Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1010 E. 2023/3316 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1010
KARAR NO: 2023/3316
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2023
NUMARASI: 2022/124 E – 2023/11 K
BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/702 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat işleri için ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisi için gerekli müracaatları yaptığı, sözleşme imzaladığı ve abone olduğu, davalının elektrik enerjisi verme süresini uzattığını, davalının bağlantı gösterilen elektriğin alınarak geçeceği hattın uzak oluşu, İBB‘nin yeni yaptırdığı yolu kazdırmamak istememi üzerine, davalı ile yapılan görüşmeler esnasında elektriği “… İnşaat Şirketinin “ tesisatından alma yoluna gittiğini, davalının personelinin gerekli bağlantılara yaparak hattı açtığını, müvekkilinin kullandığı elektriğin hem … İnşaatın aldığı sayaçlar, hem kendi sayacından geçtiğini, davacı müvekkilinin kullanmış olduğu elektriğin bedelini ödediğini, kullanılan elektrik tüketiminin usulsüz tüketim olarak tanımlandığını, davalının kaçak işlemi uygulandığını ve kaçak elektrik tahakkuk hesabı ile 109.722,50-TL para istediğini beyan ederek; haksız olarak tahakkuk ettirilmiş kaçak elektrik faturasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/702 Esas Sayılı Dosyasında ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirketin inşaat şantiyesinde elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla davalı elektrik dağıtım şirketinden elektrik aboneliğinin talep edildiğini, bu kapsamda davalının elektrik bağlayabileceği yakın bir yer varken uzak bir güç noktasından alınmasına müsaade ettiğini ancak bunun da yapılamadığını, bu nedenle komşu tesisattan ve sayaçtan geçecek şekilde elektrik bağlantısı yapıldığını, müvekkiline ait şantiye için kullanılan elektrik süzme sayaçtan geçecek şekilde EPDK yönetmeliğine göre usulsüz elektrik tahakkuku yerine kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, bu kapsamda davalının kötüniyetli olarak davrandığını, aynı zamanda binanın elektriği kesilmesi neticesinde insanların bayram günü mağdur olduklarını, şantiye elektriğinin daimi aboneliğe çevrilmesi için müvekkilinin davalı şirkete yapmış olduğu başvuruların sonuçsuz kaldığını, şantiye için gerekli elektriğin sağlanması amacıyla jeneratör kullandığını, bu nedenle yakıt bedeli olarak 23.550,51 TL zararlarının oluştuğunu beyanla tazminat talep etmiştir.Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/631 Esas Sayılı Dosyasında ; Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Mahallesi … Caddesi No. … Bağcılar/İstanbul adresinde şantiye adresinde 12.04.2017 tarihinde yapılan kontrolde abonesiz olarak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalı tarafça söz konusu sayacın … seri nolu sayaçtan süzme sayaç olarak kullandığının iddia edildiğini, bu durum üzerine müvekkili şirket tarafından … (… akım trafolu) seri nolu ve … seri nolu sayacın 12.04.2017 tarihinde optik portla okuma işlemine alındığını ve ilgili sayaçların hafıza kayıtlarında süzme sayaç olarak kullanılmadığı, yapılan inceleme, araştırma ve yazışmalar sonucunda tespit edildiğini, bunun üzerine 109.722,50 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, bunun üzerine davalılar aleyhine 09.06.2017- 1532 tarih ve sayılı komisyon raporuna istinaden tahakkuk eden 109.722,50 TL enerji bedeli, 102,41 gecikmiş gün faizi ve 18,43 TL faizin KDV’si toplamı 109.843,34 TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve Karşı Dava dilekçesinde ;davalı şirketçe düzenlenen faturanın haksız olduğu ileri sürülerek iptaline ve karşı davalıya %20 haksız icra tazminatı yükletilmesine karar verilmesi istenmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın , asıl davanın davalısı ,birleşen davanın davacısı … A.