Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/992 E. 2023/268 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/992
KARAR NO: 2023/268
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2022
NUMARASI: 2019/252 E – 2022/63 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, davalı … A.Ş.’nin 4700207 tesisat nolu abonesi olduğunu, 14.05.2014 tarihine kadar yetkili çarpan sayısı 15 olarak hesaplanırken, bu tarihten itibaren kurum işleminden kaynaklanan hata nedeniyle yetkili çarpan sayısı 20 olarak alınmak suretiyle bu sayı üzerinden faturalandırma işleminin gerçekleştiğini, dolayısıyla bu tarihten itibaren müvekkil şirkete yapılan faturalandırmanın, davacı şirketin aleyhine olacak şekilde uzun yıllar hatalı olarak hesaplandığını, her ne kadar fazla tahsilatı yapan firma … A.Ş olarak gözükse de fazla tahsilat için … A.Ş’ye başvurulduğunda fazla tahsilatın sebebinin … A.Ş olduğu belirtilmiş olduğunu , … A.Ş firmasına gidildiğinde ise sorumlunun … A.Ş olduğunun ifade edildiğini, dolayısıyla her iki davalı firmanın da sorumluluğu birbirlerine atarak kötüniyetli olarak davacının hak iddia etmesini engellemeye çalıştıklarını , bu nedenle her iki firmanın da davalı olarak gösterildiğini, hatalı faturalandırma nedeniyle … A.Ş.’ye 14.05.2014 -2018, tarihleri arasında toplamda 164.327,04 TL tutarında fazla ödeme gerçekleştiğini, müvekkili şirket, yanlış hesaplanan faturalandırma işleminin düzeltilmesi ve haksız olarak ödenen tutarın iadesinin sağlanması için davalı … A.Ş.’ye başvuruda başvuru neticesinde … A.Ş personeli 20.11.2018 tarihinde müvekkili şirkete gelerek, yetkili çarpan katsayısının 15 yerine 20 olacak şekilde hesaplandığına dair tutanağı tuttuğunu, hatalı işlem teyit edilmekle birlikte yetkili çarpan katsayısının düzeltilmediğini ve haksız ödenen miktarın iadesinin de gerçekleşmediğini,çekilen ihtarın semeresiz kaldığını beyanla ,ödenen 164.327,04 TL’nin yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müşterinin itirazı üzerine yapılan incelemede 21.11.2017 ile 21/11.2018 tarih aralığı için -93435 kWh tenzil hesaplandığını, sisteme girildiğini, dolayısıyla uygulama olarak davacının iddia ettiği gibi fazladan tahakkuk ettirilmiş herhangi bir tutar bulunmadığını, müvekkili şirket kayıtlarından anlaşılacağı üzere, müvekkili tarafından yapılan hesap ve işlemlerin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve EPDK kararlarına uygun olup, davacının iddiaları mesnetsiz olduğundan, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ;Davanın kısmen kabulüne , Davacının istirdat talebinin kısmen kabulü ile; 125.062,44-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ),Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Tashih Şerhi ile Mahkemece, kararda faizden bahsedilmediği anlaşılmakla, mahkemenin 08/02/2022 tarih 2019/252 esas 2022/63 karar sayılı 1 nolu bendinin” 1-davanın kısmen kabulüne; -Davacının istirdat talebinin kısmen kabulü ile; 125.062,44-TL’nin davalılardan yasal faiziyle Dava Tarihinden itibaren birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile)” şeklinde tashihine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalılar vekilleri istinaf etmiştir.1- Davalı … vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkil şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından huzurdaki davanın usulden reddi gerekmektedir.1-Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetler Yönetmeli’ nin 36. maddesi ; (1) Bu madde kapsamındaki hatalar; çarpan hatası, sayacın hatalı okunması ve tüketim miktarının hatalı hesaplanmasına bağlı dağıtım şirketi kaynaklı ya da yanlış tarife ile diğer bedellerin hatalı hesaplanmasına bağlı tedarikçi kaynaklı hatalar olduğu, bu madde kapsamındaki hatalara karşı, tüketici tarafından ödeme bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde tedarikçiye itiraz edilebileceği, İtirazın tedarikçi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç 10 iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılacağı hükmünü içerdiğini,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetler Yönetmeli’ nin 36. maddesine göre, itirazın ve huzurdaki davanın, tedarik şirketi olan diğer davalı … A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiği, müvekkili şirketin dağıtım faaliyeti yürüttüğü,esas yönünden talebin dayanaktan yoksun olduğu, davacının ihtirazi kayıtsız ödeme yaptığından bunu geri isteyemeyeceği, çelişkili ve belirsiz nitelikteki bilirkişi raporlarının, hükme esas alınmalarının yerinde olmdığı,Mahkemece hükümde unutulan faiz talebi hakkında, tashih işlemi ile hükme eklenmesinin usulen mümkün olmadığı, bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. 