Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1007 E. 2023/1006 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1007
KARAR NO: 2023/1006
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2018/1079 E – 2022/31 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 03/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça, müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkil şirketin davalı şirkete takip konusu edilebilecek herhangi bir borcu bulunmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, davanın kabulüne, Müvekkil şirketin davalı şirkete İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayalı olarak borçlu bulunmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; işbu davada borçlu bulunulmadığının tespiti talep edilen icra dosyasının kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan bir borcun tahsili değil, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan ve perakende satış işlemlerine yönelik elektrik faturasından kaynaklandığının anlaşıldığı, eldeki dosyaya konu edilen icra dosyası kapsamındaki alacağın belirtilen sebeplerle müvekkili şirketin alacağı değil perakende şirketin alacağı olduğu, EPDK tarafından düzenlenen ve 27.09.2012 tarihinde 28424 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 4019 sayılı kurul kararı ile dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01.01.2013 tarihinden ilibaren ayrı tüzel kişiler altında yürütülmesine ilişkin düzenleme yapıldığını, elektriğin toptan ve perakende satışının müvekkil şirketin faaliyetleri arasında yer almadığını, ayrışmaya ilişkin esaslar çerçevesinde kurulan Perakende satış şirketi tarafından yürütüldüğünü, dağıtım şirketindeki perakende faaliyetine ilişkin her türlü alacak – borç, hak ve yükümlülüklerin …’a geçtiğini, kısmi bölünmenin 03.07.2013 tarihli 8355 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi”nde yayınlandığını, aleyhe açılmış – açılacak dağıtım faaliyeti ile ilgili olan dava/ icra dosyasından doğan hak ve alacaklar ile borç ve yükümlülükler …’a, perakende satış faaliyeti ile ilgili olanlardan doğan hak ve alacaklar ile borç ve yükümlülükler …’ a ait olacaktır. Aynı ilke, bölünmenin gerçekleştiği tarihten sonra açılacak dava/ icra dosyaları için de geçerli olacaktır.” denildiğini, eldeki dava ile borçlu bulunmadığının tespiti talep edilen icra takip dosyası kapsamındaki alacağın müvekkili şirketin alacağı olmadığını, bu alacak sebebiyle müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu, hak ve yetkisinin bulunmadığının beyanla davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle müvekkili … yönünden reddini, aksi kabulü halinde davanın HMK” nun 61 ve devamı maddeleri gereğince … Satış A.Ş. “ne ihbarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacının davalı … A.Ş’ye İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası sebebiyle 5.350,30-TL asıl alacak, 341,22-TL gecikme faizi ve 61,42-TL KDV’si olmak üzere toplam 5.752,94-TL borçlu olduğu anlaşıldığından, davalının anılan takip dosyası sebebiyle 1.042,32-TL gecikme cezasından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı tarafça talep edilen şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine, davalı … Dağıtım A.Ş yönünden davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 8.000,00-TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 6.580,24-TL olup, kabul edilen miktar 1.042,32-TL, reddedilen miktar 5.752,94-TL olup karar tarihinde davalı ve davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı ve davacı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/04/2023