Ş. vekili istinaf etmiş olup, Dairemizin 2020/429 Esas, 2021/2593 Karar Sayılı, 11/10/2021 Tarihli ilamla ” bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından,elektrik mühendislerinden oluşan 3. Kişilik bilirkişi kurulundan itirazları karşılar şekilde rapor alınması uyuşmazlığın çözümü için gerekli olup,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile mahkeme kararı kaldırılmıştır.Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; 1-Asıl dava bakımından;Davacının davasının KABULÜ ile; davacının davalıya 12/04/2017 tarihli… utanak seri numaralı tahakkuk fiş no: …, tahakkuk tutarı 109.722,50 TL olan kaçak elektrik tutanağından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile işbu tutanağın iptaline,2-Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/702 Esas Sayılı Dosyası Bakımından; Davacının davasının REDDİNE,3-Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/631 Esas Sayılı Dosyası Bakımından; Davacı – karşı davalı … Anonim Şirketi’nin …Anonim Şirketi’ne yöneltmiş olduğu davasının ESASTAN REDDİNE, Davacı – karşı davalı … Anonim Şirketi’nin … yöneltmiş olduğu davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE, Davalı-karşı davacı … İnşaat Anonim Şirketi’nin Karşı davasının REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulmuştur.Mahkemece verilen kararı,Asıl Davanın Davalısı -Birleşen Davanın Davacısı olan … A.Ş. vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararında, dava konusu kullanımın usulsüz tüketim olarak açıklanmasının uygun olmadığını, dava konusu kullanımın kaçak elektrik kullanımına ilişkin olduğunu, bu kullanıma ilişkin hesaplama yapılması yönünde ilk derece mahkemesinin ilk kararını kaldırdığını, ancak yerel mahkemece istinaf kararına aykırı davranılmış ve dava konusu kullanımının usulsüz kullanım olduğu yönünde karar verilmiş olduğu, Mahkemece kaldırma sonrasında alınan Bilirkişi raporunda, müvekkili şirketin davacıya düzenlemiş olduğu kaçak elektrik tutanağının iptal edilerek usulsüz kullanım ile ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği görüşünün bildirildiğini,mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun davacı tarafça düzenlenerek dosyaya sunulan belgelere dayanarak hazırlanmış olup, taraflarınca dosyaya sunulan beyan, belge ve deliller gereği gibi incelenmeden rapor düzenlendiği, eksik incelemeye dayalı ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itirazları karşılanmadan söz konusu bu raporun hükme esas alınmasının yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olmasına yol açtığını, dava konusu … nolu tesisatın bulunduğu “… Mahallesi …Caddesi No:…” adresinde 12.04.2017 tarihinde bağlantı talebi bulunduğu için ön muayeneye istinaden yapılan kontrolde tesisatta … nolu … marka sayaçtan kayıtsız olarak ve 5969 endekse kadar enerji kullanıldığı tespit edilerek sayaç sökülmüş, yerine … nolu … marka sayaç takılmış olduğu, 12.04.2017 tarihinde yapılan tespitte … nolu … marka sayaç bağlantılarının süzme olduğu yönünde tespit yapılmadığı, bu nedenle 2017 tarih ve 1532 sayılı Komisyon Kararı ile 5969 X 30 (150/5 akım trafolu)= 179070 kWh karşılığı 109.722,50-TL tutarında kaçak tahakkuku yapıldığı, söz konusu sayacın süzme sayaç olduğu yönünde sadece davacının beyanı bulunup, bu yönde müvekkili şirketçe yapılmış bir tespit bulunmadığı ,dava konusu mahalde 12.04.2017 tarihinde süzme sayaçtan enerji kullanıldığı yönünde sonuç çıkartılmasının hakkaniyete uygun olmadığı,mahallinde yapılan keşfin tarihi, dava konusu tespitin yapıldığı tarihten 4 ay sonraki bir tarih olup, tesisatın tespit yapıldığı tarihteki durumunda olmadığının açık olduğu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre “Kaçak elektrik kullanılması aynı zamanda suç niteliği de taşıyan bir haksız eylemdir. Görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketim tesbit tutanakları aksi kanıtlanmadıkça geçerli olan belgelerdendir.”kablunünün bulunduğu, kaldı ki, bir an için davacı tarafın dava dışı … şirketine kullandığı enerjinin bedelini ödemiş olduğu