Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1307 E. 2023/3877 K. 26.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1307
KARAR NO: 2023/3877
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
NUMARASI: 2021/532 E – 2022/691 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.07.2016 tarihli ve 2016/99064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında alınan tedbirler doğrultusunda çıkarılan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Küçükyalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … vergi kimlik numaralı mükellefi Tahsin Eğitim Öğretim Kültür ve Dayanışma Derneği İkti- sadi İşletmesi’nin kapatılarak Hazine’ye devredildiğini, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tara- fından düzenlenen 01.06.2017 tarih ve … sayılı raporda “kapatılan iktisadi işletme tara- fından …’a yatırılan 19.606,64 TL güvence bedelinin kurumun mal varlığı olduğu ve tahsil edil- mesi gerektiği”nin belirtildiğini, İstanbul Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosu’nun 14.08.2017 tarih ve … sayılı yazısı ile inceleme ve değerlendirme raporuna istinaden söz konusu ‘güvence bedeli olan 19.606,64 TL’nin açıklama OHAL kodu (Merkez 2181) ve kurum ismi de belirtilmek suretiyle Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü’nün … Bankası Cağaloğlu Şubesindeki belirtilen hesaba 15 gün içinde yatırılması’nın istendiğini, buna karşılık davalı …’ın talep edilen tutardan kapatılan kuruma ait fatura borcu ve gecikme bedeli mahsup edildikten sonra kalan kısmı ödediğini, oysaki 667 Sayılı KHK’nin 2. maddesinin “Kapatılan vakıf, yüksek öğretim kurumlarının sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve kapatılan diğer kurum ve kuruluşlara ait tüm taşınırlar ile her türlü mal var- lığı, alacak, haklar, belge ve evrak Hazine’ye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır. Bunlara ait taşın- mazlar resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Birinci fıkrada sayılanların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazine’den hak ve talepte bulunamaz. Devire ilişkin işlemler ile ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya Vakıflar Müdürlüğü tarafından yerine getirilir.” hükmü içerdiğini, 670 sayılı KHK’nın 5. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında “Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yüküm- lülüklerine ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 günlük hak düşürücü süre içinde, ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgeler ile müra- caat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapama işlemlerinde ise altmış günlük süre kapama tarihinde başlar. Borçların ödenmesinde, kamu idaresine ödenmesi gereken ver- gi, resim, harç, fon kesintisi pay gibi borçlar, çalışanların sigorta primi, rehinli alacaklar, enerji, ile- tişim ve su kullanım borçları çeşidine bakılmaksızın beş yüz TL sını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralamaya alınır. Kapatılan özel eğitim kurum ve kuruluşları, kurs, dershane, öğrenci yurt- ları ve pansiyonlara avans ve peşin ödeme şeklinde kapanma tarihinden sonraki tarihler için ifa edil- miş olan öğretim ve barınma bedelleri yukarıda belirtilen sıralamaya tabi tutulmaksızın iade edilir.” denildiğini, yani OHAL kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlara borçlu olan kişilerin bu şirket- lerden alacağının da bulunması halinde mahsup yapamayacağını, ancak yukarıda belirtilen usul uyarınca talep edebileceğinin açık olduğunu, bu nedenle güvence bedelinin tamamının Hazine’ye ödenmesinin gerektiğini, İstanbul Defterdarlığı İl KHK İşlemleri Bürosu’nun 07.11.2017 tarih ve 155963 sayılı yazısı ile kapatılan kuruma ait güvence bedelinden mahsup edilen 10.035,77 TL’nin İstanbul Defterdarlığı’nın belirtilen hesabına yatırılması iştenmişse de … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı ile İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkeme’sinde itirazın iptali davası açıldığı, fakat yargılama sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle işbu davanın ikame edildiğini beyanla 10.035,77-TL güvence bedelinin 26.11.2017 tarihinden (07.11. 