Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1424 E. 2023/1437 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1424
KARAR NO: 2023/1437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2023
NUMARASI: 2022/368 E – 2023/13 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kurumdan 13/11/2009 tarihinde hizmet almaya başladığını, davalı kurum tarafından 06/02/2014 tarihinde … seri no’lu kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 05/05/2014 tarihli 1.978,70 TL’lik fatura ile 08/05/2014 tarihli 11.361,00 TL’lik ek tahakkuk faturaları düzenlenerek faturaların davacı tarafından ödendiğini, sonrasında kaçak elektrik kullanımının olmadığı elektrik okumalarındaki eksiğin çarpan farkından kaynaklandığı tespit edilerek sözleşme tarihinden itibaren çarpan farkı tüketimi için fatura tahakkuk ettirilerek davacı tarafından ödendiğini, davacının kaçak elektrik kullanmadığı ve kendisine bu sebeple tahakkuk ettirilen faturaların haksız olduğunun sabit olduğunu, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/169 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada bu hususun tespit edildiğini iddia ederek; davanın kabulü ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen 13.339,70 TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı hakkında yapılan işlemlerin Elektrik Piyasası mevzuatına uygun olduğunu, davalı şirket çalışanları tarafından 01.02.2014 tarihinde … Mahalle … Caddesi No:… Bağcılar/İstanbul adresli tüketim noktasında akım trafolarının sistemde 60/5 (×12) olduğu ancak mahalde tespit edilen akım trafolarının değerlerinin 75/5 (15) olduğunun tespit edildiğini, dava konusu tesisatta, sistem kayıtlarında da yer alan 60/5 A akım trafoları davalı şirket bilgisi dışında sökülerek 75/5 A akım trafolarının takıldığını, dağıtım sistemine müdahale edilerek yapılan bu operasyonla sayacın daha az kayıt yapması sağlanarak kaçak kullanımın yapıldığını, sayacın eksik kayıt yaptırıldığı tespit edildiğinden tüketici adına 01.02.2014 tarihli … seri numaralı kaçak tespit tutanağı tanzim edilerek 1.978,70 TL kaçak ve 11.361,00 TL ek tahakkuk faturası düzenlendiğini, kaçak tespit tutanaklarının aksi halinin ispatlanamadığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin ihtirazi kayıt ileri sürülmeden yapıldığını, davacının ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep etmesinin mümkün olmadığını davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “davacının davasının kısmen kabulü ile, 14.008,65 TL alacağın %25 müterafik kusur indirimi sonucu 10.506,49 TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” kararı verilmiştir.Söz konusu kararı davalı ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 17.830,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilen davanın değeri TL olup, hükmedilen miktar 14.008,65 TL olup, ilk derece mahkemesince kabul edilen miktar 10.56,49 TL, reddedilen miktar 3.502,16 TL olup karar tarihinde davalı ve katılma yoluyla davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı ve katılma yoluyla davacı istinaf dilekçelerinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/05/2023