düşünülse bile, süzme sayaç bağlantısı tespit edilmediğinden, davacı taraf kayıtsız sayaç endeksine göre dava dışı şirkete ödeme yapmış olacak, ancak dava dışı … firması sadece kendi tüketimlerinin faturasını ödediğinden, davacı tarafın kullandığı enerjinin bedeli müvekkili kuruma ödenmemiş olacak, davacı karşılıksız yararlanmış; dava dışı şirket ise sebepsiz zenginleşmiş olacağı,hükme esas alınan bilirkişi raporunda EPTH Yönetmeliğinin 32/1-a maddesi kapsamında usulsüz elektrik tüketimi yapıldığı kanaati de hatalı olup, bilirkişinin mevzuatı ve somut durumu yanlış değerlendirdiğini açıkça gösterdiğini, süzme sayaç kabulü halinde dahi usulsüz elektrik kullanımı yapan dava dışı … şirketi olacağı, sonuç itibariyle davacı taraf kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik kullandığı, ayrıca davacı tarafın AG Bağlantı Görüşü’nde belirlenen 15 gün içerisinde şartlara itiraz etmeyerek kabul etmiş olduğu gibi, 90 günlük süre içerisinde tesisi bağlantıya hazır duruma getirmeyerek, kayıtsız sayaçtan enerji kullanımı yoluna gittiği, davacı şirkete 179070 kWh tüketim karşılığı yapılmış olan 109.722,50-TL tahakkukun hukuka uygun olduğu, aksi yönde verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; asıl dava , kaçak elektrik tahakkuku sebebiyle menfi tesbit,faturanın iptali, birleşen dava; elektrik kesintisi sebebiyle jeneratör masrafı, … açılan ve birleşen dava; itirazın iptali ve bu davaya karşılık açılan karşı dava ise, fatura iptali, takip sebebyile kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Davahı …, davacının kaçak elektrik kullanmış olduğuna ilişkin tahakkuk işlemini, 09.06.2017 tarih ve 1532 sayılı “komisyon raporuna” dayandırmıştır.Dava konusu olayda, dosyaya ibraz edilen ve … teknisyenlerinin, 12.04.2017 tarih, “…” sayılı “İlk Endeks Ve Değiştirme Protokolü” düzenledikleri bu belgedeki tespite göre; davacının … sayılı ve komşu inşaat şirketinin tesisatından elektrik kullanıldığı yönünde raporlarının bulunduğu ve bu raporda: “ön muayeneye istinaden yapılan kontrolde ilgili yerde …6 kayıtsız sayaç görülmüştür” şeklinde tesbit bulunmaktadır. Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/90 D. İş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda ,dava konusu olay yerinde keşif yapılmış olduğu, yapılan inceleme ve keşif sonrası düzenlenen raporlarda sistemin süzme sayaç bağlantısı şeklinde yapılmış olduğu tespiti yapılmıştır.Bu tesbitin ,yukarıdaki protokolde yazılı “süzme sayaç” kullanıldığı tesbitini doğruladığı anlaşılmaktadır.Mahkemece Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılamada 3 kişilik elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; ” tutanak düzenleyen personelin … marka … seri nolu zati sayaç tespiti yaptığı ve bu sayacın … nolu tesisattan süzme sayaç olarak tabir edildiği şekilde elektrik kullandığı tespitinin yapıldığı görülmüştür. Ancak her nedense 10.03.2017 tarihinden sonra sayacın süzme olarak kullanılmadığı yönünde tespit yaptığı görülmüştür. Aynı anda süzme sayaç tespiti yapıp aynı anda belli bir tarihten sonra süzme sayaç olarak kullanılmadığı yönünde yapılan tespitinin teknik olarak bir izahı mümkün değildir.Tutanakta sayaçların kontrol için laboratuvara sevk edildiği belirtilmiş, ancak sayaca dışarıdan müdahale olduğu yönünde bir muayene raporu da mevcut olmadığı için süzme sayaç olarak kullanıldığı tespit edilen sayacın kullanılan elektrik miktarını doğru kaydettiğinin davalı kurum tarafından kabul edilmiş olduğu görüldü. Hatta kaçak tahakkuk hesabı yapılırken de bu endeks değerini doğru ve itilafsız değer olarak kabul etmiştir.Teknik olarak abonenin sözlü beyanına göre kaçak elektrik tespiti yapmak yönetmeliğe göre açıkça aykırıdır.Dosya içinde mevcut Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/90 D. İş sayılı dosya içinde bilirkişi raporunda ,dava konusu olay yerinde keşif yapılmış olduğu, yapılan inceleme ve keşif sonrası düzenlenen raporlarda sistemin süzme sayaç bağlantısı şeklinde yapılmış olduğu tespiti yapılmıştır. Heyetimiz yapılan bu tespite iştirak etmektedir.İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 E. Sayılı ek raporunda elektrik kesintisinden sonra kullanılan jeneratörün mazot tüketimi hesabı yapıldığı ve bu bedelin 18.396,91 TL olarak hesap edildiği görülmüştür. Heyetimiz davacının bu iddiasının yerinde olmadığı görüşündeyiz. Çünkü kullanıcılar her ne sebeple olursa olsun abone olmadan zati sayaç veya süzme sayaç bağlayarak elektrik kullanmamalıdır. İlgili dağıtım şirketinin her gelen talebi olumlu değerlendirme görevi yoktur. Elektrik dağıtım firmaları kabul şartı oluşturmadan hiçbir sisteme elektrik veremezler veya vermeyi taahhüt edemez. Dolayısıyla davacının kesilen elektriğinin mevcut yönetmeliğe uygun olduğu için (EPDKTHY Madde.32) elektriğin kesilmesinden sonra doğan enerji ihtiyacı için davalının bir bedel ödemesi mümkün değildir. Davalı tarafından davacının elektriğinin kesilmesinden sonra kullanılan jeneratörün mazot tüketimi için harcadığı tutarın davalı tarafından ödenebilmesi, EPDK Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 32 ye göre mümkün değildir. Davalının elektrik kesme olayı Yönetmeliğin 32. Maddesinin 4. Bendinin b fıkrasına göre doğru bir uygulamadır. Birleşen dava dosyası bilirkişi raporlarından İstanbul 18. Asliye Ticaret Mah. 2017/572 E. Sayılı dosyasına göre dava konusu olay ile ilgili olarak bilirkişi raporu düzenlenmiş olduğu raporda; elektrik kullanımının usulsüz olduğu ve davacıya kesilen faturanın iptalinin gerektiği tespiti yapılmıştır. Heyetimiz yapılan bu tespite de iştirak etmektedir.” şeklinde görüş beyan edilmiştir.Usulsüz elektrik kullanımı ilgili yönetmelikte açıklanmış olup, Yönetmelik 32/1-a maddesinde “20 nci maddenin beşinci fıkrası hükmü dışında, ölçme noktasından sonraki kendi elektrik tesisatından üçüncü şahıslara elektrik enerjisi vermesi” şeklinde tanımlanmıştır.Bilirkişi heyeti ,davacı şirketin elektrik kullanımının usulsüz kullanma olduğu görüşünü belirtmişlerdir.Kaldırma kararımızda ,her ne kadar ,bu şekildeki kullanımın usulsüz kullanım olmadığı açıklanmış ise de ,sözkonusu kulanımın süzme sayaç vasıtası ile yapıldığı ve kaçak kullanımın sözkonusu olmadığı sonucuna varılmıştır. Süzme sayaçla ilgili kullanımlar yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında ,bu kullanım şeklinin “kaçak” kullanım olmadığı, elektrik şirketine karşı fiili kullanıcının(süzme sayaç kullananın) kendi kullandığı miktarla sınırlı olarak sorumlu olacağına dair içtihatları mevcuttur. Mahkemece ,asıl dava yönünden “Yargılama esnasında alınan bilirkişi raporları ve 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca davacı şirketin kaçak elektrik tüketiminde bulunmadığı, ayrıca Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 32/1-a maddesinin “20 nci maddenin beşinci fıkrası hükmü dışında, ölçme noktasından sonraki kendi elektrik tesisatından üçüncü şahıslara elektrik enerjisi vermesi” şeklindeki tanımlaması uyarınca somut olayda usulsüz tüketimden de bahsedilemeyeceği, işbu sebeple davacının aleyhine tahakkuk ettirilmiş olan faturadan kaynaklı borçlu tutulamayacağı ” kanaati ile kasıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin bu yöndeki gerekçesi ,kaçak kullanım sözkonusu olmadığından,kaçak tutanaklarının ve tahakkukundan davacının borçlu olmaması sebebiyle usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu sebeple davacı-birleşen dosya davacısının asıl davaya ve birleşen davaya ilişkin kararlara yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı-davacı …’ın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Asıl dosya davalısı, birleşen dosya davacısının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken karar ve ilam harçları peşin alındığından mahsubu ile yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf masraflarının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/11/2023