Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1073 E. 2023/1143 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1073
KARAR NO: 2023/1143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 17/01/2023
NUMARASI: 2023/45 Esas
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 vd. maddeleri uyarınca gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verileceğinin belirtildiğini, davalının, müvekkili şirketi aldatmak suretiyle dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve bu yolla borçtan bağımsız bir abonelik sözleşmesi yaptığını, davalının dürüstlük kuralına aykırı söz konusu eylemi neticesinde müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, bu durumun hukuka aykırı ve muvazaalı bir işlemin kurulmasına sebep olduğunu, yargılama boyunca müvekkili şirketin yine aynı şekilde zarara uğratılma ihtimali söz konusu olduğunu, müvekkili şirket açısından ciddi zarar doğurma tehlikesi olan muvazaalı sözleşme sebebiyle ivedi olarak elektrik enerjisinin kesilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmenin yerine getirilip getirilmediği, bir başka anlatımla karşı tarafın edimini yerine getirip getirmediği konusunda yeterli delil ve yaklaşık ispatın bulunmaması, konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile; “1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, 2-Kararın taraflara tebliğine” istinafı kabil olmak üzere 17/01/2023 tarihinde karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararının reddi kararına karşı itiraz yolu tanınmadan doğrudan istinafı kabul olarak karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu hususun HMK 341. Ve 394.maddede belirtildiğini, ayrıca HMK 390/3.madde kapsamında yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını,davacı ile dava dışı … Pazarlama Ltd. Şti. arasında “… Mah. … Sok. … Sitesi … Blok Apt No:… Sultanbeyli / İstanbul” adresindeki “…” numaralı tesisat için elektrik perakende satış sözleşmesi imzalandığını,davacı şirketin eski abonesi dava dışı … Pazarlama Ltd. Şti. tarafından abonelik sözleşmesine ait fatura borçlarının ödenmediğini dava dışı … Pazarlama Ltd. Şti.’nin davacı şirkete 110.548,00-TL ödenmemiş fatura borcu bulunduğunu,ilgili adreste 04.10.2022 tarihinde elektrik enerjisi kesilmiş olmasına rağmen dava dışı şirket tarafından mühür fekki yapılarak kaçak olarak elektrik kullanılmaya devam edildiğini,daha sonra aynı adres için davalı … adına borçlu şirketle bağımsız oldukları iddiasıyla borçtan muaf sözleşmesi yapılması talebinde bulunulduğunu, talep üzerine tüketicinin beyanıyla bağlılık ilkesi gereği müvekkili şirketle davalı arasında 16.12.2022 tarihinde … numaralı tesisat için elektrik perakende satış sözleşmesi imzalandığını,ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalar sonucu davalı …’ın dava dışı … Pazarlama Ltd. Şti.’nin yetkilisi ve ortağı …’ın annesi olduğunun tespit edildiği,bu hususa ilişkin İTO kayıtlarının mahkemeye sunulduğunu, 30436 sayılı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Perakende Satış Sözleşmesi Başvurusu” başlıklı m.21 hükmü uyarınca müvekkili şirket tüketici tarafından kendisine perakende satış sözleşmesi başvurusunda bulunulduğunda tamamen tüketicinin beyanıyla bağlı olduğunu,somut uyuşmazlıkta söz konusu hükmü mevzuata ve dürüstlük kuralına aykırı şekilde lehine kullanan davalının aldatma yoluyla borçtan kurtulma iradesiyle müvekkili şirketle sözleşme imzaldığını,davalının dürüstlük kuralına aykırı söz konusu eylemi neticesinde müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, bu durumun hukuka aykırı ve muvazaalı bir işlemin kurulmasına sebep olduğunu,ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu belirterek ihtiyati tedbir kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacı muvazaalı abonelik sözleşmesi imzalandığını belirterek davalının elektriğinin tedbiren kesilmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. HMK 389 ve devamı maddelerine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin hak- larının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Somut olayda; davacı taraf davalının muvazaalı işlemi ile dava konusu yerle ilgili abonelik sözleşmesi imzalandığını ileri sürmüş ise de, davaya konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektrik enerjisi davalı işyeri için ” olmazsa olmaz koşul”dur. Enerjideki kesintinin, davalının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davalının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı,ayrıca davacının muvazaa iddiasının ise yaklaşık ispat koşulunun davada bu aşamada sağlandığının tespit edilemediği,talebin yargılamayı gerektirdiği açıktır. Ayrıca HMK 341.maddede ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının reddi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının kabulü yönünden verilen kararların ise öncelikle itirazı kabil olduğu,itiraz üzerine verilen kararlara karşı ise istinaf kanun yoluna başvurulabileceğinden,somut davada ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yönelik istinafı kabil karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/04/2023