Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1135 E. 2023/1190 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1135
KARAR NO: 2023/1190
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2023
NUMARASI: 2023/113 E
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı / borçlunun kullanımında bulunan sayaçta 21/06/2020 tarihinde davacı kurum tarafından yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilmesi üzerine bu hususta tutanak tanzim edilerek 47.315,28-TL değerinde kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine tutulan kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizi KDV’si ilave edilerek 48.007,59-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla ödeme emri gönderildiğini ancak davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödememesi nedeniyle alacak muaccel hale gelmiş olup davalının taşınır / taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK. 257. Maddesi gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz konulmasını, davalı tarafından davaya konu kaçak elektrik bedelinden sorumlu olunmadığının tespiti maksadıyla menfi tespit davası ikame edilmiş olup dava konularının aynı olması ve irtibat bulunması nedeniyle huzurdaki Mahkeme dosyasının İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/379 Esas sayılı dosyasıyla HMK 166 mad. gereği birleştirilmesine karar verilmesini, davalının icra takibine vaki haksız itirazlarının iptalini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı, avans faizi, yargılama harç ve masrafları eklenerek birlikte devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 27.02.2023 tarihli ara karar ile; “davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK.257.maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadıından reddine,” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilini şirket görevlileri tarafından davalı/borçlunun kullanımında olan “… Mahallesi … Sokak No:.. Avcılar İstanbul” adresinde bulunan … hizmet numaralı tesisatta müvekkili kurum tarafından 21.06.2022 tarihinde yapılan kontrolde “sözleşmeli sayacın abone tarafından kasten devre dışı bırakılarak direk bağlı enerji kullandığının tespit edildiğini, ve … seri nolu tutanak tutulduğunu, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın mesnetsiz kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, dosyanın bir kül halinde değerlendirildiğinde, borcun muaccel olduğuna ve yaklaşık ispat şartının fazlasıyla yerine getirildiğine yönelik herhangi bir şüphe bulunmamakla birlikte alacağın miktarı da göz önüne alındığında davalı tarafın borçtan kurtulmak maksadıyla mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimaline karşın, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar İİK.m.257 vd.maddeleri uyarınca hukuki güvence kapsamında ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini, istinaf incelemesi yapılarak huzurdaki dosya ile birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/113 esas sayılı dosyasına ilişkin 27/02/2023 tarihli kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/04/2023