Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1803 E. 2023/3661 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1803
KARAR NO: 2023/3661
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2023
NUMARASI: 2021/133 E – 2023/90 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Bulvarı No:… … Cad. No:… Eyüpsultan/İstanbul adresindeki … isimli iş yeri bulunmakta olduğunu, mezkur yerde davalının … no.lu abonesi olduğunu, 01/09/2020 tarihinde müvekkil işyeri sahibinin de işletmede olmadığı bir zamanda davalı çalışanlarınca işyerine girilerek doğrudan mutfak bölümündeki fritözün elektriğinin kaçak bağlandığını tespit ettiklerini söylediklerini, bu kaçak kullanıma ilişkin … no.lu dosya üzerinden alelacele 41.164,71 TL’lik kaçak kullanım faturası tanzim ederek aynı gün bu paranın ödenmesini aksi halde derhal iş yerinin elektriğinin kesileceğini ifade ettiklerini, bunun üzerine müvekkili iş yerinin olmazsa olmazı elektriğinin kesilmemesi için, her ne kadar kaçak tespitini ve buna ilişkin fatura bedelini kabul etmemişse de, geri iadesini istemek üzere o an için ödemek zorunda kaldığını, haksız ve hukuksuz bir şekilde fazla miktarda kesilen cezaya karşı 30.09.2020 tarihinde davalı kuruma yapılan başvurunun kesilen ceza gibi haksız ve gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığının eski ve yeni tarihli faturalar incelendiğinde ortaya çıkacağını, iş yerindeki fritözün kaçak elektrik kullanılarak çalıştırılmadığını, bu durumun önceki dönem faturaları incelendiğinde rahatlıkla açıklığa kavuşacağını, 2020/1 fatura döneminde 6.517,60 TL, 2020/2 fatura döneminde 6.623,20 TL, 2020/3 döneminde 5.100,90 TL, 2020/6 döneminde 7.331,90 TL ve 2020/7 döneminde 9.017,90 TL’lik tüketimlerinin mevcut olduğunu, bunu daha da geriye götürseler yine benzer doğrultuda olduğu görülüp anlaşılacağını, müvekkili eğer gerçekten kaçak elektrik kullansaydı faturalar arasında uyumsuzluk, belirli bir tarihten sonra büyük ve fark edilir düşüşler meydana gelebileceğini, faturalara dikkatlice bakıldığında kaçak kullanım ile düşüş olacağına haziran ve temmuz dönemlerinde tam tersine yükseliş meydana geldiğini, fritözün tespitten 2 gün önce alındığını, müvekkilinin eski monofaze fritözünün bozulması üzerine yeni bir fritöz aldığını, ancak bu fritöz trifaze elektrik kullandığından ve doğrudan normal 220v. Prize takılamadığından, piyasadan bulduğu bir elektrikçiye bunu bağlattığını, kendisinin anlamadığı bu teknik hususta elektrikçinin doğrudan sigortaya bağladığı ve sonradan davalı görevlilerinden öğrendikleri kadarıyla kabloyu güya farkı bağlayarak kaçak kullanıma sebebiyet verdiğini, 30 yıla yakındır aynı yerde kendi tapulu mülkünde aynı işi yapan iş ve yakın çevresinde dürüst, ahlaklı, haramdan kaçınan, faziletli bir kimse olarak bila istisna bilinen müvekkilinin gerçekten ve hakikaten bilmediği, haberinin olmadığı ve anlamadığı böyle teknik bir hususta, yıllardır hiçbir şekilde böyle bir ithama maruz kalmamışken bir anda bir fritözün takılması ile davalı görevlilerinin hemen gelmesi arasındaki zamanlamanın ilginçliği, bunun kasten yapılan bir sabotaj olması ihtimali bir yana bir an için tespitin yine de doğru olduğu varsayımında dahi; yeni alınan fritözün bağlı kaldığı bir-iki gün için böyle bir bedel istenilmesi gerekirken buna dahi bakmadan ezbere, gerçekle bağdaşmayan farazi bir hesaplama ile derhal elektrik kesme tehdidi ile zoraki alacak tahsiline girişilmesi her şeyden önce haksızlık olduğunu, hukuka aykırı olarak kesilen ve ödemek zorunda kalınılan kaçak elektrik kullanım cezasının icabında yapılacak keşif ve/veya bilirkişi incelemesi neticesinde hesaplanarak olması gereken değer üzerinden tespiti ile fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000-TL harca esas değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 22/08/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava