Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1197 E. 2023/1240 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1197
KARAR NO: 2023/1240
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
NUMARASI: 2022/593 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkilinin elektrik tedarik şirketi olan dava dışı … Satış A.Ş.’nin ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak … tesisat/hizmet nolu kullanım yerinde elektrik enerjisi kullandığını, Davalı tarafından, davacının kullanım yerinde yapılan kontroller sonucu “Laboratuvar sonucuna istinaden sayacın hafıza okumalarında yüksek frekans veya sinyal ile uyutularak kayıt yapılmasının engellendiği tespit edilmiştir. Bu müdahaleler sonucunda tarih-saat bilgisinin geride kaldığı ve hafıza pilinin bittiği görülmüştür.” iddiası ile 28.07.2022 ve … numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanımı tespit tutanağı düzenlendiğini, Müteakiben anılan kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak müvekkili adına 01.08.2022 tarihli, … nolu ve 15.217,41-TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası ve 01.08.2022 tarihli, … no’lu ve 98.828,54-TL bedelli kaçak elektrik ek tüketim faturası olmak üzere toplam 114.045,95-TL borç tahakkuk ettirildiğini, Huzurdaki davada uygulama yeri olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetme- liği’nin m.43/5 hükmü uyarınca, “kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esas” olduğu gibi, aynı yönetmeliğin 45/7 hükmü uyarınca da, “bu madde kapsamında yapılan tespit ve işlem- lerin kullanım yerini de içerecek şekilde fotoğraflanması”nın gerektiğini, Davacının kaçak elektrik enerjisi kullanmadığını, davalının müvekkiline atfettiği kaçak elektrik kullanım iddiasını ispat ile yükümlü olduğunu, emsal Yargıtay içtihatlarına göre davalı tara- fından tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkil şirketin yetkili temsilcisinin imzasını içermeyen kaçak elektrik tespit tutanağının kaçak elektrik kullanım iddiasını ispata tek başına yeterli ve elverişli bir delil olmadığını, Huzurdaki davanın açılmasından önce vaki talepleri üzerine, İstanbul 16. Asliye Tic. Mahkemesi’nin 2022/269 D. İş sayılı ve 29.08.2022 tarihli kararı ile “davacının kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin, davaya konu mezkür faturalardan dolayı kesilmemesi” yönünde tedbir kararı verildiğini,29.08.2022 tarihli dilekçe ile tedbir kararının uygulanmasını talep ettiklerini, HMK. M. 397/1 hükmüne göre, davaya konu faturalardan doğan uyuşmazlığın esasına ilişkin iş bu davayı da yasal süre içinde ikame ettiklerini beyanla, Neticeten; 1-HMK.m.109 hükmü uyarınca kısmi dava olarak “fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla”; davacının, davalı tarafından düzenlenen 01.08.2022 tarihli, … no’lu ve 15.217,41-TL bedelli ve 01.08.2022 tarihli, … no’lu ve 98.828,54-TL bedelli faturalar ile borç olarak tahakkuk ettirilen 114.045,95-TL’nin şimdilik 500,00-TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, 2-HMK.m.397/4 ve m.323/1-ç hükümlerine göre, huzurdaki asıl dava dosyasının eki olan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/269 D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının gider- leri de dâhil olmak üzere, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki dava açılmadan ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk yolu işletilmediğinden öncelikle usulden red kararı verilmesi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak , müvekkili şirketin kontrol ekiplerince yapılan kontrolde “Tüketicinin … seri numaralı kayıtlı sayacı uyutarak sayaca frekans gönderdiği” anlaşılarak … seri sayaç değiştirme tutanağı ile tesisattan alınarak laboratuvar muayesine sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan muayenede ise “sayacın hafıza okumalarında yüksek frekans veya sinyal ile uyutularak kayıt yapılmasının engellendiği tespit edilmiş olup, sayaca müdahale edildiğinden de tarih saat bilgisinin geride kaldığı, hafıza pilinin bittiği”nin tespit edildiğini,laboratuvar sonucunun “Kaçak işlem uygundur.” olarak çıktığını, bu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı zabtın düzendiğini ve bu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda, 15.217,41-TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 98.828,54-TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, Müvekkili kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde, kaçak enerji kullanımından dolayı tanzim edilen itiraza konu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ve bu tutanağa istinaden düzenlenen kaçak elektrik kullanım faturasında herhangi bir hesaplama hatası bulunmadığını, İstanbul 16. ATM 2022/269 Değişik İş dosyasında “Talebe konu 01.08.2022 tarihli, … numaralı 15.217,41 TL bedelli fatura, 01.08.2022 tarihli … numaralı ve 98.28,54 TL bedelli fatura bedelli fatura bedelleri yönünden sınırlı olmak üzere, belirtilen fatura bedelleri toplamı olan 114.045,95 TL üzerinden %15 teminat 17.106,89 TL karşılığında ted- biren elektriğin kesilmemesi ve kesinti yapılmamasına” karar verilmiş ise de, ihtiyati tedbir ile yargı- lamanın sonunda ulaşılabilecek sonucun amaçlandığını, müvekkili şirketin mevcut ve gelecekteki haklarını açıkça ihlal edildiğini beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce davalının tedbire yönelik itirazı duruşmalı olarak ince- lenmiş 25/01/2023 tarihinde;”somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, davalı vekilinin itiraz nedenlerinin HMK 394/2 maddesi gereğince yerin- de olmadığı” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: 25/01/2023 tarihli ara karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkil şirket yetkililerince davaya konu adreste yapılan kontrollerde “tüketicinin 23499956 seri numaralı kayıtlı sayacı uyutarak sayaca frekans gönderdiği”nın anlaşıldığını, sayaç üzerinde müdahale olması sebebi ile sayacın … seri sayaç değiştirme tutanağı ile tesisattan alınarak laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan muayenede “sayacın hafıza okumalarında yüksek frekans veya sinyal ile uyutularak kayıt yapılmasının engellendiği tespit edilmiş olup, sayaca müdahale edildiğinden de tarih saat bilgisinin geride kaldığı, hafıza pilinin bittiği”nin tespit edildiğini, laboratuvar sonucunun ” kaçak işlem uygundur” olarak çıktığını, tespite istinaden … seri numaralı tutanağın düzenlendiğini ve bu tutanağa göre dava konusu faturaların tahakkik ettirildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan işlem ve hesaplamada her hangi bir hata bulunmadığını, Kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının dosyaya ibraz edildiğini, davacının tutanak ve video görüntülerinin aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamadığını, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken “yaklaşık ispat koşulu”nun sağlanmadığını, verilen ihtiyati tedbir kararının, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, müvekkili şirketin Anayasal haklarının ihlal edildiğini, ayrıca tedbirin %15 teminat karşılığında verilmesinin olması da hukuka aykırı olduğunu beyanla tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde teminatın % 100 oranına tamamlanmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Dosya içeriğine göre; dava konusu borç işyerinde kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacının işyeri için elektrik enerjisinin ” olmazsa olmaz” koşul olduğu, dava konusu borç nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının işyerindeki faaliyetinin duracağı ve telafisi güç zararının doğacağı tartışmasızdır. Somut olayda ihtiyati tedbir yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir, mahkemece elektrik enerjisinin kesilmemesi hususunda verilen tedbir kararı yerindedir. Mahkemece , davacının tedbir talebi dava konusu faturalar ile sınırlı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmış olup takdir olunan teminat miktarı uygundur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/04/2023