Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/105 E. 2023/113 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/105
KARAR NO: 2023/113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 16/11/2022
NUMARASI: 2022/631 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit /İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen dosya davacısı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımındaki … Mah. … Sok. No:.. Küçükçekmece, İstanbul adresinde, … hizmet numaralı tüketim noktasında kurulu bulunan tesisatta müvekkili şirketin saha ekipleri tarafından 23.06.2022 tarihinde yapılan kontrollerde … seri numaralı … marka sayacın S fazında 40A enerji olmasına rağmen sayacın S fazında kayıt yapmadığının tespit edildiğini, bu nedenle 23.06.2022 saat 12:40’ta bahsi geçen sayaç sökülerek yerine … seri numaralı … marka sayacın takıldığını ve tesisat … numaralı mühür ile mühürlendiğini, bu işleme ilişkin olarak 23.06.2022 tarihli ve … seri numaralı sayaç değiştirme tutanağı düzenlendiğini, sayacın laboratuvara sevk edildiğini ve laboratuvarda yapılan muayene sonucunda, sayacın gövde kapağı arka kısımdan delinerek S fazı ölçü devresinde yer alan bobin koparılmış ve bu fazda kayıt yapmaz hale getirildiği yönünde tespitte bulunulduğunu, “kaçak işlem uygundur” tespiti yapıldığını, 13.07.2022 son ödeme tarihli 8870 kwh karşılığı 45.033,90-TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 13.07.2022 son ödeme tarihli, 75756 kwh karışılığı 161.820,10-TL tuarında kaçak elektrik ek kullanım faturası düzenlendiğini, davalı borçlunun işbu tanzim edilen faturalar neticesinde davalı borçlu aleyhine kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 209.189,10-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu tarafından müvekkili aleyhine ikame edilen ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/631 Esas numaralı dosyasına kayden görülmekte olan menfi tespit davası ile işbu dava taraflarının ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle birleştirilmesine karar verilmesini, davalı borçlunun ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacağın muaccel olduğunu ve rehin ile de temin edilmediğini bu nedenle ihtiyati haciz talep ettiklerini beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece Mahkemesince 16.11.2022 tarihli ara kararla “Davacının talebinin değerlendirilmesinden; alacağın davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayandırıldığı, bu çerçevede kaçak kullanıp olup olmadığı ile var ise davacının bundan kaynaklı alacağının miktarının yapılacak yargılama ve alınacak bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerektiği, bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasanın aradığı yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediği” gerekçeleriyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı – birleşen davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı – birleşen davacı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı hakkında kaçak tespit tutanağı nedeniyle kaçak ve ek kaçak faturaları düzenlendiğini, dosya kapsamında yer alan tüm bilgi belgelerden varlığı sabit olan alacaklarının tehlikede olması sebebi ile ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu,talebin reddine karar verilmesinin hukuku aykırı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, alacaklarını kanıtlar nitelikte olan aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğindeki kaçak elektrik kullanım tespit tutanakları birleşen dosya kapsamına sunulduğunu, muaccceliyet şartının gerçekleştiğini, tahakkuk ettirilen faturaların son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, birleşen dosya yönünden kaçak elektrik tutanakların adayalı tahakkuk ettirilen fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, davacı şirket tarafından düzenlenen kaçak kullanım tespit tutanağı ile bu tutanaklara dayalı tahakkuk ettirilen faturalara dayalı ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceğine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Yaklaşık ispat konusunda, ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Somut olayda, özel hukuk tüzel kişisi olan davacı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle alacağın muaccel olduğu ileri sürülmekle birlikte dosyanın bulunduğu aşama itibariyle mevcut deliller kaçak kullanım ve faturalardaki bedel yönünden davacının iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeplerle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun olmakla, davalı – birleşen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı – birleşen davacı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davalı – birleşen davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davalı – birleşen davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Alınması gereken karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/01/2023