Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/975 E. 2023/244 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/975
KARAR NO: 2023/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2021
NUMARASI: 2019/468 E – 2021/815 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/01/2023 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçluya ait iş makinelerinin 2014-2015 yıllarındaki tamir ve bakımlarının davacı şirket tarafından yapıldığını, bu hizmetler karşılığında toplam 42.279,40 TL’lik fatura kesildiğini, borcun 21.079,40 TL’lik kısmının halen ödenmediğini, bunun üzerine Bursa … İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, davanın ve takibin davalı ikametgahı olan Yalova ilinde açılması gerektiğini, davacının iddia ettiği sözleşmeyi kabul etmediklerini, taraflar arasında bir sözleşme yapılmadığını, takibin sadece faturaya dayandırıldığını, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince icra dosyası getirtilmiş, iş emri örnekleri, faturalar ve ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yatırılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada bazı iş emirlerinin mükerrer faturalarda kullanıldığı iddiası nedeniyle taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, rapor doğrultusunda davalı tarafın kendi kayıt ve defterlerinin gösterdiği duruma rağmen dürüstlük kuralına aykırı hareket ederek ticari ilişkinin mahiyet ve boyutu hakkında doğru beyanda bulunmadığı, takip tarihi itibariyle kendi defterinde dahi borçlu görünen davalı şirketin bu borcu kapatan işlem kaydını neye dayandırdığının da açıklanmadığı, davacı tarafın kayden daha fazla alacaklı görünmesine rağmen tahsil edildiği halde defterlere işlenmediğini ikrar ettiği 5.000,00 TL’lik tahsilatı toplam borçtan düşerek cari hesap kaydından daha az miktarda takip yaptığı, davacı iddialarının yeterli biçimde ispat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 21,079,40 TL asıl alacak üzerinden devamına, itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Karar karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 20/03/2019 tarih ve 2017/986 E-2019/424 K sayılı kararımızla “… tarafların iddia ve savunmaları, ancak araç üzerinde ve fatura içeriği hizmetlerin niteliği, fatura ile iş emirlerinin uygunluğu, yapılacak bir inceleme ile tespit edilebilecekken böyle bir inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. “^” gerekçeleriyle kararın kaldırılmasına ve iş emirleri incelenerek ve fatura kapsamları ile karşılaştırılarak uyumlu olup olmadığı, fatura konusu hizmetin verilip verilmediği, mükerrer olarak fatura kapsamına dahil edilip edilmediği konusunda uzman teknik, otomotiv ve makine bilirkişileri marifetiyle davaya konu olan araçlarla ilgili inceleme de yapılarak elde edilecek sonuçların, tarafların ticari defterleri ile birlikte incelenmesiyle taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gerekli tamir ve bakım hizmetinin verilip verilmediği, verildi ise hizmet bedelinin ne olduğu tespit edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrası ilk derece mahkemesince; ” ..Bilirkişi heyet raporu ve itirazlar üzerine alınan ek rapordaki tespitler ışığında; Davacı ve Davalı şirketin dosyadaki beyanları, ticari defter kayıtları dikkate alındığında fatura konusu hizmetin sunulduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gerekli tamir ve bakım hizmetinin verildiği değerlendirilmiştir. Ancak bu faturaya esas olan iş emirlerinde mükerrerlik olduğu, bazı iş emirlerinin tarihsiz olduğu, bazı iş emirlerinin üzerinde ise bazı bedellerin üstü çizilerek güncellendiği görülmektedir. Yapılan değerlendirmede mükerrer faturaların dosyadaki bedelleri ile firmadan alınan bedeller arasında bazı farklar olduğu görülmüştür. Bu da davacı firmanın kayıtlarında bir düzensizlik olduğuna işaret etmektedir. Ancak yapılan işler ile bedellerinin piyasa koşullarına uygun olduğu değerlendirilmiştir. Fatura bedelleri açısından; 35.217,10 TL bedelli ve … Nolu Fatura’ya dayanak olan 47 adet iş emrinin 12adedinin (5-7, 12, 14, 17-23 Sıra Numaralı) 5.605,00 TL bedelli … Nolu Faturaya dayanak