Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1613 E. 2023/1651 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1613
KARAR NO: 2023/1651
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/03/2023
NUMARASI: 2022/733 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Beyoğlu İlçesi, … mevkii … ada/… parselde kain tarihi eser statüsündeki gayrimenkulün maliki olan dava dışı … Limited Şirketi ile … Limited Şirketi& … Hizmetleri Limited Şirketleri Adi Ortaklığı arasında 20/07/2022 tarihinde restorasyon işlerinin yapılması hususunda sözleşme imzaladıklarını, söz konusu sözleşme çerçevesinde; ilgili makamlardan gerekli izinlerin alınması için başvurular yapıldığını ve yapı ruhsat onayı alındığını, taraflar arasında “İş Yeri Teslim Tutanağı” adı altında sözleşme tarihi, teslimi tarihi, işe başlama tarihini belirtir bir tutanak hazırlanmış olup taraflar arasında imza altına alındığını, işe başlama tarihinin akabinde, şantiye elektrik başvurusu için davalı tarafa müracaat yapıldığını, müvekkili tarafından usulüne uygun başvuru yapıldıktan sonra davalı kurum tarafından 01/11/2022 tarihli … fatura nolu 543.208,85TL bedelli ve 01/11/2022 tarihli … fatura nolu 116.835,30TL bedelli 2 adet e-fatura düzenlendiğini, taraflarınca bu faturalara itiraz edildiğini ve bu itirazlarının davalı nezdinde itibar görmediğini, müvekkilinin son ödeme tarihi 11/01/2022 tarihli … fatura nolu 543.208,85TL bedelli ve … fatura nolu 116.835,30TL bedelli faturaların kendisine tebliğ ile icra takibi başlatılması ve şantiye elektriğinin bağlanmaması tehdidi altında olduğunu, müvekkilinin, dava dışı … Limited Şirketi ile imzalamış olduğu … Hizmetleri Limited Şirketi ile oluşturmuş olduğu adi ortaklık çerçevesinde yapmış olduğu başvuru neticesinde 06/10/2022 tarihinde yapı ruhsatı onaylandığını ve 07/10/2022 tarihi işe başlama tarihi olarak belirlendiğini, şantiye elektrik başvurusunun yapılması ile sürece başlandığını, ancak 02/11/2022 tarihinde tarafına ulaşan e-fatura ile kullanmadığı elektrikten kaynaklı olarak borç yüklendiğinden haberdar olunduğunu, hem elektriğin kesilmesi tehdidi hemde söz konusu borca ilişkin icra takibi başlatılma tehdidine bağlı olarak iş bu davayı açma ve ihtiyaten tedbir talebinde bulunma zaruriyeti doğduğunu ifade ederek mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak söz konusu borca ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilerek borca dair icra takibi başlatma tehdidin önlenmesi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Müvekkilinin … dosya sıra no ile kesinlen elektrikten kaynaklı olarak şimdilik 10.000TL’lik zararının tazmini, 20/10/2022 tarihinde … no ile yapılan Proje başvurusu kapsamında şantiye elektriğinin bağlanması hususunda karar verilmesini, taleplerinin kabulü ile davalı … ile müvekkili arasında davalı tarafından hazırlanan faturalarda belirtilen dönemler içerisinde müvekkili tarafından kullanılmadığından mevcut ve geçerli bir borç ilişkinin (hukuki ilişkinin) bulunmadığının tespiti ile davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme; “1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebin KABULÜ ile; -İhtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir talebinin tedbir konusu fatura borçlarıyla sınırlı ve tedbire konu fatura borçlarının toplamı olan 660.044,15‬ TL üzerinden üzerinden HMK’nun 87. maddesine göre 660.044,15‬ TL’nin %15’i olan 99.006,63 TL teminatın davacı tarafça nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak yatırılması kaydıyla, ihtiyati tedbir isteyen davacının ticari işletmesi olan … tesisat numaralı … Mah. … Sk. No:1…/…Kat … Beyoğlu/İSTANBUL adresindeki aboneliğine istinaden ELEKTRİĞİNİN KESİLMEMESİ ve KESİLEN ELEKTRİĞİN YENİDEN SAĞLANMASI YÖNÜNDE TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, -Davaya konu faturalar nedeniyle icra takibi yapılmaması yönünde TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, 2-Teminat yatırıldığında tedbirin infazı için davalı … ANONİM ŞİRKETİ’ne müzekkere yazılmasına, 3-Tedbir kararı verildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde verilen tedbirin uygulanmasının istenilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince kendiliğinden kalkmasına, Dair HMK 394/1 Maddesi gereğince karşı taraf dinlenilmeden aleyhe verilen ihtiyati tedbir kararları yönünden tebliğden itibaren bir hafta içerisinde itirazı kabil olmak üzere “01/12/2022 tarihinde karar vermiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı üzerine mahkemece ön inceleme duruşmasında itirazın celse arası değerlendirilmesine karar verilerek ,ihtiyati tedbir kararlarının yerinde olduğu,ancak tek bir teminatla iki ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönündeki itiraz, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD’ nin emsal içtihatları da göz önüne alınarak yerinde görülerek itirazın teminat yönünden kabulü ile ilave olarak %15 oranında teminat taktir edilmesi gerektiği gerekçesi ile; “1-İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZIN KISMEN KABULÜ İLE, -İhtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir talebinin tedbir konusu fatura borçlarıyla sınırlı ve tedbire konu fatura borçlarının toplamı olan 660.044,15‬.