2017 tarihli yazıda 15 gün süre verildiğinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu alacak hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, kurumlarınca bu takibe itiraz edildiğini, davacının İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2019/660 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, ancak mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, aradan 3 yıl geçtikten sonra tekrar aynı dosyayla ilgili itirazın iptali davası açıldığını ancak itirazın iptali davasının itiraz sonucu takibin durdurulmasına ilişkin kararın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde alacaklı tarafından açılabileceğini, hukuki itilafın abonelik sözleşmesinin eki olan güvence bedelinin OHAL kapsamına giren bir alacak/ garanti olup olmadığına ilişkin olduğunu, …’ın bahse konu iktisadi işletmeden akdedilen sözleşmelere ilişkin doğalgaz faturası alacağının bulunduğu ve mahsup işleminin yapıldığını, icraya itirazda ifade edildiği üzere devredilenin borçlu olduğu gerekçesi ile davacının taleplerinin reddedildiğini, talep edilen tutardan …’ın alacağı olan kısım düşüldükten sonra devir işleminin yapıldığını,ancak davacı tarafından Hazine’ye devredilen kuruluşların geçmiş dönem aboneliklerine ilişkin borçlarının güvence bedeline mahsup edilmemesi, mahsup edilen güvence bedelinin iade edilmesi,geçmiş dönem borçlarına ilişkin 670 sayılı KHK kapsamında başvuru süresi içinde KHK İşlemleri Başvuru Bürosu’na alacak başvurusunda bulunulması gerektiğinin bildi- rildiğini, uygulamanın ne şekilde olacağı ve aşağıdaki gerekçeleri açıklandığı üzere güvence bedelinin söz konusu KHK kapsamında olmadığı kanaatinin bulunduğunu, Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müş- teri Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alan güvence bedeline ilişkin düzenlemenin 39. maddesinde “Da- ğıtım şirketi alacaklarını garanti altına almak amacıyla mekanik sayaç abonelerinden abonelik sözleş- mesinin imzalanması sırasında bir defaya mahsus olmak üzere güvence bedeli alabilir. Ancak ön öde- meli sayaç kullanan abonelerden güvence bedeli alınamaz. Güvence bedeli, doğalgazı fiilen kullan- mak üzere sözleşme yapan kişilerden veya bunların yetkili temsilcilerinden alınabilir. Güvence bedeli ve bunların hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar, her yıl tarife önerisiyle birlikte dağıtım şirketleri tarafından kuruma önerilir ve kurul tarafından belirlenir. Mal ve hizmet üretim amaçlı doğalgaz abo- neleri ile serbest tüketiciler güvence bedeli olarak nakit yerine teminat mektubu da verebilir.” Değişik fıkra RG 27.05.2016-29724; “Abonelik sözleşmesi sona eren veya müşterisinin muvafakati ile sayacı ön ödemeli sayaç ile değiştiren abonenin, doğalgaz şirketinde bulunan güvence bedeli, tüm borçların ödenmiş olması ve nakit olarak alınan güvence bedelinin ise ilgili mevzuat çerçevesinde güncelleş- tirilmesi kaydıyla, abonelik sözleşmesinin sona ermesi ne ilişkin talep tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde aboneye veya onun yetkili temsilcisine iade edilir. Serbest tüketicilerden güvence bedeli alınıp alınmayacağı ve koşulları, imzalanacak sözleşme kapsamında serbestçe belirlenir.” şeklinde hüküm bulunduğunu, daha sonra 46. maddede yapılan düzenleme ile