başında 1.000 TL olarak belirledikleri taleplerini 2 bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere 39.333,90 TL’ye yükselttiklerini ve 38.333,90 TL fark için harcı tamamladıklarını belirterek 39.333,90 TL yönünden davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaçak elektrik kullanım bedelinin ihtirazi kayıtsız olarak ödenmiş olması nedeniyle davacının ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceğini, davacının istirdat davasını açmaya hakkı bulunmadığını, kaçak elektrik kullanımından doğan borcun kaynağının sözleşmesel bir ilişki olmayıp “haksız fiil” olması nedeniyle ödeme sonrası istirdadını talep edecek kimsenin söz konusu ödemeyi ihtirazi kayıt beyanıyla yapması gerektiğini, davacının tahakkuk eden borcu ihtirazi kayıt koymaksızın ödemesi ve davacının kullanımında olan elektriğin mevzuat gereği kesilmiş olması nedeniyle ödediği bedelin istirdadını talep etmekte hukuken korunan menfaati bulunmamakta olduğunu ve huzurdaki davanın hukuki yarar dava şartı eksikliğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alacaklının belirsiz alacak davası açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olması gerektiğini, açılacak davanın miktarı objektif biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamayacağını, eğer ki davacı taraf kaçak elektrik kullanmadığını ve bu nedenle normal tüketime bağlı olarak normal dönem faturasının kesilmesi gerektiğini talep ve iddia ediyorsa tahakkuk ettirilen cezasız aktif enerji bedeli davacı adına kesilmiş olan faturada açıkça gösterildiğini işbu miktarın tenzili ile bakiye değer üzerinden davanın harçlandırılması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketçe davacı adına kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olarak yapılmış olan kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkukunun mevzuata uygun olduğunu, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş olsa da, dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını, davacı tarafından eğer ki kaçak tespit tutanağında tespiti yapılan maddi olgunun aksi ve bu nedenle kaçak kullanım bedelinden sorumlu olunmadığı iddia ediliyorsa buna dair somut argümanlarını sunarak davasını ispatlaması gerekirken dosya kapsamına böylesine somut bir delilin sunulamaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme dava konusu 2 adet faturanın ödendiğine dair delil sunulduğunu,davacı tarafça menfi tespit ve ödenen fatura bedelinin ıslah sureti ile 39.333,90-TL yönünden istidadının talep edildiğini, teknik inceleme kapsamında işlem dosyasına ve olay yerine ait video/görüntü kaydını içerir CD kayıtlarında tespit edildiği üzere sayacın çıkış kablolarının çıkartılmış olunmasına rağmen işletme içerisinde sadece fritözde enerji bulunduğunun açıkça tespit edilebildiği, bu durumun tutanak içeriğini destekler yönde olduğu, görüntü içeriğinde de harici hattın açıkça görülebildiği, bu durumun ampermetre üzerinde tespit edilen akım değeri harici hat üzerinden elektrik kullanıldığına işaret ettiği, böylece tutanak tarihi itibariyle sayaçtan harici hat çekilerek elektrik kullanıldığı hususunun sabit olduğunun tespit edildiği,alınan tek ayrıca kök ve ek bilirkişi heyet raporunda ,davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağının usulüne uygun düzenlenmiş olmakla birlikte davalı hesaplamalarının 180 gün kaçak tüketim ve 180 gün ek tüketim olmak üzere 360 gün olarak hesapladığı, ancak harici hattın kullanım süresinin belirlenmesinin gerektiği, bu kapsamda aylık ortalama tüketim değerleri dikkate alındığında; kaçak tahakkuk süresi olan tutanak tarihinden 180 gün geriye dönemde 30.06.2020 – 13.08.2020 tarihler arasındaki dönemin kaçak dönemine dahil edilmemesi gerektiği , bu tarih aralığındaki ortalama tüketim 308 kwh + 311 kwh / 2 = 309,5 kwh /gün olup bu değerin, tutanak tarihi