olarak sunulan iş emirleri ile aynı olduğu yani mükerrer olduğu belirlenmiştir. Dolayısı ile bu bedeller 0,00 TL olarak alınmalıdır. Yine 35.217,10 TL bedelli ve … Nolu Fatura’ya dayanak olan 47 adet iş emrinin dört adedinin de (44-47 Sıra Numaralı) tarihinin olmadığı dolayısıyla bu bedellerin de 0,00 TL olarak alınmalıdır. İş emirleri üzerinde bazı bedellerin üstü çizilerek güncellendiği dolayısı ile bu güncellemelerin küçük olanları alınmalıdır. şeklinde değerlendirilmiştir. Bu açıklamalar ışığında … Nolu Faturanın 35.217,10 TL değil 21.250,00 TL olması gerektiği belirlenmiştir. Bu durumda ticari defter kayıtlarından davacı tarafın alacağının; sehven kaydı unutulan 5.000,00 TL çek düştükten sonra 7.112,30 TL. olduğu sonucuna varılmıştır. … nolu faturanın 35.217,10 TL değil, mükerrer ve üzeri çizilerek güncellenen rakamlar dikkate alındığında bedelin 21.250,00 TL olması gerektiği belirlenmiş; mükerrer tarihsiz üstü çizilerek güncellenen iş emirleri nedeniyle 35.217,10 – 21.250,00= 13.967,10 TL fazla faturalandırma yapıldığından bu tutarın %20 si oranında davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir. Davacının davalıdan 7.112,30 TL alacaklı olduğu, bu alacak likit olduğundan bu tutarın %20 si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı borçluya yapılan işler karşılığında müvekkili tarafından kesilen toplam 42.279,40-TL lık faturalı alacak karşılığında müvekkilinin 21.079,40-TL alacağı kaldığını, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, ödeme yapıldığının da ispat edilemediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen reddine karar verilmesi haksız, usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket aleyhinde 2.793,42-TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de haksız ve yasaya aykırı olduğunu, kötü niyet tazminatının koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; gerekçeli kararda davacı yanın defter ve kayıtlarının kanunda düzenlenen şartlara uygun düzenlenmediğine ilişkin itirazları yönünden bir değerlendirme bulunmadığını, davacı yanın defter ve kayıtlarının kanunda düzenlenen şartlara uygun tutulmadığından lehine delil teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını,02.06.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda iş emirleri ve bedelleri listesinde 8.sırada yer alan 25.10.2014 tarihli servis bakım fişinde yazan toplam rakam 3.655,00-TL bedelin 1.750,00-TL olara, 36.sırada yer alan 23.05.2015 tarihli servis bakım fişinde yazan toplam rakam 2.450,00-TL bedelin 750,00-TL olarak güncellenmesi gerektiğinin değerlendirildiğini, makine bakım formlarında yer alan … imzalarının, 7-8-14-16 numaralı iş emirlerinde ki benzer imzaların 19 numaralı iş emrinde ki firma çalışanının imzası ile uyuşmadığının tespit edildiğini, müvekkili firmanın bilirkişi kök raporunda da belirtildiği üzere kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı firmaya borcu bulunmadığını, bilirkişilerce davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun ve düzenli tutulmadığı bu sebeple davacı taraftan elde ettikleri bilgiler ile hesaplama yapılarak ekli tablonun düzenlendiğinin belirtilmesi karşısında mükerrer düzenlenen iş emirlerinde ki hizmetin verildiğinin kabulüyle hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı araç tamir alacağı istemine ilişkindir.Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacının genel kurallar içinde davalıya ait araçları tamir ettiğini kanıtlaması gerekir. Dairemiz kaldırma kararı sonrası mahkemece yaptırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişiler; kaldırma kararı öncesi davalı taraf konu edilen iş emirlerindeki imzaların şirket personeline ait olduğu, ancak yapılan işe imza atıldığı, bedellerinin sonradan yazıldığını ve mükerrerlik olduğunun beyan edildiği, tarafların yevmiye defterlerinin yasal kapanış tasdiklerini yapılmış olduğu, takip ve davacı defterlerine göre davalının takip tarihi itibariyle 26. 