Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1705 E. 2023/1770 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1705
KARAR NO: 2023/1770
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/04/2023
NUMARASI: 2022/420 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit – İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen dosyada davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta müvekkili kurum tarafından yapılan kontrollerde davalıya ait … nolu sayaç laboratuvar kontrolüne sevk edildiğini ve “Sayacın hafıza okumalarında yoğun olarak manyetik müdahaleye maruz kaldığının görüldüğünü, ekranda manyetik müdahale ikazının yer aldığını, tarih ve saat bilgisinin hatalı olduğunu” tespit edilmesi üzerine zabıt tarihlerinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanakları tanzim edildiğini, iş bu tutanağa istinaden 90 günlük süre için ekte sunulan hesaplama bilgilerine göre 91249 kWh tüketim karşılığı 375.212,90-TL kaçak tahakkuku ve 146 günlük kullanım süresi için 29250 kWh karşılığı da 49.244,56-TL kaçak ek tahakkuk fatura edildiğini, kaçak tüketim zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği hesap edildiğini, yapılan hesaplama karşılığı toplam 424.457,46-TL tutarlı fatura tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafça söz konusu kaçak elektrik faturasının süresinde ödenmemesi nedeniyle, söz konusu kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 426.594,46-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini ve davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, öncelikle davanın taşınır taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını, dosyanın İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2022/420 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada 10.04.2023 tarihli ara kararla ” Davacı talebinin incelenmesinden; davalının kaçak elektrik kullandığına dair tek taraflı tutanak tanzim edildiği, kaçak elektrik kullanımına bağlı olarak da fatura tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemezice teknik bilirkişi yerine geçerek kaçak kullanıp olup olmadığının sunulan tutanak ve kayıtlardan değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi yine istenen alacağın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, davacının talep edilen kadar alacağının bulunup bulunmadığı hususu yapılacak yargılama ve bu sırada alınacak bilirkişi raporu ile belirlenecektir. Davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilemez.” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Ara karar sonrası İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 17/04/2023 tarih ve 2023/230 Esas -2023/283 K sayılı kararıyla dosyanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/420 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. Ara karara karşı birleşen dosya davacısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvurusunda özetle; “yaklaşık ispat” koşulunun gerçekleştirildiğini, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağı kanıtlar nitelikte olan aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğindeki kaçak elektrik kullanım tespit tutanakları dosya kapsamına sunulduğunu, sunulan delillerle kaçak kullanımın kanıtlandığını, ihtiyati haciz kararı verilmesi için aranan muaccceliyet şartının somut olay üzerinden sübuta erdirildiğini,davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gireceğini ileri sürerek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, asıl davada, menfi tespit talebi, birleşen dosyada ise kaçak tutanağı nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, kaçak tutanağı nedeniyle tahakkuk eden borç için ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Yaklaşık ispat konusunda, ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Somut olayda, özel hukuk tüzel kişisi olan şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle alacağın muaccel olduğu ileri sürülmekle birlikte mevcut deliller, kaçak kullanım ve faturalardaki bedel yönünden talep edenin iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen ara kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2023