sonrası (bağlantılar düzeltildikten sonraki) dönem tüketimleri (318 kwh/gün ; 296 kwh/gün) ile orantılı olduğu, açıklanan nedenlerle davalı kurumca dikkate alınan 180 günlük kaçak süreden 30/06/2020 – 13/08/2020 tarihleri arasındaki 44 günlük sürenin çıkartılması gerekeceği, 30/06/2020 tarihi öncesinde ise pandemi yasakları nedeniyle işletmenin aktif olamayacağı, davacının kullandığı kaçak tahakkukuna sebebiyet veren fritöz makinesinin fatura tarihinin belli olmadığı, bu kapsamda tutanak tarihi ile öncesinde en son sayaç okuma işlemi olan 13 günlük kaçak kullanım süresinden davacının sorumlu tutulabileceği, kullanılan kaçak tüketim tutarının EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda kaçak tüketim alacak tutarının toplam 1.804,92 TL hesaplandığı, davacının davalı yana 41.138,82 TL tutarında ödeme yapması kapsamında 39.333,90 TL yönünden menfi tespit/ istirdat talebinde haklı olduğu, … seri numaralı 31/08/2020 son ödeme tarihli 24.991,24-TL bedelli kaçak elektrik tahakkukuna dayalı fatura ile … seri numaralı 31/08/2020 son ödeme tarihli 16.147,58-TL bedelli kaçak elektrik tahakkukuna dayalı fatura yönünden davacının 39.333,90-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafça ödenen 39.333,90-TL’nin davalıdan istirdadı gerektiği gerekçesi ile; “Davanın KABULÜ ile, … seri numaralı 31/08/2020 son ödeme tarihli 24.991,24-TL bedelli kaçak elektrik tahakkukuna dayalı fatura ile … seri numaralı 31/08/2020 son ödeme tarihli 16.147,58-TL bedelli kaçak elektrik tahakkukuna dayalı fatura yönünden davacının 39.333,90-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafça ödenen 39.333,90-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalı şirket elemanlarınca düzenlenen kaçak elektrik tespit ve tahakkukunda hata bulunmadığını, davacının harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığının belirlendiğini,ilgili yönetmelik 42/1-b maddesi kapsamında; “mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisinin sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücünün dikkate alınarak hesaplanır.” şeklinde hüküm bulunduğunu, bu hesaplamada 0.6 Diversite oranının hesaba dahil edilmeyeceğini,hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, 13.08.2020 tarihli tespitte kaçak kullanım olduğunun kabul edildiği,ancak kullanım süresi tespit edilemeyerek en son okuma yapılan işlem tarihine kadar hesaplama yapıldığının anlaşıldığını,ilgili tutanakta tüketicinin harici hattan enerji tüketilmiş olması sebebiyle yönetmelik kapsamında son işlem tarihine kadar değil kaçak kullanım süresince hesap yapılabileceği, bu süreninde en fazla 180 olduğunun belirtildiğini,son işlem tarihine kadar hesaplama yapılsa bile ilgili tüketim noktasının sayacın OSOS kapsamında uzaktan okunduğundan 31.07.2020 tarihinde herhangi bir kontrol işlemi yapılmadığını, mevcut delil durumuna ve mevzuata aykırı olan bilirkişi raporunun, hükme esas alınmasının mümkün olmadığını,kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalanmasında esas alınacak süre mevzuata uygun bir şekilde hesaplanmış olup herhangi bir yanlışlık bulunmadığını,… seri numaralı zabıtta harici hatta bağlı cihazların gücü 7.000 W olduğu tespit edilerek zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri dikkate alınmış olup, … seri numaralı kaçak elektrik zaptına istinaden harici hatta tespit edilen cihazların gücüne göre 13/08/2020 ile 15/0/2010 tarihleri arasında 180 gün x 7 kW x 14 saat =17.640 kWh karşılığı kaçak ek tüketim bedel karşılığı hesap edilerek tahakkuk ettirildiği,hesap edilen toplam günün mevzuat dahilinde 360 gün olduğunu,tutanağa konu mahalde zabıt tespit tarihi öncesi tüketim kayıtlarına bakıldığından mahallin en az 2 vardiya halinde çalıştığı ile mevzuatta kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınacak süre Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 