2- Davalı … vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği “faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti” başlıklı, “bir yıl içerisinde görevli tedarik şirketine itiraz edilebilir” şeklindeki 13. maddenin mefhumu muhalifinden bir yıl geçtikten sonra itiraz edilemeleyeceği ve giderek geçmişe dönük bir yıldan daha evvelki faturalardaki fazla ödemenin talep edilemeyeceği sonucunun ortaya çıktığı, davacı yanın müvekkili şirkete başvurusu üzerine yapılan incelemede 21.11.2017 ile 21.11.2018 tarih aralığı için -93435 kWh tenzil hesaplanmış ve sisteme girilmiş olduğu ,dolayısıyla davacı yana ödenmesi veya iadesi gereken bir bedel de bulunmadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 21.09.2020 tarihli bilirkişi kök raporunda ”.. Davalı kurumca 20.11.2018 tarihinden 1 yıl geriye gidilerek fazladan yapılan tahakkuk mahsup hesaplaması tekniğine uygun olduğu” bildirilmiş olup, raporda bilirkişi tarafından mevzuata uygun olmadığı bildirilen, ancak mahkemeye bilgi verme amaçlı olarak yer verilen seçenekli hesaplamadan mevzuata aykırı olan hesaplama üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu, ilk derece mahkemesi kararının mevzuata aykırı olduğu tartışmasız olmakla, bir an için bu yönde bir değerlendirme yapılabileceği düşünülse dahi; müvekkili şirket yazısında bildirildiği üzere 21.11.2017 ile 21.11.2018 tarih aralığı için tenzil edilen ve sisteme girilen -93435 kWh dikkate alınması gerektiği, Diğer yandan mevzuata aykırı hesaplamalara dair yapılan ödemelerin davacı yanın serbest iradesi ile ve ihtirazi kayıt olmaksızın yapılmış olduğundan; davacı yanın bu ödemeyi isteyemeyeceği, Ayrıca ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararındaki tashih şerhinde usul ve yasaya aykırı olarak faize hükmedildiği, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların tashih yoluyla re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği, ancak taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, bu yolla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince tashih yoluyla faize hükmedilen kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldı ki; davacı yanın yasal dayanağı olmayan faiz talebinin haksız olması nedeniyle esasen de reddi gerektiği ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,çarpan sayısı farkından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının abone olduğu, davalı tarafça 14.05.2014 tarihine kadar çarpan sayısı 15 olarak hesaplanırken, bu tarihten itibaren davalı taraf işleminden kaynaklanan hata nedeniyle çarpan sayısının 20 olarak hesaplandığı ve bu sayı üzerinden faturalandırma işlemi gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti – Madde 13 (1) Bu madde kapsamındaki hatalara dava konusu yanlış çarpım faktörü uygulanmasının da dahil edilmiş olması ve (2) Bu madde kapsamındaki hatalara karşı, tüketici tarafından ödeme bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde görevli tedarik şirketine itiraz edilebilir hükmü kapsamında, hatalı çarpan tespitinin tutanak ile imza altına alındığı tarih olan 20/11/2018 tarihinden ancak 1 yıl geriye gidilerek kwh mertebesinde fazladan yapılan tahakkukun mahsub edilmesi yönündeki davalı kurum uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davalı kurumca mahsub işleminin kilowattsaat tüketim üzerinden (93.435,00 kwh) iadesi yönünde karar alındığı, şayet mahkemece hatalı çarpan tespitinin yapıldığı 20/11/2018 tarihinden 1 yıl geriye değil de hatanın ilk başlangıç tarihi olan 2014/05 döneminden itibaren fazladan tahakkuk ettirilen bedelin davacıya iadesine karar verilmesi halinde toplam 125.062,44 TL. (tüm vergi ve fonlar dahil) fazladan fatura tahakkuku hesap edildiğine…”dair görüş bildirilmiştir.İtiraz üzerine alınan ek raporda ; ihtarname tarihi ile dava tarihi arasındaki 50 günlük süre için sayaç çarpan hatasının farkına varılmasından 1 yıl önceki fazladan tahakkuk için hesap edilen toplam tutar 34.845,73 TL ve yasal faiz tutarı 429,60 TL. hesap edildiğini, mahkemece hatalı çarpan tespitinin yapıldığı 20/11/2018 tarihinden 1 yıl geriye değil de hatanın ilk başlangıç tarihi olan 2014/05 döneminden itibaren fazladan tahakkuk ettirilen bedelin davacıya iadesine karar verilmesi halinde toplam 125.062,44 TL. (tüm vergi ve fonlar dahil) fazladan fatura tahakkuku hesap edilmiş olup İhtarname tarihi ile dava tarihi arasındaki 50 günlük süre için 1.541,87 TL. yasal faiz tutarı hesap edildiğine…”dair görüş bildirilmiştir.Husumet yönünden; Yargıtay 3. HD’nin 18.09.2017 tarihli ve 2016/2075 Esas, 2017/12128 Karar sayılı ilamı da açıklandığı üzere ; davaya konu faturayı düzenleyen