022/653 esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, ilgili itirazın iptali davamız ile birlikte sunulan ihtiyati haciz taleplerinin olduğunu, borca ilişkin alacağın muaccel olup, rehin ile de temin edilmediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gireceğini, dava değerinden ve borçlu tarafın yargılama aşamasında ve daha öncesinde göstermiş olduğu tavırlardan anlaşılacağı üzere; borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar, hukuki güvence kapsamında, borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Asıl davada, birleşen 6.ATM’nin 2023/167 ve 2023/164 esas sayıları dosyaları yönünden ihtiyati haciz talebine karşı beyanda bulunan davalılar vekili dilekçesinde özetle: davalı tarafın müvekkil aleyhine tanzim ettiği 3 adet faturaya karşı mahkememizin 2022/653 E sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını, ihtiyati tedbir kararının verildiğini, davalı bu davayı ve tedbir kararını bile bile ancak menfi tespit davası ve tedbir kararından bilinçli olarak bahsetmeden aynı faturalar için İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinden 2 ayrı dosyadan İhtiyati haciz talep ettikleri ve reddedildiğini, buna karşı istinafa başvurmuş, istinaf başvurusu da reddedildiğini, davalı, dava konusu 3 adet faturanın, kuruşu kuruşuna bire bir aynı bedeli ile ancak faturalara dair hiçbir bilgi ve belgeyi zikretmeden, yani menfi tespit davasının ve verilmesi muhtemel kararın arkasına dolanmak, yargılamayı etkisiz kılmak için yeni sözleşme ve fatura numarası uydurarak ve bunları dayanak olarak iddia ederek, İstanbul … İcra Müdürülüğünün 2 ayrı dosyası ile icra takibi başlattığını, tarafımızdan icra dosyalarına itiraz edilmiş aynı zamanda mahkememizin verdiği tedbir kararının ve verilmesi muhtemel kararın arkasına dolanmak, yargılamayı etkisiz kılma maksatlı davalının başlattığı bu icra takiplerine karşı menfi tespit davası açıldığını, (İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin Birleşen dosyası) Birleşen menfi tespit dava dilekçesinde mesele tüm çıplaklığı ile izah edilmiştir. Davalı taraf iş bu kere birleşen dosyaya karşı verdiği cevap dilekçesinde ve talep dilekçesinde “ihtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacak “kaçak elektrik” kullanımımdan doğan fatura alacaklarıdır.” diyerek ihtiyati haciz talebinde bulunmaktadır. Davalı dava konusu faturaları bilinçli olarak dayanak göstermeden ancak kuruşu kuruşuna bire bir aynı bedel ile icra takibi başlatmış, istediği neticeyi alamayınca da icra takibine dayanak olan alacak ile dava konusu alacağın aynı olduğunu iddia etmektedir. Davalı tarafın müvekkile isnat ettiği faturalara dair 2 ayrı menfi tespit davası derdest iken, verilmiş tedbir kararı var iken; bunları kendisi bildiği halde aynı faturaları zikrederek ancak menfi tespit davasını ve tedbir kararını görmezden gelerek ve bilinçli olarak talep dilekçesinde de zikretmeden İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinden İhtiyati Haciz talep etmesi, Davalı, dava konusu 3 adet faturanın, kuruşu kuruşuna bire bir aynı bedeli ile ancak faturalara dair hiçbir bilgi ve belgeyi zikretmeden, yani menfi tespit davasının ve verilmesi muhtemel kararın arkasına dolanmak, yargılamayı etkisiz kılmak için yeni sözleşme ve fatura numarası uydurarak ve bunları dayanak olarak iddia ederek, İstanbul … İcra Müdürülüğünün 2 ayrı dosyası ile icra takibi başlatması medeni kanunun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralının kasten ihlalidir. bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Davalı taraf hukuki haklarını açıkça kötüye kullanarak hem Sayın Mahkemenin hem tarafımızın aklıyla alay etmektedir. Bu şekilde hukuk tanımayarak ve hukuk tanımamakta pervasız bir şekilde ısrarcı olarak, almayı umduğu kararlarla kendi maddi menfaatini temin etmek için müvekkilin fiili, ekonomik ve hukuki varlığını sona erdirmek istemektedir. Davalı