Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1750
KARAR NO: 2023/1794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 25/05/2023
NUMARASI: 2023/97 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 02/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Davalı şirket ile … hesap nolu abonelik sözleşmesi gereğince müvekkilinin, … Mah. … Cad. … sok. No:… Küçükçekmece / İstanbul adresinde 2012 yılında abonelik sözleşmesi yaptığı ve aboneliğinin devam ettiğini, abonelik tarihinden bu yana gecikmiş yada ödenmemiş tek fatura dahi olmadığını, abonelik sözleşmesinin kurulmasından itibaren davalı şirket tarafından adına düzenlenen tüm faturaların eksiksiz ödendiğini, ve müvekkilinin davalıya herhangi bir fatura borcu olmadığını ancak davalı şirket çalışanlarınca 26/01/2023 tarih Seri SDNo:… numara ile Sayaç Değiştirme Tutanağı ile sayacın değiştirildiğini ve bu tutanağa istinaden 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No: 318.542,20 TL tutarlı ve 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No:10.554,76 TL tutarlı olmak üzere toplam 329.096,96 TL tutarlı 2 adet fahiş miktarlı fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini, haksız faturalara karşı Beyoğlu … Noterliği 08/02/2023 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edildiğini ve aynı ihtarname ekinde faturaların davalıya iade edildiğini, Davalı şirkete yapılan müracata karşı ise Sayacın eksik ölçüm yaptığı bu nedenle 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-c maddesi gereğince kaçak elektrik faturalandırması yapıldığı, fatura bedellerinin süresinde ödemesi yapılmadığı takdirde elektrik enerjisinin kesileceğinin bildirildiğini, müvekkiline gönderilen toplam 329.096,96 TL tutarlı 2 adet fahiş miktarlı faturaların usul, yönetmelik ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, ancak dava konusu olayımızda Müvekkiline ve aboneliğine ilişkin yönetmeliğe uygun şekilde kaçak elektrik kullanımına ilişkin tespitin neden ve ne şekilde yapıldığı, hangi süre için, ne miktarda fatura düzenlediği konusunda bilgilendirme yapılmadığını, müvekkili tarafından hiç bir zaman hiç bir şekilde kaçak elektrik kullanılmadığını, aboneliğe bağlı olarak yasa ve usule uygun olarak düzenlenen tüm faturalarını da eksiksiz olarak ödediğini, davalı şirkete bir borcu bulunmadığını, 6100 sayılı HMK nın 389 vd maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirde; açıkça mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir denilerek tedbirin verilmesi için gerekli şartların sayıldığını, izah edilen ve Mahkemece resen tespit edilecek sebeplerle ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak yargılama boyunca teminatsız olarak “elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Davaya konu edilen faturalara ilişkin yapılacak muhtemel icra takibi nedeniyle telafisi imkansız zararlara ve mağduriyete uğrayacağından yargılama sırasında başlatılacak olan icra takibinin İİK 72/2 maddesi uyarınca, durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve netice olarak dava konusu 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No: 318.542,20 TL tutarlı ve 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No:10.554,76 TL tutarIı olmak üzere toplam 329.096,96 TL tutarlı faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen 10/02/2023 tarihli ara karar ile; İhtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, 1- 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No: 318.542,20 TL tutarlı ve 03/02/2023 tarih, … Fatura Seri No:10.554,76 TL tutarlı olmak üzere toplam 329.096,96 TL tutarlı 2 adet faturalarda belirtilen yer ve miktarla sınırlı olmak üzere elektriğin kesilmemesi için toplam fatura bedeli olan 329.096,96 – TL’nin %15’i tutarında teminatın süresi içerisinde yatırılması halinde karşı tarafa tedbir kararının uygulanması için yazı yazılmasına 2-6100 sayılı yasanın 393.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorunda olunmakla aksi durumda tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 25/05/2023 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Söz konusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının mevcut olduğu, müvekkilinin mağdur olmaması için elektriğin açılması yönündeki tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebildiğini, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edildiğini, ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorunda olduğunu, aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkacağını, ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiğini, HMK 389,390 ve 397.maddesinde belirtildiği gibi davacı davasında haklılık durumunu yaklaşık olarak ispat edemediğinden ve tedbir kararı ölçülülük ilkesini aştığından usul ve yasaya aykırı tedbir kararının ortadan kaldırılması gerektiğini, izah edilen sebeplerden ötürü haksız ve mesnetsiz olarak yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, karar verilmesini arz ve talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mah- kemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava ko- nusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektri- ğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvu- rusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2023