Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1400 E. 2023/2632 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1400
KARAR NO: 2023/2632
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2022
NUMARASI: 2021/504 E – 2022/591 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı 12.05.2015 tarihinde davalı hakkında usulsüz kullanımdan dolayı tutanak tutulduğunu, tutanakta sayacının abonesinin olmadığının tespit edildiğini, buna ilişkin tahakkuk düzenlendiğini, davalı hakkında Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini beyanla, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı hakkında %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının 25.02.1197 tarihinde abonenin bulunduğu işyerini satın aldığını, bu tarihten tahakkuk tarihine dek de işyerini kullanmadığını ve ara ara kullanılan depoda lavabo dışında kullanılan su olmadığını, tesisat tam kapasite çalışsa bile böyle bir tahakkukun imkanı olmadığını, ayrıca abone olmadığını da yeni aldığı işyerinde bilemediğini, davalının kapı, pencere, mutfak dolabı ve parke işleri yaptığını, bu denli su kullanımının mümkün olmadığını, abone yapılması için bir süre verilip ihtarda bulunulmadığını, İSU’ ya haksız işleminin düzeltilmesi için itirazda bulunulduğunu, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, tapu malikinin … olduğunu, işyerini fiilen … Şirketinin kullandığını belirterek, husumet itirazı ile birlikte davanın reddini istemiştir. Mahkeme, “Davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine Kocaeli … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasından yapılan takipteki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 111.265,60 TL asıl alacak , 5.953,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.219,07 TL alacak üzerinden devamına,111.265,60 TL asıl alacak için takipten itibaren yasal faiz uygulanmasına, 111.265,60 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine” ilişkin kararının taraf vekillerince istinafı üzerine Dairemizin 2020/954 E.2021/2261 E. Ve 15/09/2021 tarihli ilamı ile;” yeniden davacı alacağı ve davalı itirazları kapsamında belirtilen hususlarda rapor alınması gerektiğinden, “Davacının ve davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine” karar vermiştir.Mahkemece yeniden alınan bilirkişi raporunda; tespit tarihi itibarıyla hesaplanan davacı alacağı 111.262,50.-TL asıl alacak için, kaçak su kullanımı tespit tarihi 12.05.2015 tarihinden takip tarihi 16.05.2015 tarihine kadar hesaplanan işlemiş faiz 5.952,54.-TL olarak hesap edildiği,takip tarihi 16.12.2015 takip tarihi itibarıyla davacı tarafça 3.863,89-TL toplam alacak fazla talep edildinin belirlendiği gerekçesi ile; “1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı tarafından davalı aleyhine Kocaeli … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasından yapılan takipteki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 111.265,60 TL asıl alacak , 5.953,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.219,07 TL alacak üzerinden devamına, 111.265,60 TL asıl alacak için takipten itibaren yasal faiz uygulanmasına, 111265,60 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davalının koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; gecikme zammı yönünden yönetmelik hükümlerine göre işlem yaptıklarını, işlemiş faiz hesabını kabul etmediklerini, ayrıca tahakkuk tarihinden itibaren yasal faiz uygulamasının da yerinde olmadığını,ayrıca görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, avans faizine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalının 25/02/1997 tarihinde söz konusu su aboneliğinin bulunduğu iş yerini satın aldığını, bu iş yerinde su sayacının olmadığını bilmediğini,davalının bu iş yerini aldığı tarihten faturanın tahakkuk tarihine kadar depo kısmındaki lavabo dışında su tüketimi yapılan hiçbir yer olmadığını, davalının mobilya işi yaptığını,bu miktarda su tüketilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından yansıtılan tutarın oldukça fahiş olduğunu,İSU Tarifeler Yönetmeliğine göre 10 yıllık sayaçların ekonomik ömrünü doldurmuş olarak kabul edildiğini,bu şekildeki sayaçların davacı idare tarafından değiştirilmesi gerektiğini,ancak davacı tarafın yönetmeliğe aykırı olarak su sayacını değiştirmeyerek bozuk veya güncelliğini kaybetmiş sayaca göre müvekkilinin kaçak su kullandığından bahisle ceza uygulamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan su tüketim sözleşmesi ile İSU Yönetmeliğinin 51. Maddesinin uygulamasının yapılıp ekonomik ömrünü dolduran sayaçların değiştirilmesi gerektiğine ilişkin maddenin uygulanmaması ve davalıya ceza kesilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu,davacı idarenin 10 yılını doldurmuş sayaçların ekonomik ömrünü tamamladığını bu nedenle abonelere dahi haber vermeden bu sayaçları sökerek yerine yeni sayaçlar taktığını, ceza tahakkuku yapılan