Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1628 E. 2023/3109 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1628
KARAR NO: 2023/3109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
NUMARASI: 2021/198 E – 2022/933 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkili firmanın … – … markalarının yetkili servisi / bayisi olarak faaliyet gösterdiğini ve davalı … şirketinin bildirmiş olduğu … marka, sigortalı veya mağdur araçların onarımı işini üstlendiğini, müvekkilinin davalı firmayla anlaş- masından sonra süre gelen ticaretinde üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, sigortalı veya mağdur araçların onarımına binaen yedek parçalara ve hizmetine ilişkin e-faturaları da davalı firmaya gönderdiğini, cari hesap karşılığında bir kısım ödeme aldığını, 29.459,51 TL’lik bakiye alacağın öden- memesi nedeniyle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nun … Esas numaralı dosyası üze- rinden takibe girişildiğini, borçlunun haksız ve dayanaksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı/borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı ; usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 2017/634 E. 2018/1191 K. Nolu 11/12/2018 tarihli ilamı ile; “Davalı davaya cevap vermemiş, bilirkişi incelemesinde -yapılan meşruhatlı ihtara rağmen- ticari defterlerini incelemeye sunmamıştır. Sadece bilirkişi incelemesi sonrası davacı yana ödeme yapıldığını,borç olmadığını beyanla ve buna ilişkin dekontları sunmuştur. Gerek bilirkişinin kök raporunda, gerekse davalı yanın ödemeye ilişkin sunduğu faturalar da dikkate alınarak düzenlenen ek raporda davacının davalıdan 2016 ticari defter ve kayıtlarına göre 10/12/2016 tarihi itibari ile 29.459,51 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.” denilerek “Davanın KABULÜ ile, İAA … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, davalının 29.459,51 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 29.459,51 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 5.891,90 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ” karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine , dairemizce yapılan istinaf incele- mesi sonunda tesis edilen 2019/789 E., 2021/783 K. Nolu 16/03/2019 tarihli ilamda; “Dava , İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup dava konusu alacak araç tamir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki araç tamirine ilişkine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulamamıştır. Ancak davacının iddiası , davalının savunması ve ibraz edilen kayıtlardan, bu hususta süre gelen bir ticari ilişki ol- duğu anlaşılmaktadır. Davacı, icra takibinde 10/12/2016 tarihli cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 29.459,51 TL alacağın tahsilini talep etmiş, davalının itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı vekili alacak dayanağı cari hesap ekstresi ile faturaları dosyaya sunmuştur. SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen raporda: davalının ticari defter ve kayıtlarını incele- meye sunmadığı belirtilerek, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre takip tarihi itibariyle, davacının davalıdan 29.459,51 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmış , mahkemece de bu rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Fiziki dosya ve UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, tarafların ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesinin karara bağlandığı 06/02/2018 tarihli ilk duruşma davalının yokluğunda icra olunduğu, 4 nolu ara karar gereğince davalıya ticari defter ve belgeleri ibrazı hususunda inceleme gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğine karar verildiği,ancak ara karar gereğinin yerine getirilmediği, davalının inceleme gününden haberdar olmadığı,bu nedenle ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sun(a)- madığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili yokluklarında yapılan inceleme sonucu düzenlenen 31/05/2018 tarihli bilirkişi kök raporuna ilişkin beyan dilekçesi ile, rapor ekinde sunulan dekontlar ile ödeme yapıldığından bahisle bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de, mahkemece yine davalının ticari defter ve kayıtları incelenmeksizin ,usul ve yasaya aykırı olarak dosya üzerinden ek rapor aldırılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulduğu ve davalının savunma hakkının kısıtlandığı tespit edilmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun 225.md gereğince, davalıya ticari defter ve kayıtlarının ibrazı hususunda imkan ve süre verilmesi, her iki tarafın ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının tetkiki suretiyle hükme ve denetime elverişli, itirazları giderici mahiyette rapor aldırılması, davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre hüküm tesisi gerekmektedir. ” denilerek davalının istinaf başvurusunun kabulüne,ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince, eksikliği tespit edilen hususlar yeniden tahkikat gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kaldırma kararımız sonrasında İlk Derece Mahkemesi’nce 2021/198 E., 2022/933 K. nolu 10/11/2022 tarihli ilam ile : “DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Davalı asile ve vekiline inceleme gününün ve sonuçlarının ayrı ayrı bildirildiğini, ancak davacının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığını, bu nedenle davacının ticari defter ve kayıtlarını kabul etmiş sayıldığını, davalının istinaf aşamasına kadar bu hususta itirazda bulunmadı- ğını ve bilirkişi raporlarına itiraz etmediğini, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre borçludan 29.459,51 TL alacaklı olduğu tespit edilmekle davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, kesin süre içinde sunulmayan belgelerin istinaf aşamasında sunulamayacağını, ispat külfetinin davalı tarafa düştüğünü ve davalının ödeme savunmasını ispat edemediğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacının takip talebi 10/12/2016 tarihli 29.459,51 TL tutarında cari hesap bakiyesinin tahsiline yönelik olup davalı “alacaklı görünen tarafa borçlu olmadığı”ndan bahisle itirazda bulunmuştur. Davacı alacağını cari hesap ekstresine ve cari hesap bakiyesini oluşturan faturalara, tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayandırmaktadır. Davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olmakla , davacının dava dilek- çesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır. (HMK 128) Bu kapsamda inkar mahiyetinde delillerini ibraz edebilecektir. Nitekim davalı taraf, kaldırma kararından önceki yargılama aşamasında bir kısım ödeme belgeleri sunarak borcun sona erdiğini beyan etmiştir. Ödeme itirazı borcu söndüren sebeplerden olup davanın her aşamasında ileri sürüle- bileceğinden mahkemece bu savunma üzerinde durularak, ilgili belgelerin değerlendirilmesinde isabetsizlik yoktur. Önceki kararımızda da vurgulandığı üzere, bilirkişi inceleme günü davalı tarafa usulen tebliğ edilmemiş olup inceleme gününden haberdar olmayan davalının defterlerini ibrazdan kaçın- dığından bahsedilemeyecektir. Buna göre, davacının da bu hususta usuli kazanılmış hakkı gündeme gelmeyecektir. Kaldırma kararı gereğince ilk derece mahkemesince mali bilirkişiden alınan ek raporda dosyaya sunulan ve açıkça davaya konu edilen faturalar özelinde inceleme yapıldığında faturaların tamamının ödendiği, bakiyenin önceki dönemlerden kaynaklandığı, dolayısıyla davacının cari hesabı oluşturan faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/10/2023