Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1288 E. 2023/3882 K. 26.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1288
KARAR NO: 2023/3882
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2021/450 E – 2022/860 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından, “… Mah. … Cad. No:… Dükkan No:…” adresin.kayıtlı olan … nolu sözleşme hattında “sözleşmesiz kaçak su” kullandığını, bu durumun, müvekkili İdarenin yetkili elemanları tarafından düzenlenen 22.02.2013 tarih ve … sayılı tutanakla kayıt altına alındığını, sözleşme borcunun tahsili için İstanbul Ana. … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini , davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptali ve takibin devamı için İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/388 Esas sayılı dosyası üzerinden “itirazın iptali” davası açıldığını, mah- kemece yapılan yargılama neticesinde “husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine” karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, daha önce borcun ödenmesi için müvekkili idare tarafından bildirimde bulunulduğunu, ancak bugüne kadar borcun ödenmediğini beyanla; müvekkili idare alacağı olan 13.666,30 TL’nin davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 13.666,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde:Dosyada alınan 07.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda 14.07.2021 dava tarihi itibariyle dava konusu asıl alacak için ilgili Bakanlar Kurulu kararı, Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen oranlar üzerinden yapılan hesaplama neticesi 21.414,81 TL ge- cikme cezası oluştuğunun tespit edildiğini, raporun tebliğinden sonra 06.10.2022 tarihli ıslah dilek- çesi ile davayı “asıl alacağa dava tarihine kadar işlemiş gecikme cezası bedeli olarak hesaplanan 21.414,81 TL yönünden ve asıl alacağa 1947 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı gereği dava tarihinden itibaren aylık % 1,6 gecikme cezası uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmesi” yönünde kıs- men ıslah etmek durumunda kaldıklarını ve usulüne uygun olarak ıslah -talep arttırım işlemi yapıl- dığını, davanın tarafları, ıslah kurumunu kullanarak davadaki usul işlemlerini kısmen ya da tamamen ıslah edebileceğini, kanunda ıslahın genel çerçevesi belirlendiğini, dava dilekçesinde fazlaya dair hak- ların saklı tutulmamış olmasının ıslahın şartlarından olmadığını, mahkemenin usul hükümlerini hatalı yorumladığını, ıslah doğrultusunda davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık, davanın “kısmi dava” mı, yoksa “tam dava” mı olduğu, özellikle dava di- lekçesinin “talep sonucu” bölümünde, “fazlaya ilişkin hakların saklı tutulup tutulmadığı” ile ilgilidir. Davacı bu yada benzeri ifadeleri kullanmışsa, “kısmi dava” açtığı sonucuna varılır. Davacının bu yolda bir beyanda bulunmaksızın açtığı dava ise bir “tam dava”dır. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutul- maması halinde, geriye kalan haktan zımnen feragat edilmiş sayılır. HGK. 2004/4-200 E. 2004/227 K. Nolu 14.04.2004 tarihli, 2017/13-1818 E- 2018/1025 K. Nolu 09.05.2018 tarihli ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2013/5860 E- 2013/7730 K. Nolu 08.05.2013 tarihli, 2011/22148 E- 2012/4048 K. Nolu 20.02.2012 tarihli ilamları da bu yöndedir.) Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan sadece 13.666,30 TL alacağın tahsilini talep edildiği, davanın “tam dava” olarak açıldığı, hesap bilirkişi raporunun ardından davanın faiz gecikme cezası yönünden ıslah edil- diği görülmektedir. Buna göre mahkemece; davasında fazlaya ilişkin hak bakımından ihtirazi kayıt bildir- memiş olan davacının faiz yönünden, ıslah veya ek dava yoluyla talepte bulunamayacağının kabulü ile dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 233,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,46-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2023