-TL üzerinden üzerinden HMK’nun 87. maddesine göre 660.044,15‬ TL’nin %15′ i olan 99.006,63.-TL teminatın davacı tarafça nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak yatırılması kaydıyla, ihtiyati tedbir isteyen davacının ticari işletmesi olan … tesisat numaralı … Mah. … Sk. No:…/….Kat … Beyoğlu/İSTANBUL adresindeki aboneliğine istinaden davaya konu faturalar nedeniyle %15 teminat karşılığında icra takibi yapılmaması yönünde TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, 2-Ara kararın taraf vekillerine tebliğine, 3-Tedbir kararı verildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde verilen tedbirin uygulanmasının istenilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince kendiliğinden kalkmasına” istinafı kabil olmak 24/03/2023 tarihinde üzere karar vermiştir.Ancak bu karar 11/04/2023 tarihinde onaylanmıştır. Kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; talep edilen tedbir kapsamında mahkeme veznesine depo edilen teminat bedelinin üzerine ikinci kez aynı olay aynı meblağa aynı hukuki problem dahilinde teminata hükmedilmesinin hukuka aykırılığın yanı sıra müvekkili şirketi ekonomik açıdan zor duruma sokmaktan öte olmadığını, her ne kadar mahkemenin vermiş olduğu ara kararda elektriğin kullanıma kapatılması ve elektrik kullanımından kaynaklı borca binaen icra takibi başlatılma tehdidi farklı iki olay gibi değerlendiriip 2 farklı tedbir kararı verilmesi yerinde olmadığını, huzurdaki davanın açılma sebebi; müvekkili tarafından kullanılmamış elektriğin borcunun müvekkile yükletilmesini hukuka ve ahlaka aykırılığının ispatının yanı sıra; bu süreç zarfında uğradığı zararın tazmininden ibaret olduğunu, menfi tespit talepli davanın olay örgüsü birbiriyle bağlantılı olmakla beraber; tedbir konusu fatura borçları için ayrı tedbir, söz konusu faturaların icra takibine konu olmaması için ayrı tedbir konulması hukuka aykırı olduğunu, bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edildiğini, ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından yasanın 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini gözardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınmasının …” hükme bağlandığını, burada aynı hukuki gerekçelerle 2. kez tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olup buna dair ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini,kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtları mevcut olup kaçak elektrik kullanımının ispat olunduğunu ve video kayıtlarının sunulduğunu, tedbir kararlarının %15 teminat karşılığında verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu,davacının ticari faaliyetini sürdürdüğünü,%100 teminat alınması gerektiğini,ihtiyati tedbir kararları ile ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçildiğini,sonuçlarının değerlendirilmediğini, davalının anayasal haklarına aykırılık oluştuğunu belirterek ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Ayrıca dava konusu fatura ile ilgili olarak yapılacak takibin durdurulmasına dair ara karara yönelik istinaf sebeplerinin değerlendirmesinde, dosya kapsamı itibariyle dava konusu fatura yönünden davacı hakkında icra takibi yapıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi;”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.Ancak mahkemenin ilk ihtiyati tedbir kararı hem elektriğin kesilmemesi hemde faturaların takibe konulmasına yönelik iki tedbiri kapsadığı,tek teminatla verilen bu tedbir kararının davacı vekiline 12/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği,ancak teminatın yatırıldığına dair dosyada ve uyap kaydında bilgi ve tahsilat makbuzuna rastlanmamıştır. Daha sonra davalı tarafın itirazı üzerine bu kez faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir kararı için ayrıca %15 oranında teminat alınmasına hükmedildiği,dolayısıyla mahkeem ara kararlarının tedbire ilişkin ilk kararı elektriğin kesilmemesi,ikinci ara kararını ise faturaların