sayacın da 10 yılını doldurmuş bir sayaç olup bu nedenle doğru okuma yapmayan ekonomik ömrünü doldurduğunu, öncelikle yapılması gereken söz konusu iş yerinde kullanılabilecek su tüketimini belirlemek ve bunu belirlerken civar işletmelerdeki su kullanımını tespit edip bu tespitler üzerinden gerçek kullanımı belirlemek olduğunu,ayrıca davacının kurumun kendi yönetmeliği olmasına rağmen Konya Büyükşehir Belediyesinin yönetmeliğine atıf yapılarak beyanda bulunduğunu,davalının iş yerinde keşif yapılmak ve çevre iş yerlerindeki su tüketimini tespit etmek suretiyle davalı iş yerindeki su tüketiminin ne kadar olacağının tespit edilmesi ve sayacın ekonomik ömrünü doldurup doldurmadığının da araştırılması için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak su tahakkuk bedelinin tahsiline yönelik yapılan takibe karşı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak heyet bilirkişi raporu alınmak üzere önceki kararın istinaf incelemesi sırasında Dairemizce kaldırılması sonrası ,mahkemece heyet bilirkişi raporu alındığı,bilirkişi heyet raporunda özellikle bu konuda uzman makina mühendisi bilirkişi raporunda davalıya tahakkuk ettirilen kök su tüketim faturası olan 111.265,60 TL herbir kalem alacak yönünden detaylı incelemeye tabi utularak hesaplama hatasının bulunmadığı,davalının sahibi olduğu işyeri su tesisatında sadece 1 adet musluk bakımsızlık nedeni ile açık kaldığında/ kaçak oluşturduğunda, ISU tarafından davalıya faturaya aylık öngörülen 30 (M3/ay) su tüketimini, bu 1 adet açık kalan /kaçak yapan musluk tarafından sadece 1.5 günde yapılabilecek tüketim durumunda olduğu,. İSU’nun bu gibi durumlarda abonesinin suyu kullanıp kullanmadığına bakmamakta, tesisatın aylık nominal kullanımı yapacak alt yapısı olduğunu tespit ettiğinde, yönetmeliğinin ilgili maddesini tatbik ettiğinin tespiti ile, tespit tarihi itibarıyla 111.262,50.-TL asıl alacak,, kaçak su kullanımı tespit tarihi 12.05.2015 tarihi ile takip tarihi 16.05.2015 tarihine kadar 5.952,54.-TL faiz hesaplandığI, takip tarihinde davacı tarafından 3.863,89-TL nın fazladan talep edildiği belirlenmiştir.Yine sayaç ömrünün doldurulmasının kaçak kullanıma etkisinin ve aradaki illiyet bağının da davalı tarafça ispatlanamadığı görülmüştür. İstinaf iade kararından sonra alınan bilirkişi heyet raporunda davalının önceki rapora itirazlarının da değerlendirildiği ve alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile örtüştüğü görülmekle,son alınan bilirkişi heyet raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun bulunmuştur. Bu doğrultuda yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmayacaktır.Yine dava konusu yerin işyeri olması nedeniyle avans faizi uygulanması gerektiği halde yasal faiz uygulanması yerinde görülmediğinden ,faiz türü açısından davacının istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. İcra inkar tazminatı yönünden ise; eldeki davanın haksız fiil hükümlerinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, alacak likit (tutarı belli /muayyen, hesaplanabilir) bir alacak değil, yargılama gerektiren bir alacak niteliği arz ettiği, icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığı anlaşılmakla davalının ise icra inkar tazminatına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Bu itibarla, tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği faiz oranı ve icra inkar tazminatı yönünden kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ve davalının istinaf t başvurularının kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği faiz oranı ve icra inkar tazminatı yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı tarafından davalı aleyhine Kocaeli … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasından yapılan takipteki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 111.265,60 TL asıl alacak , 5.953,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.219,07 TL alacak üzerinden devamına,fazla talebin reddine, 111.265,60 TL asıl alacak için takipten itibaren avans faiz uygulanmasına, Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, 2-Davalının koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.007,23 TL harçtan, peşin alınan 2.067,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.939,50 TL harcın davalıdan alınmasına, 4-Davacı tarafından yapılan 2.112,13‬ TL harç, 2.586,3‬0-TL bilirkişi ücreti ve sair gider olmak üzere toplam 4.698,43‬-TL yargılama giderinden; davanın kabul red oranına göre 4.548,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan 117,90-TL yargılama giderinden, davanın kabul red oranına göre 3,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 18.582,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı uyarınca 3.860,16‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 10,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 252,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2023