Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1191 E. 2023/1324 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1191
KARAR NO: 2023/1324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2023
NUMARASI: 2019/917 E –
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … Kargo ve … Bilet Satış Bayii işletmelerini ortak biçimde işleterek kazanç sağlama konusunda 2014 yılı Şubat ayında şifahi anlaşma sağlandığını, bu anlaşmanın daha sonra 27.09.2014 tarihinde yazılı hale getirildiğini, bilet bayiinin 2014 Şubat ve kargo acentesinin 2014 Nisan ayında işletilmeye başlandığını, her iki iş yerinin de davacı adına kayıtlı olduğunu, sözleşmenin yazılı hale gelmesine kadar masrafların davacı tarafından karşılandığını, ortaklık sözleşmesinden anlaşılacağı üzere toplam 105.500,00 TL’lik masrafın 52.750,00 TL’lik kısmını davalının ödemesinin kararlaştırıldığını, davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle iş yerlerinin maddi sıkıntıya düşerek zarar ettiğini, infisah eden şirketin borçlarından davalının da sorumlu olduğunu, şirketin halen vergi borcu hariç 181.884,90 TL borcu bulunduğunu, bunun yarısı ile katılım payı toplamı olan 143.692,45 TL’den davalının sorumlu olduğunu, bu sebeple Bursa … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptalini, takibin devamını, davalıya icra inkar tazminatı yükletilmesini talep etmiştir.Mahkemece verilen karar ,Dairemizce , ” davacının talebinin taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik bir talep olarak değerlendirilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece; Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır. Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sırasında ; Davacı vekili 02/01/2023 tarihli dilekçesinde ;İlk yargılama sonrası davalıya Bursa … İcra Müdürlüğü … saylı takip dosyası ile yapılan takipte yalnızca maaşına haciz konulabildiğini, davalının başkaca malına rastlanmadığını, karar bozulduğundan dolayı icra takibi ve haciz durdurulduğunu, EYT düzenlemesi yapılacağını, davalının düzenleme sonrası emekli olarak emekli ikramiyesini-tazminatını alması durumunda davanın teminatı olabilecek emekli ikramiyesi-tazminatı ortadan kalkacağını, çalışmaya devam etmemesi durumunda ise haczi kabil mal ve hakkı kalmayacağını, tarafımızda telafisi imkansız zararlara sebebiyet verileceğini, davalı tarafça inkar edilmeyen sözleşme içeriğinde kuruluş sermayesinin yarısı olan 52.750 TL’nin müvekkiline ödeneceğinin yazılı olduğunu, bozma kararı nedeniyle tasfiye raporu beklendiğini, davanın uzun süreceğini,bu sebeple ihtiyati haciz talep etme zorunlulularının doğduğunu beyanla; Davalının taşınır-taşınmaz mal ve hakları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulabilmesi için dava değeri kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini, kararın Bursa … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip üzerinden uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 13/01/2023 tarihli ara karar ile herhangi bir gerekçe yazılmaksızın ” 52.750,00 TL ‘nin %15’i oranında (7.912,5‬-TL) teminat yatırılması şartıyla ihtiyati haciz talebinin kabulüne “karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz üzerine ,Mahkemece 09/02/2023 tarihli ara karar ile; mahkeme dosyasında daha önce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, istinaf ilamı ile bu kararın kaldırılmasına karar verildiği, yargılamanın devam ettiği, davalının, dosyaya davacı tarafından sunulan ortaklık sözleşmesinde belirtilen 52.750,-TL ‘yi davacıya ödemediği yönünde beyanda bulunduğu,mahkemece verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı; İİK 265 maddesi gereğince, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, ihtiyati haciz kararı için yaklaşık ispatın yeterli olduğu gerekçesiyle; itirazın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarının bulunmadığı, itiraza konu kararın, davacı tarafın, “EYT düzenlemesi yapılacağını, Davalının düzenleme sonrası emekli olarak emekli ikramiyesini-tazminatını alması durumunda davanın teminatı olabilecek emekli ikramiyesi-tazminatı ortadan kalkacağı, Çalışmaya devam etmemesi durumunda ise hacze kabil mal ve hakkı kalmayacağı” şeklindeki, hiç bir somut delil, bilgi ve belge olmadan, sadece varsayıma dayanan iddialarına istinaden verilmiş bulunduğu, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;derdest dava, adi ortaklık sebebiyle davacı ortağın diğer ortak hakkında, adi ortaklık için yaptığını iddia ettiği masraflar ve koyduğu sermaye payının tahsili için yaptığı takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.Davada, adi ortaklığa konulan sermaye payı da istendiğinden, bu sebeple talebin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gereklidir. Davanın dayanağı olan icra takip dosyasına göre, 115.000,00 TL asıl alacak için 25/08/2015 tarihinde davalı hakkında ilamsız takip başlatılmış,takibin dayanağı olarak 27/09/2014 tarihli protokol gösterilmiştir. Dairemizce verilen kaldırma kararında açıklandığı üzere; taraflar arasında, adi ortaklığın varlığı ve sona erdiği tesbit edilmiştir. İİK 257 vd maddelerde düzenelnmiş olan “ihtiyati haciz”, para alacaklarının güvence altına alınmasını sağlayan geçici koruma tedbiri şeklidir. Davanın niteliği gereği adi ortaklığın tasfiyesi durumunda ,tasfiye süresince adi ortaklık malvarlığının korunması hak ve menfaat dengesine uygun düşecektir. Somut olayda ise ,adi ortaklığın malvarlığı ile ilgili olmayan,davalının şahsi mallarına ve haklarına yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve hukuka aykırı bulunmuştur. Bu sebeplerle ,davalının istinafının kabulü ile ,davalının itirazının reddine ilişkin ara karar kaldırılarak, yeniden “davacının ihtiyati haciz talebinin reddine ” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin kabulü ile, davalının ihtiyati hacze itirazının reddine ilişkin 09/02/2023 tarihli ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden; Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine ,mahkemece verilen 13/01/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ,Teminat iadesi hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmesine,Davalıdan peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/05/2023