icraya konulmamasını içerdiği karar içeriklerinden ayırt edilmekle,faturalırn icraya konulmamasına dair verilen 2.ihtiyati tedbir kararı açısından ise 24/04/2023 tarihli 99.006,63 TLlık teminatın yatırıldığı görülmüştür.Yani dosyada tek teminat yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.Bu doğrultuda tedbire itiraz sonrası ikinci teminat kararı ön inceleme duruşması ara kararı gereği dosya üzerinde verilmekle ,buna dair kararın davacı vekiline 17/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği ,buna ilişkin teminatın ise 24/04/2023 tarihinde süresinde yatırıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece verilen ilk tedbir elektriğin kesilmemesine yönelik olmakla bu konuda teminat yatırılmadığından bu konuda ihtiyati tedbir kararı HMK 393.madde kapsamında kendiliğinden kalkmış sayılacaktır.İkinci olarak ise ara kararda açıkca belirtildiği üzere faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir kararına yönelik teminatın yasal sürede yatırıldığı,buna dair tahsilat makbuzunun bulunduğu görülmekle,teminatı yatırılan ihtiyati tedbir kararı hakkında ihtiyati tedbir kararının devam ettiği ve bu kararın istinaf talebinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Bu sebeple, mahkemece davanın ve talebin niteliğine göre tedbir talebinin İİK.72/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi sonrası ihtiyati tedbir kararı verilmesinde aykırılık görülmemiştir.Mahkemece her iki ihtiyati tedbir kararı için dava konusu faturalarla sınırlı olmak üzere %15 oranında ayrı ayrı teminat alınmasına karar verildiği de görülmüştür.Her iki ihtiyati tedbir kararı ayrı talepleri içermekle,tedbir nedeniyle zararların karşılanması yönünden herbir tedbir için ayrı ayrı %15 oranında teminata hükmedilmesinde aykırılık görülmemiştir.Bu nedenle davacı istinafının HLMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir.”6100 sayılı HMK’nun ‘ihtiyati Tedbir Kararının Uygulanması’ başlıklı 393. Maddesinin 1. Fıkrasında ‘ İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar ‘ hükmüne yer verilmiştir. Ancak ilk ihtiyati tedbir kararının davacı vekiline 12/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği,ancak teminatın yatırıldığına dair dosyada ve uyap kaydında bilgi ve tahsilat makbuzuna rastlanmamıştır. Daha sonra verilen ihtiyati tedbir kararı açısından ise 24/04/2023 tarihli 99.006,63 TLlık teminatın yatırıldığı görülmüştür.Yani dosyada tek teminat yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.Bu doğrultuda tedbire itiraz sonrası ikinci teminat kararı ön inceleme duruşması ara kararı gereği dosya üzerinde verilmekle ,buna dair kararın davacı vekiline 17/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, buna ilişkin teminatın ise 24/04/2023 tarihinde süresinde yatırıldığı anlaşılmıştır.. Mahkemece verilen ilk tedbir elektriğin kesilmemesine yönelik olmakla bu konuda teminat yatırılmadığından bu konuda tedbir HMK 393.madde kapsamında kendiliğinden kalkmış sayılacaktır.İkinci olarak ise ara kararda açıkca belirtildiği üzere faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir kararına yönelik teminatın yasal sürede yatırıldığı,buna dair tahsilat makbuzunun bulunduğu görülmekle,teminatı yatırılan ihtiyati tedbir kararı hakkında ihtiyati tedbir kararının devam ettiği ve bu kararın istinaf talebinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, davacının istinaf talebinin ve davalının faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbire karşı istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddine,davalının sadece dava konusu faturalar açısından elektriğin kesilmemesi yönünden verilen ihtiyati tedbire karşı istinaf başvurusunun kabulüne, buna dair 01/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı HMK 353/1-b-2 md gereğince kaldırılarak,bu na dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının istinaf başvurusunun ve davalının faturaların icraya konulmamasına yönelik ihtiyati tedbire karşı istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddine, B- Davalının elektriğin kesilmemesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile 01/12/2022 tarihli buna dair ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; Davalının elektriğin kesilmemesine dair ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile teminat süresinde yatırılmadığından buna dair tedbirin 393/1.madde gereği kendiliğinden kalkmış sayılmasına
İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderinin esas kararla birlikte değerlendirilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2023