45/3-c maddesi uyarınca hesaplandığını,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.45/3 de;”Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ortalama günlük çalışma saatleri;a) Meskenlerde; 5 saat,b) Tarımsal sulama tüketici grubunda yer alan tüketicilerde; ilgili Tarım İl Müdürlüğünden ürün bazında alınacak sulama sezonu saati bilgisi çerçevesinde belirlenen saat,c) Sanayi tüketici grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat, ç) Diğer tüketicilerde; 8 saat,olarak kabul edilir.” hükmü gereği ,bu sebeple hesaplamanın 14 saat üzerinden yapılmasında bir yanlışlık bulunmadığı, … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı ve tahakkuku, zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre “harici hat ile yapılan hesaplamada harici hatta tespit edilen cihazların güç değerleri dikkate alınarak” yapıldığından tutanakta ve hesaplama bilgilerinde hata bulunmadığı, bilirkişiler tarafından tanzim edilen ve hükme esas alınan raporda; “Kaçak tahakkukuna esas sürenin .07.2020 (en son sayaç okuma tarihi)-13.08.2020 (tutanak tarihi) tarihler arasındaki 13 gün olarak kabul edilebileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde belirtildiği,ancak ilgili mevzuat hükümleri gereği harici hatta bilirkişilerin hesapladığı şekilde bir değerlendirilme yapılmasının söz konusu olmadığı,harici hat söz konusu olduğunda kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınacak süre Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 45/1 maddesinde belirtildiği,”MADDE 45 – (1) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır;a) 42’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.b) 42’nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada kullanım süresi esas alınır, bu süre 180 günü geçemez.c) 42’nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. ç) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır.” şeklinde yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri de dikkate alındığında,bilirkişiler tarafından “sadece 13 günlük kaçak süreden davacının sorumlu tutulabileceğine yönelik tespit” gerçeklik dışı olup hukuki bir karşılığı bulunmadığı, somut olaya, mevcut delil durumuna ve mevzuata aykırı olan bilirkişi raporunun, hükme esas alınmaması gerektiği,bu bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile tesis edilen hükmün istinafen kaldırılması gerektiği, bilirkişi raporunun kendi içerisinde çeliştiği,ayrıca davacı asilin dilekçesinde yer alan beyanlarına da aykırılık teşkil ettiğini,bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda her ne kadar “Açıklanan nedenlerle davalı kurumca dikkate alınan 180 günlük kaçak süreden 30.06.2020 – 13.08.2020 tarihler arasındaki 44 günlük sürenin çıkartılması gerekeceği kanaatine varılmış, 30.06.2020 tarihi öncesinde ise pandemi yasakları nedeniyle işletmenin aktif olamayacağı kanaatine varıldığı,bu nedenle davacının tüketimlerinin düştüğü kanaatine varılmıştır. “şeklinde belirtilerek davalı şirket görevlileri tarafından yapılan hesaplamaya itibar edilemeyeceği belirtilmiş ise de, kendi yapmış olduğu hesaplamalarda da “pandemi hiç yaşanmamış gibi kafe ve restorantlar hiç kapanmamış gibi” bir hesaplama ile geçmiş tüketimleri ihtilafsız ve ortalama alınabilir şekilde göstererek kendi ile çelişkiye düştüğünü,ayrıca tüketicinin ilgili tutanakta nitelikli olarak sayaç haricinde 2. hattan da enerji kullanılmış olması sebebiyle ve son 1 yıl içerisinde tüketimlerinde azalma olmadığı görüldüğünden 12 ay süresince bu şekilde kaçak kullanım olduğunun anlaşıldığını, bilirkişilerce tanzim edilen raporların, denetime elverişli olacak nitelikte bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerektiğini,belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, kaçak ve kaçak ek tahakkuku nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Yapılan bilirkişi incelemelerinde söz konusu davacı işyerinde kullanılan fritöz nedeniyle harici hattan kaçak elektrik kullanıldığı belirlenmiştir.Bu doğrultuda tutanak tarihindeki 30.05.2018 tarihli Yönetmeliğinin 42./1-b maddesinin… “Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi, …..’’ hükümleri bazında davacının kaçak elektrik kullandığı açığa çıkmıştır.Davacı kaçak ve ek tahakkuk bedelini ödemiş,ödeme belgesini dosyaya sunmuş,ayrıca davadaki talebini ıslahla toplamda 39.333,90-TLya çıkarmış, faiz talebinde de bulunmamıştır. Davacının davası istirdata dönüşmüştür.Tek bilirkişiden alınan rapor ile tek bilirkişi raporu sonrası eklenen bilirkişilerle alınan kök ve ek bilirkişi heyet raporunda ,davacının kaçak elektrik kullandığı,ancak davalı hesaplamalarının kaçak ve ek tüketim için 180 er günden 360 gün olarak hesaplanmasına rağmen,davacının harici hattın kullanım süresinin belirlenmesi gerekirken belirlenmediği, aylık ortalama tüketim değerlerine göre ise, kaçak tahakkuk süresi olan tutanak tarihinden 180 gün geriye dönemde 30.06.2020 – 13.08.2020 tarihler arasındaki dönemin kaçak dönemine dahil edilmemesi gerektiği , bu tarih aralığındaki ortalama tüketim 308 kwh + 311 kwh / 2 = 309,5 kwh /gün olup bu değerin, tutanak tarihi sonrası (bağlantılar düzeltildikten sonraki) dönem tüketimleri (318 kwh/gün; 296 kwh/gün) ile orantılı olduğu,,bu açıdan davalının baz aldığı 180 günlük kaçak süreden 30/06/2020 – 13/08/2020 tarihleri arasındaki 44 günlük sürenin çıkartılması gerektiği,çünkü 30/06/2020 tarihi öncesinde pandemi gözetilerek işyerinin aktif olamayacağı, davacının kullandığı kaçak tahakkukuna sebebiyet veren fritöz makinesinin fatura tarihinin belli olmadığı değerlendirildiğinde ,kaçak tutanak tarihi ile kaçak tutanak tarihinden önce en son sayaç okuma işlemi arasındaki fark süre kapsamında olan 13 günlük kaçak kullanım süresinden davacının sorumlu olduğu ,buna göre ise, EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikler gözönüne alındığında o tarihteki birim fiyatlara göre kaçak tüketim asıl alacak tutarının toplam 1.804,92 TL olarak hesaplandığı,ayrıca davacının davalıya 41.138,82 TL tutarında ödeme yaptığı, hesaplamalarda davacının 1.804,92 TL den sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının ödediği 41.138,82 TL dan borçlu olduğu – 1.804,92 TL çıkartıldığında davacının davalıya = 39.333,90 TL borçlu olmadığı belirlenmiştir.Alınan tüm bilirkişi raporlarında davacının işyerindeki fritöze harici hat bağlanarak kaçak elektrik kullandığı belirlenmiş,ancak kaçak ve ek tüketim hesaplaması açısından davalının kaçak tüketimde 180 gün,ek tüketimde de 180 gün olmak üzere 360 gün üzerinden yaptığı hesaplama uygun bulunmayarak, 180 günlük kaçak süreden 30/06/2020 – 13/08/2020 tarihleri arasındaki 44 günlük sürenin ise 30/06/2020 tarihi öncesinde pandemi nedeniyle işyerinin aktif olamayacağı gözetilerek bu süreden zaten çıkartılması gerektiği ayrıca vurgulanmıştır.Ayrıca dosya kapsamından ,kaçak tüketimin ne zaman başladığının tespit edilememesi karşısında ,kaçak tutanak tarihi ile son işlem tarihi olarak son okuma tarihi arasındaki 13 gün kaçak tüketim hesabında hesaplanarak,davacının davalıya 1.84,92 TL kaçak tüketimden borçlu olduğu hesaplanmış,ayrıca ek tüketimden davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilmekle,tüm bilirkişi raporların ilgili yönetmelik hükümlerine uygun hesaplamayı içerdiği anlaşılmıştır.Alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile örtüştüğü görülmekle,bilirkişi raporlarının taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu tespit edilmiştir.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 2.686,89 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 671,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.015,17‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/12/2023