müşterinin maddede yer alan sebeplerle sözleşmesinin sona ermesi halinde sebeplerden birinin de 46/b maddesine göre “Müşterinin dağıtım şirketine olan borcunu son ödeme tarihinden itibaren 3 ay süre ile ödememesi halinde dağıtım sirketince en geç 3 gün içinde sona erdirilir. Hesap tasfiyesinden sonra 5 yıl içinde geri alınmayan Müşteri alacakları irat kaydedilmek üzere dağıtım şirketi tarafından hazineye aktarılır. Sözleşmesi sona erdirilen veya erdirilecek müşterinin kapama vanası mühürlenir ve doğal gazı kullanıma kapa- tılır. Müşteri sayacının kapama anındaki son ölçüm değeri tutanakla tespit edilir. Bu değer üzerin- den tahakkuk işlemi yapılarak müşteri hesabı tasfiye edilir.” şeklinde olduğunu, davalı şirketin düzen- lemeye istinaden EPDK’dan almış olduğu lisansa istinaden kurul kararına göre işlem tesis etmek zorunda olduğunu, 667 Sayılı KHK ve 670 Sayılı KHK’ye ilişkin düzenlemelerde söz konusu FETÖ sebebiyle kapatılan kurumlar için ilgili Maliye Bakanlığı veya Hazine’ye devrolunacak alacaklar kapsamında garantiden bahsedildiğini, fakat güvence bedeli şeklinde bir kaleme yer verilmediğini, bu anlamda ilgili yazıya konu KHK’lerde belirtilen garanti ile güvence bedelinin aynı şey olmadığını, garantinin bütün özellik ve hükümlerinin Borçlar Kanunu 818 ve 110 maddelerinde düzenlendiğini, bu maddede “Bir üçüncü şahsın fiilini başkasına taahhüt eden kimse, bu üçüncü şahıs tarafından taah- hüdün ifa edilmemesi halinde zarar ve ziyanın tediyesine mecburdur.” şeklinde düzenleme bulundu- ğunu, kefalet sözleşmelerinin şahsi teminat sözleşmeleri olduğunu, bu açıklamaların güvence bede- linin bir garanti olmadığını gösterdiğini, güvence bedelinin şahsın kendisi tarafından borçlarını öde- mediği takdirde mahsup edilmek üzere peşin olarak başlangıçta alınmış bir bedel olduğunu, güvence bedelinin karşılığının kira sözleşmelerinde yer alan depozito bedeli gibi olduğunu, söz konusu KHK’ lerin ilgili maddelerinin incelendiğinde 674 sayılı KHK’nin 4. maddesinde sayılan kurum ve kuru- luşların tasfiyesinin vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakan- lığı’nın resen yapacağının anlaşıldığını, güvence bedelinin normal şartlar altında “olağan dönemde” müşterinin borcu varsa ve son ödeme döneminden 3 ay geçtiği halde ödememesine ilişkin olarak dağı- tım şirketi tarafından alınmış olan ve sadece ve sadece firmanın doğalgaz borcu öden- mediği takdirde mahsubu yapılabilen doğalgaz fatura borcuna özgünleşmiş bir ön ödeme olduğunu, Hazine’ye devre- dilen kurumların her türlü taşınır taşınmaz, mal varlığı , alacak ve hakları kapsamına doğalgaz dağıtım şirketi olan …’ın fatura borçlanın bir kısmı için alınmış peşin ödeme kapsamındaki güvence bedelinin dahil edilmesinin zorlama olacağını, zira bu güvence bedelinin devredilen kuruluşun bir alacağı olmadığını,devredilen firmanın 4 adet aboneliğinin bulunduğunu, … numaralı abonelik hesabına ait güvence bedelinin güncellenerek fatura borcu ve gecikme bedeline mahsup edildikten sonra belirtilen hesaba aktarıldığını, … nolu sözleşme hesabına ait güvence bedeli borcundan mahsup edilerek 7.701,46-TL, … nolu sözleşme hesabına ait güvence bedeli borcundan mahsup edilerek 362,57-TL, 500300160045 nolu sözleşme hesabına ait güvence bedeli borcundan mahsup edilerek 303,59-TL’nin 08.09.2017 tarihinde “OHAL … kodu- Tahsin Eğitim, Öğretim, Kültür ve Dayanışma Derneği iktisadi işletmesi güvence bedeli iadesi” açıklaması ile ödendiğini, bu nedenle davacının …’dan bir alacağının bulunmadığını, …’ın % 99’a varan kısmının kamu sermayesi olan bir kuruluş olduğunu, bu nedenle …’ın güvence bedelinin KHK kapsamında olmadığının sabit olduğunu beyanla davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gider- leri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: OHAL kapsamında kapatılan kurumlardan olan ala- cakların borçlara mahsup edilmesinin belirtilen mevzuata ve 670 sayılı KHK’nın 5. Maddesine aykırı olduğunu, belirtilen madde kapsamında hak ve alacak talebiyle yapılan başvuru sonrasında, alacağın var olup olmadığı, alacağın ödenip ödenmeyeceği, kapatılan kurumun malvarlığının tüm alacakların alacağını karşılayıp karşılamadığı ve bu kapsamda sıra cetveli düzenlenerek ödeme yapılmasına yöne- lik iş ve işlemleri ifa edilecek olup, başvuruda bulunanın talebinin müvekkili idarece reddedilmesi halinde idare işlemine karşı idari yargıda dava açılabileceğini, belirtilen bu usul dikkate alındığında da mahsup hükümlerinin uygulanmayacağını, hükme dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda 670 sayılı KHK’ nın 5. maddesi hükmünde yer alan düzenlemeler dikkate alınmadan fatura borcu ile güvence bedelinin mahsubunun yapılması suretiyle değerlendirme yapılarak, yalnızca abonelik sözleşmesi hükümleri kapsamında rapor hazırlandığını, bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığını, Ayrıca 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) -(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan tah- siliyle Hazine adına gelir kaydına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan “Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına “şeklinde hüküm kurul- masının gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık abonelik sözleşmesinin eki olan güvence bedelinin OHAL kapsamına giren bir alacak/ garanti olup olmadığı, davalı tarafça ödenmeyen faturalar nedeniyle kesinti yapılan dava konusu kısmın davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. Dosya kapsamından, …, …, … ve … numaralı sözleşmeler ile …’ın doğal gaz abonesi olan Tahsin Eğitim Öğretim Kültür ve Daya- nışma Derneği İktisadi İşletmesi’nin 20.07.2016 tarihli ve 2016/99064 sayılı Bakanlar Kurulu kara- rıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında alınan tedbirler doğrultusunda çıkarılan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılarak Hazine’ye devredildiği, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 2. fıkrası ile “kapatılan ku- rum ve kuruluşlara ait her türlü malvarlığı, hak ve alacaklarının bedelsiz Hazine’ye devredilmiş sayı- lacağı”, Olağanüstü Hal Kapsamında Yürürlüğe Konulan 670 sayılı KHK’nın “Devir İşlemlerine İlişkin Tedbirler” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrası; “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devre- dilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya …. Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Maddenin 4. fıkrası,”Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yüküm- lülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.” hükmünü içermektedir.Bu düzenlemeye göre OHAL kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlardan alacak iddiası ve talebi olanların belirtilen hak düşürücü süre içinde idareye başvurmaları gerekmektedir. Yapılan başvuru sonucunda, alacağın var olup olmadığı, alacağın ödenip ödenmeyeceği bu kapsamda sıra cetveli düzenlenerek ödeme yapılmasına yönelik iş ve işlemleri ifa etme görev ve yetkisi idareye aittir. Dosyaya ibraz olunan bilirkişi raporunda; -… no’lu sözleşme hesabına ait güvence bedelinin 12.201,24 TL olduğu, 4.897,00-TL fatura borcu ve 604,24-TL gecikme bedeli fesih esnasında otomatik olarak mahsup edildikten sonra 6.700,30-TL güvence bedeli tutarı oluştuğu, Defterdarlık …Emlak Dairesi Başkanlığı’nın “Geçici kullanıma bırakılan idarelerce eski güvence bedelleri korunarak gerekli isim değişikliklerinin yapılması” hükmü gereğince ve Pendik Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 