Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1061 E. 2023/1102 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1061
KARAR NO: 2023/1102
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2023
NUMARASI: 2023/48 E – 2023/48 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; … hizmet numaralı tüketim noktasında kurulu bulunan tesisatta davacı tarafından ödemesi yapılmamış olan fatura borçları ile 17/11/2022 tarihinde hizmet alımının …, … -beyaz- Muhur-beyaz ile durdurulduğu tespit edilmesinin üzerine, 02/01/2023 tarihinde … seri numaralı usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, ilgili tutanağın düzenlenmesinden sonra kaçak elektrik kullanımının gerçekleştiği dönemde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri uyarınca hesaplama yapılarak mevzuat hükümleri çerçevesinde karşı taraf … San. Tic. Ltd. Şti. adına işbu zapta istinaden tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 16.540,550 kWh karşılığı 144.192,84-TL kaçak faturası tahakkuk ettirildiğini, ayrıca davacı yanın mezkur zabıt öncesinde muhtelif olarak kaçak elektrik zabıtları bulunduğundan yine aynı yönetmeliğin 46/3 maddesi dikkate alınarak hesap ve tahakkuklandırılmalar yapıldığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.42 ve devamı maddeleri uyarınca karşı tarafın kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olduğu, kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını beyan ederek davalı tarafın borçtan kurtulma maksadıyla mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimaline karşın, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar İİK m. 257 vd. maddeleri uyarınca hukuki güvence kapsamında borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde karşı taraf dinlenilmeksizin İİK m. 257 gereği esas hakkındaki dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, kararın infazı için İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 10/02/2023 tarihli D.İş kararı ile ; Talep konusu alacak tek taraflı olarak düzenenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına dayalı olarak düzenlenen fatura alacağı olması sebebiyle, aleyhine ihtiyati haciz talep olunanın bu tutanağın aksini ispat edebilmesinin mümkün olduğu, kaçak elektrik kullanıldığının tespitinin ve zararın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin yaklaşık ispata yeterli olmaması gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacağın “kaçak elektrik” kullanımından doğan fatura alacakları olduğu, dava dosyasının içeriğine davalı hakkında tutulmuş olan kaçak elektrik zaptı kaçak elektrik faturası sunulduğu, alacağın varlığı yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, alacağın muaccel olduğu, ihtiyati haciz kararı verilme şartlarının bulunduğu,buna rağmen talebin reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ,ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle , davalının bu tutanağın aksini ispat imkanı olup,kaçak elektrik kullanımının tesbitinin haksız fiil olması sebebiyle de yargılama gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun varlığına kanaat oluşturacak bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati Haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2023