Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1005 E. 2023/1054 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1005
KARAR NO: 2023/1054
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/01/2023
NUMARASI: 2023/56 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili yukarıda ismine yer verilen davalı firmanın … Sözleşme Hesabı Numaralı Doğalgaz tüketicisi konumundaki müşterisi olduğunu, Davalı firmaca, Aralık 2022 dönemi adı altında 704.395-TL’lik fatura tanzim edilerek bu bedelin ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin ödemeleri otomotik ödeme kapsamında olup işbu fatura banka hesabından ödendiğini, internet üzerinden itiraz edilmiş fakat işbu itirazımız reddedildiğini, müvekkilinin davalı kuruma ödemiş olduğu tutar 704.395.-TL (Tüketim Miktarı kwh : 337.026,50 x Birim Fiyat : 1.77121020 x Kdv :18=704.395.-TL) olduğunu, müvekkili şirketin yıllık tüketimi ekli bir yıllık 12 adet fatura ve ekli exel tablosundan da görüleceği üzere 293.031 metreküptür. Oysa … tarafından yıllık tüketim 300.000 metreküpü geçince uygulanması gereken Birim Fiyat : 1.77121020 üzerinden 2022 Aralık ayı faturasını düzenlendiğini, müvekkili şirketin aralık ayı tüketimi olan 337.026,50 kwh bu tüketime Kasım ayında uygulanan birim fiyat (0,93556193) uygulansa idi KDV dahil 372.065.-TL Bu haliyle 332,330.-TL fazla ödeme yapıldığını, davalı kurumun hesabı esas alınacak olursa müvekkil şirkete geçmiş dönem için fark faturası kesilecek ve gelecek dönem faturalamaları da 300 bin metreküp üzerinden hesap yapılacağı için %80 – %87,18 zamlı olarak yansıtılacağını, müvekkili şirketin 12 aylık fatura tüketimi hesaplandığında 293.031 metreküp ettiğini, davalı şirketin yanlış kesilen faturasının iptali ile fazla ödenen kısmın faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini, dava konusu faturanın açıkça hukuka aykırı bir şekilde tanzim edilmiş olması ve bundan sonra da zamlı fatura kesilmesi ihtimaline binaen, eski fiyat üzerinden faturalandırma yapılması için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep etmekteyiz.Dava konusu faturanın açıkça hukuka aykırı bir şekilde tanzim edilmiş olması ve bundan sonra da zamlı fatura kesilmesi ihtimaline binaen, eski fiyat üzerinden faturalandırma yapılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 23/01/2023 tarihli ara kararla; “…somut duruma bakıldığında, davacı şirket vekilinin davalı gaz dağıtım şirketinin zamlı fiyattan kesmiş olduğu fatura bedeli nedeniyle ilgili faturanın fahiş ve hatalı tanzim edilmiş olmasından ötürü bir kısım fatura bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş; dava dilekçesi ile birlikte eski fiyat tarifesi üzerinden dava tarihinden sonraki faturaların düzenlenmesine yönelik tedbir talep edilmiştir. Görüldüğü üzere tedbir talebinin konusu dava konusu olmayıp; açıkça dava tarihinden sonraki muhtemel faturalara ilişkindir. Ayrıca tedbir ölçülülük ilkesi de gözetilerek dava konusu olmayan ve henüz keşide edilip edilmeyeceği dahi belirli olmayan muhtemel faturaların birim fiyatlarının tedbir yoluyla belirlenmesinin istenmesi; enerji piyasasına mahkemece müdahalede bulunulmasına yönelik tedbir talebi niteliğindedir ve ölçülü olmaktan uzaktır. Uyuşmazlık konusu 01/01/2023 tarih … numaralı 704,395.-TL tutarındaki fatura olup; talep gereği uyuşmazlık konusu olmayan bir hususta birim fiyat belirlemesi yapılması da HMK m.389 ve devam maddeleri gereğince, ihtiyati tedbir kurumunun düzenleniş amacına da uygun düşmemektedir. Bu haliyle davacı vekilinin dava konusu olmayan muhtemel fatura bedellerinin tespitine yönelik birim fiyatlar hakkında tedbir kararı tesisi mümkün görülmediği” gerekçeleriyle tedbir talebinin HMK m.389 ve devam maddelerindeki şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davalı …’ın müvekkili şirkete 2002 Aralık ayı fatura tüketimini yıllık tüketimi 300.001 metreküpün üzerindeki tüketimler için uygulanan tarifeden yanlış olarak fiyatlandırma yaptığını, bu nedenle yanlış fiyatlandırılan faturaya itiraz edildiğini, bundan sonraki faturalarda da bu yanlışlığın devam etmemesi için İHTİYATİ TEDBİR talep edildiğini, davalının internet sitesindeki açıklamalara göre, bir üst tarifeden, yani 300.001 metreküpden fazla tüketimler için uyguladığı tarifeden ücretlendirme yaptığını, bu uygulamanın açıkça hatalı olduğunu, şirketlerin yıllık tüketimlerinin her yıl sonunda belirlendiğini, yıllık tüketim 300.000 metreküpden az ise tarife başka, 300.001 metreküpden fazla ise tarifenin başka olduğunu, müvekkili şirketin yıllık tüketiminin de 12 aylık fatura toplamı alındığında 293.031 metreküp olduğunu, bu nedenle 300.000 metreküpün altında tüketimler için uygulanması gereken fiyatlandırma yapılması gerekirken bir üst tarifeden fiyatlandırma yapılmaması konusunda tedbir taleplerinin kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile taleplerinin kabulünün istemiştir. Dava, hatalı tarifeye göre fazla tahakukk ettirilen tahakkukun iptali ile fazla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir.Davacı dava dilekçesinde, müvekkilinini 704,395.-TL tutarında fatura borcunun olmadığının tespitine ve davalı firmaca fazla alınan 332.330.- TL’ nin yasal faiziyle birlikte müvekkile iadesine, ihtiyati Tedbir talebimizin Kabulü ile Dava süresince 300 bin metreküp tüketimden fazla tüketime uygulanan fiyat üzerinden faturalama yapılmasının Tedbiren durdurulmasına karar verilmesinni istemiştir.6100 sayılı yasanın 389 ve devam maddeleri gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. Dosya kapsamından, davacının talebinin fazla ödenen bedelin iadesine yönelik olduğu, faturalandırmaya ilişkin muarazanın önlenmesi yönünde bir talebin de olmadığı anlaşılmakla mahkemece verilen isabetlidir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usule aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/04/2023