23.01.2017 tarih ve … sayılı yazısına istinaden 6.700,30-TL tutarındaki bu be- delin 21/03/2017 tarihinde Pendik İlçe Eğitim Müdürlüğü’nün … numaralı sözleş- mesine güvence bedeli olarak aktarıldığı, – … no’lu sözleşme hesabına ait güvence bedeli tutarının 8.147,85-TL ol- duğu, fatura borcu ve gecikme bedeli mahsup edildikten sonra 7.701,46-TL ödenecek bedel oluştuğu, bu tutarın 08/09/2017 tarihinde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü Hazine İç Ödemeler hesabına yatırılarak hesabın kapatıldığı, – … no’lu sözleşme hesabına ait güvence bedeli tutarının 676,52-TL ol- duğu, 279,00-TL fatura borcu ve 34,95-TL gecikme bedeli mahsup edildikten sonra 362,57-TL öde- necek bedel oluştuğu, bu tutarın 08/09/2017 tarihinde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü Hazine İç Ödemeler hesabına yatırılarak hesabın kapatıldığı, -… no’lu sözleşme hesabına ait güvence bedeli tutarının 4.077,83-TL ol- duğu, 3.525,71-TL fatura borcu ve 248,48-TL gecikme bedeli mahsup edildikten sonra 303,59-TL ödenecek bedel oluştuğu, bu tutarın 08/09/2017 tarihinde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü Hazine İç Ödemeler hesabına yatırılarak hesabın kapatıldığı belirtilmiş olup ödemeye ait dekontlar dosyaya ibraz edilmiştir. Taraflar arasında görülen emsal dava ile ilgili olarak dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu tesis edilen 2021/1484 E- 2022/458 K. Nolu 17/02/2022 tarihli ilamda; “Güvence bedelinin alınma nedeni ve içeriği gözetildiğinde ,söz konusu güvence bede- linin KHK kapsamında bir alacak olmadığı ve Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Yönetmeliği’nin 39.maddesinde güvence bedelinin tanımının yapıldığı, güvence bedelinin dağıtım şirketleri tarafından mal hizmet verilen müşteriden sözleşmenin başında almış olduğu hizmetin bedelini ödememesi ha- linde borcundan mahsup edilmek üzere peşin alınan bir bedel olduğu açıktır.Bunun yanısıra ,aynı zamanda güvence bedelinin ilgili yönetmelik kapsamında belirtilen usulle hesaplanarak belirlendiği, 670 KHK’nın 5.maddesinde belirtilen ve Hazine’ye devrolunan garanti bedelinin bu kapsamda gü- vence bedelinden farklı olduğu,bu durumda davalının devredilen şirketten olan alacağını Hazine’ye başvurmaksızın direkt olarak uhdesinde bulunan güvence bedelinden tüm abonelere uyguladığı usul ve esaslara göre mahsup edilmesinde aykırılık bulunmadığı belirlenmiştir. Bu bağlamda, davalının kullanımdan kaynaklı ödenmeyen alacağını tahsil etmesi mevzuata uygun bir uygulama olarak kabul edileceğinden ,davacının güvence bedelinin borca mahsup edilen kısmı yönünden talep hakkının ol- madığı anlaşılmıştır.” denilmiştir. Netice itibariyle eldeki davada da , Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Yönetmeliği’nin 39. maddesinde güvence bedelinin söz konusu KHK’lar kapsamında bir alacak olmadığı , davalının fatura borcu nedeniyle güvence bedelinden yaptığı kesintinin talep edilemeyeceği sonucuna varıl- maktadır. bu yönüyle davanın reddine dair hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Kural olarak ;6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A- (13) maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuculuk ücreti yargılama giderinden sayılır. Bu itibarla arabuluculuktan sonuç alınamayarak dava açılması halinde Adalet Bakanlığı tarafından ödenen bu ücret yargılama giderine eklenir. Somut olayda, arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığından eldeki dava açıldığı ve yargılama sonunda ” DAVANIN REDDİNE” , karar verilmekle hükmün 7.fıkrası ile ” Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline” karar veril- mesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2023