079,40 TL horçlu olduğu, davalı defterlerine göre ise borcun bulunmadığı, bu faturaya esas olan iş emirlerinde mükerrerlik olduğu, bazı iş emirlerinin tarihsiz olduğu, bazı iş emirlerinin üzerinde ise bazı bedellerin üstü çizilerek güncellendiği, mükerrer faturaların dosyadaki bedelleri ile firmadan alınan bedeller arasında bazı farklar olduğu, yapılan işler ile bedellerinin piyasa koşullarına uygun olduğu, fatura bedelleri açısından; 35.217,10 TL bedelli ve … Nolu Fatura’ya dayanak olan 47 adet iş emrinin 12adedinin (5-7, 12, 14, 17-23 Sıra Numaralı) 5.605,00 TL bedelli … Nolu Faturaya dayanak olarak sunulan iş emirleri ile mükerrer olduğu, 35.217,10 TL bedelli ve … Nolu faturaya dayanak olan 47 adet iş emrinin dört adedinin de (44-47 Sıra Numaralı) tarihinin olmadığı dolayısıyla bu bedellerin de 0,00 TL olarak alınması gerektiği, iş emirleri üzerinde bazı bedellerin üstü çizilerek güncellendiği, bu güncellemelerin küçük olanları alınması gerektiği, … Nolu Faturanın 35.217,10 TL değil 21.250,00 TL olması gerektiği, bu durumda ticari defter kayıtlarından davacı tarafın alacağının 7.112,30 TL. olduğu mütalaa edilmiştir. Buna göre mahkemece kaldırma kararında belirtilen şekilde inceleme yapılıp sözleşme uyarınca gerekli tamir ve bakım hizmetinin verildiği ve bedelin tespit edilerek yazılı şekilde karar vreilmesi usul ve yasaya uygundur.Davacının kötüniyet tazminatına ilişkin istinaf itirazları yönünden; İcra İflas Kanunun’un 67/2. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli de olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse, aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez.Mahkemece hüküm fıkrasında reddedilen asıl alacak bakımından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedildiği görülmektedir. Ancak yukarıda belirtilen yasa hükümleri de değerlendiğinde eldeki davada davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilememiştir. O halde davalının anılan talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Davalının defter kayıtlarına ilişkin istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise; tarafların yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu kaldırma kararı öncesi ve sonrasındaki mali müşavir bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Tarafların defterleri arasındaki uyumsuzluk davacı tarafın düzenlediği faturanın davalı tarafça iade edilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davalının bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine, davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulüyle karar kötü niyet tazminatı yönünden düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- Davanın kısmen kabulü ile, Bursa … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, 2- Takibin 7.112,30-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Alacağın likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak tutarı olan 7.112,30-TL’nin %20’si tutarında hesap edilen 1.422,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-Davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine, 5- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 485,84-TL’den davacı tarafından yatırılan 359,99-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,85-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6- Davacı tarafından yatırılan 359,99-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki A.A.Ü.T göre hesaplanan ve takdir edilen 7.112,30-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden,karar tarihindeki A.A.Ü.T.göre hesaplanan ve takdir edilen 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9- Davacının yaptığı 1.666,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranında hesaplanarak 562,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10- Davalının yaptığı 61,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranında hesaplanarak 20,58- TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa ödenmesine, Sair istinaf taleplerinin reddine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davalıdan alınması gerekli 485,84-TL istinaf karar harcından peşin alınan 121,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 364,42-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 82,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2023