perakende şirketi gibi çarpan hatasından kaynaklanan tahakkuk miktarını itiraz üzerine indirme yetkisi bulunan dağıtım şirketi de davada yasal hasım olduğundan,davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Tashih Şerhi Yönünden; Mahkemece kısa ve gerekçeli kararın ardından verilen tashih şerhi ile hükmün değiştirilmesi doğru görülmemiştir. Şöyle ki, 6100 sayılı HMK’nın hükmün tashihi başlıklı 304.maddesinde “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.Gerek tashih yolu ile gerekse tavzih yolu ile, hüküm fıkrasında, taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. HMK’nın 304 ve 305. maddelerine aykırı şekilde hüküm fıkrasının değiştirilmesi hukuk güvenliğini zedeleyici nitelikte olup, yasaktır.Ancak HMK 305/A maddesi bu yönde düzeltmelere cevaz vermektedir.Bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.Esas yönünden; Davalı perakende şirketince abonesi olan davacı şirket tüketimlerinin 14.05.2014 tarihine kadar çarpan sayısı 15 olarak hesaplanırken, bu tarihten itibaren davalı taraf işleminden kaynaklanan hata nedeniyle çarpan sayısının 20 olarak hesaplandığı ve bu sayı üzerinden faturalandırma işlemi gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Davacı yanın …’a başvurusu üzerine 21.11.2017 ile 21.11.2018 tarih aralığı için (1 yıl) -93435 kWh tenzil hesaplanmış ve sisteme girilmiş olduğu ,dolayısıyla davacı yana ödenmesi veya iadesi gereken bir bedel de bulunmadığı tesbiti yapılmıştır. Yargılamada alınan uzman bilirkişi raporunda da ; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti – Madde 13 (1) Bu madde kapsamındaki hatalara dava konusu yanlış çarpım faktörü uygulanmasının da dahil edilmiş olması ve (2) Bu madde kapsamındaki hatalara karşı, tüketici tarafından ödeme bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde görevli tedarik şirketine itiraz edilebilir hükmü kapsamında, hatalı çarpan tespitinin tutanak ile imza altına alındığı tarih olan 20/11/2018 tarihinden ancak 1 yıl geriye gidilerek kwh mertebesinde fazladan yapılan tahakkukun mahsub edilmesi yönündeki davalı kurum uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davalı kurumca mahsub işleminin kilowattsaat tüketim üzerinden (93.435,00 kwh) iadesi yönünde karar alındığı şeklindeki tesbit ve görüşünün mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece mevzuatta öngörülen 1 yıllık süreye rağmen, bilirkişinin seçenek olarak sunduğu “hatanın ilk başlangıç tarihi olan 2014/05 döneminden itibaren fazladan tahakkuk ettirilen bedelin davacıya iadesine karar verilmesi halinde toplam 125.062,44 TL. (tüm vergi ve fonlar dahil) fazladan fatura tahakkuku hesap edildiğine ” dair rapor bölümünün hükme esas alınması usul ve hukuka aykırı olmuştur.Ayrıca , somut olayda davalı şirketçe 1 yıllık süreye ilişkin olarak mahsup yapıldığından ,bu durumda tarafların müterafik kusurunun incelenmesine de gerek olmadığı ,buna göre yanlış çarpan uygulaması sonucu yapılan tahakkuk ve tahsil yönünden, davacının itirazı üzerine ,davalı tarafça hatalı çarpan tespitinin tutanak ile imza altına alındığı tarih olan 20/11/2018 tarihinden 1 yıl geriye gidilerek kwh olarak fazladan yapılan tahakkukun mahsub edilmesi , mahsup işleminin kilowattsaat tüketim üzerinden (93.435,00 kwh) iadesi yönünde karar verildiği gözetilerek ,bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde verilen karar usul ve hukuka aykırı olmakla ,davalı tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında; “davanın reddine” ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf taleplerinin kabulü ile karar ( ve tashih şerhi ) HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak, yeniden esas hakkında; 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 2.806,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.626,40 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,(ilk derece mahkemesince önceki hüküm sebebiyle bakiye karar ve ilam harcı tahsil edilmişse ,iade/mahsup talepleri hakkında ilki derece mahkemesince karar verilmesine ) 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Davalıların yargılama sırasında yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı şirketler vekille temsil edildiğinden ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 25.649,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalılara isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı … Anonim Şirketi istinaf aşamasında yapmış olduğu 25,00 TL istinaf masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, Davalı … Anonim Şirketi istinaf aşamasında yapmış olduğu 25,00 TL istinaf masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/01/2023