Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/13 E. 2023/48 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/13
KARAR NO: 2023/48
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA TARİHİ: 21/11/2022
NUMARASI: 2022/415 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit -itirazın iptali
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … tarafından yapılan kontrolde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine davalı hakkında … seri numaralı 30/05/2022 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına istinaden 448.299,43 TL ve 145.243,53 TL kaçak ek tüketim tahakkuku yapıldığını, bunun üzerine 593.542,96 TL kaçak elektrik bedeli, 2.532,45 TL gecikmiş gün faizi ve 455,84 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 596.531,25 TL fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, davalı tarafça İstanbul 11. ATM’nin 2022/415 E sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle iki davanın birleştirilmesine, itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dosyasının İstanbul 11. ATM’nin 2022/415 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen davada davacı …’ın ihtiyati haciz talebinin alacağın varlığı ve miktarı ile muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği ,İİK 257. madde koşullarının dosyada bulunmadığı gerekçesiyle; “1-Birleşen dosyadaki davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine, 2-İşbu ara kararın taraflara/vekillerine tebliğine” dair 21/11/2022 tarihinde istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Kararı birleşen dosya davacısı … vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde: sunulan tutanak ve özellikle video kayıtları ile “yaklaşık ispat” koşulunun sağlandığını, mahkemece bu kayıtlar incelenmeksizin gerekçesiz olarak karar verildiğini, hukuki dinlenilme vs Anayasal haklarının ihlal edildiğini, dava konusu alacağın müvekkili şirket personelince Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak düzenlenen tutulan tespit tutanakları ile kayda geçirildiğini, son ödeme tarihinin geçmesi neticesinde de muaccel hale geldiğini, ”kamu alacağı” niteliği taşıyan alacağın temin edilme aşamasındaki her türlü olumsuz ilerleyişin kamu zararına sebebiyet verdiğini, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl davada menfi tespit,istinafa konu edilen birleşen dava dosyasında ise kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” hususları vurgulanmıştır.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuşmazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı/birleşen davanın davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı/birleşen davanın davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddin, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davalı/birleşen davanın davacısı …’tan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023