tarafın ihtiyati haciz talebi 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2 ayrı dosyasından ayrı ayrı reddedilmiş ve istinaf başvuruları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir. davalının huzurda ki ihtiyati haciz talebiyle birebir aynı talepleri istanbul 11. asliye ticaret mahkemesi ve istanbul bölge adliye mahkemesi 3. hukuk dairesi tarafından reddedilmiş ve kesinleşmiştir. iş bu nedenle davalı taleplerinin esastan reddi gerekir. Davalı tarafından ikinci kez ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Davalı tarafından 05.12.2022 tarihinde İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/404 D.İş ve 2022/403 D.İş. Sayılı dosyaları ile ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. 08.12.2022 tarihinde davalının her iki değişik iş dosyasında yer alan talepleri ” talebin faturaya dayalı olduğu, faturanın her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte bir belge olduğu, faturaya dayalı alacaklar yönünden alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği” nedeniyle reddedilmiştir. Haksız ve hukuka aykırı talepleri reddedilen davacı mezkur kararlara karşı 27.01.2023 tarihinde istinaf kanun yoluna başvuru yapmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/766 Esas ve 2023/747 Karar nolu kararıyla, ”İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığı noktasında dosyaya sunulan fotoğraflar ve video kaydı da “yaklaşık ispat”a elverişli değildir. Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir. Müvekkilin hiçbir zaman mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimali yoktur. Bu iddialar davalının mesnetsiz ve soyut iddialarıdır. Müvekkil tüm haklarını hukuki zeminde aramaktadır. Sözde kaçak elektrik iddiasıyla elektrik enerjisinin kesildiği 01.10.2022 tarihinden bu güne kadar tüm süreçte haklarımızı mahkemeler huzurunda aramaktayız. Huzurda ki 2022/653 Esas sayılı dosyası, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/710 Esas sayılı dosyası, yine huzurdaki dosyanız ile birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/124 Esas sayılı dosyası ile müvekkile atfedilen sözde kaçak kullanım iddiasına ve davalıya hiçbir borcumuz olmadığı hususunda itiraz etmekteyiz. Müvekkilin üretimine devam edebilmesi için huzurdaki 2022/653 Esas sayılı dosyasına 06.10.2022 tarihinde 1.014.751 TL teminat depo edilmiştir.Davalının ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce 12/04/2023 tarihli ara karar ile; ” ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir. Kararı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf etmiştir.İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; anılan karar ile ihtiyati haciz kararı kaldırılmışsa da, söz konusu ara karar gerekçeden yoksun olup, başta anayasa maddeleri olmak üzere pek çok hukuki düzenlemeye aykırı olduğunu, yerel mahkemece deliller, sunulan 21/10/2022 tarihli uzman mütalaası ve gerekçeli karar arasında herhangi bir illiyet bağı kurulmamış, dava konusu olay nezdinde muhakeme yapılmamış olup, matbu gerekçe ile hüküm kurulmadığını, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştirilmiş olup, yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra iflas kanunu uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi için aranan muacceliyet şartı somut olay üzerinden sübuta erdirildiğini, dosya bir kül halinde değerlendirildiğinde, borcun muaccel olduğuna ve yaklaşık ispat şartının fazlasıyla yerine getirildiğine yönelik herhangi bir şüphe bulunmamakla birlikte alacağımızın miktarı da göz önüne alındığında davalı tarafın borçtan kurtulma maksadıyla mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimaline karşın, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar İİK m.257 vd.maddeleri uyarınca hukuki güvence kapsamında yerel mahkeme hükmünün aksine her iki dosyaya ilişkin haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2023