Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/952 E. 2022/1407 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/952
KARAR NO: 2022/1407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2021/278 E – 2021/932 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, 16/10/2015 tarihinde “… Mah. … Cad. ile … Sok. kesimi Ataşehir/İSTANBUL” adresinde kendisine ait yeraltı kablolarının arızalanması, yanması, patlaması ve yaptıkları çalışmalar sonucu müvekkil şirkete ait ups ve kablolara hasar verildiğini, bu hasarlar sonucunda müvekkili şirket yönünden 16/10/2015 tarihinde toplam 7.769,17 TL zarar oluştuğunu, oluşan bu zararın giderilmesi için davalı tarafa, 02/11/2015 tarihinde ihtarlı mektup ve hasar belgeleri gönderilmiş ise de; davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, davalının haksız fiili sonucu meydana gelen hasarlar nedeniyle oluşan 7.769,17 TL zararın, hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın, haksız fiillerden kaynaklı bir tazminat davası niteliğinde olduğunu, dava konusunun haksız fiil, taraflar arasındaki herhangi bir ticari bir münasebetten kaynaklanmadığını, bu nedenle davanın görevli mahkemede açılmamış olmasından ötürü görevsizlik kararı verilmesin gerektiğini, dava konusu olay ve oluşan zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, tek taraflı olarak yapılan hasar tespitine dayanarak müvekkili şirketten tazminat talep edilmesinin hakkaniyetli olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizce mahkemenin görevli olması sebebiyle karar kaldırılmıştır. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, istinaf dilekçesinde özetle; 16.10.2015 tarihinde davalı tarafından … Mah. … Cad. İle … kesişimi noktasında çalışma yapıldığının her iki tarafın beyanları ile sabit olduğu ve belirtilen tarihte davalının belirtilen adreste yapmış olduğu çalışma neticesinde müvekkili şirketin 7.769,17 TL zarara uğradığı, müvekkili şirketin taşeron firmasının, haksız fiil gerçekleştikten sonra üç gün sonra değil hasarın tarihinde, hasarı tespit ederek giderdiğini, müvekkili ile taşeron firma arasında yazışma tarihleri ile hasar tespit formunun tarihleri arasında bir karışıklık bulunmadığı, bu yöndeki iddialarının bilirkişi raporu ve ek rapor ile belirlenmiş iken, mahkemenin “davanın reddine” şeklindeki kararının hukuk aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı tarafa ait yeraltı kablolarının arızalanması, yanması, patlaması ve yaptıkları çalışmalar sonucu davacı şirkete ait kablolara , altyapıya zarar verdiği iddia edilmiştir. Mahkemece yargılamada inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerden kök ve ek rapor alınmıştır.Kök raporda ve aynı mahiyetteki ek raporda; davacıya ait tesislerin davalı ünvanı açıklanan şirkete ait depar kablosunun arızalanması,yanması,patlaması ve yaptıkları çalısmalar esnasında hasara uğratılmış olunduğunun dosya münderecatından görüldüğünü, davalı şirkete ait depar kablosu arızalanması,yanması,patlaması ve bu arızanın giderimi için yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait … TV altyapı tesislerinin zarar görmesine sebebiyet verildiği, altyapı tesislerinin bulunduğu yerlerde kazı çalışmalarına başlanılmadan evvel alt yapısı olan kuruluşlara müracaatla altyapı tesislerinin geçtiği güzergahları kazı yapılacak yerlere ait plan/proje üzerine işaret ettirilmesi ve nezaretci talebinde bulunulmasının gerektiği, dosya münderecatından davalı şirketin plan ve projeler üzerine kazı yapılacak yerleri işaret ettirdiği konusunda bir çalışmasının bulunmadığı ve ayrıca nezaretçi talebine ilişkin müracaatın olmadığı nın da görüldüğü, kazının nezaretci refakatında yapılmadığı ayrıca alt yapı tesislerinin bulunduğu yerlerde kazı çalısmalarının makine yerine elle yapılmasının uyulması gereken teknik kurallardan olduğu, davacıva ait hat teknik ve standartlarına göre yapılmıs ve işletme olduğu, davalı kuruluşa ait yeraltı depar kablosunda aşırı akım veya kısa devreye bağlı olarak asırı ısınma sonucu yangın meydana geldiği, kablonun yanması ve patlaması ile bu kabloya yapılan müdehale esnasında davacının … TV alt yapı tesislerinin de zarar gördüğünün anlaşıldığı, davalı kuruluşun alt yapı tesislerinde gerekli özeni göstermediği,bakım ve kontrollarını periyodik olarak yapmadığı.daha sonra da altyapı tesisinde tedbirsizce ve dikkatsizce yaptıkları çalışmalar sonucu meydana gelen olay sebebiyle meydana gelen olayda davalı şirketin %100 kusurlu olduğu,16.10.2015 hasar tarihi itibariyle hasarın hizmet alımı suretivle giderilmiş olması sebebiyle malzeme, işçilik ,KDV den ibaret 6.579,33+1.184,28 = 7.763,61 TL olduğu, meydana gelen olayda davalı İstanbul … A.Ş.(…) ın %100 kusurunun bulunduğu görüşü belirtilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 03.11.2015 tarihli belgede hasar tarihinin 19.10.2015 olduğu yine dava dilekçesi ekinde sunulan Kablo Sistemleri Hasar Tespit Formunda hasar tarihi 16.10.2015 olarak geçmekle davacı şirket tarafından düzenlenen belgelerde hasar tarihinin farklılık bulunması sebebiyle tutanak tanıkları dinlenmiştir. Davacı tanıkları olan …’in beyanında hasar günü davalı …’ın olay yerinde kazı çalışması yaptığını ve çalışma sırasında …’ın kablolarına da zarar verdiğini tespit ettiklerine ilişkin beyanda bulunduğu,diğer tanık …’in tanık olarak beyanında bu hususa yer vermediği,bu sebeplerle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Ancak, cevap dilekçesinde davalı vekilince 16/10/2015 tarihinde müvekkili şirkete sözkonusu adresteki kesişim noktasından duman çıktığı ihbarı üzerine itfaiye birlikte hareket edilerek olaya müdahale edildiği, bu noktada bir yangın ve arıza tesbit edilmediği, yapılan araştırmada yangın iddiasının bulunduğu yerden başka bir noktada yer altında depar yangını tesbit edildiği ve yangına müdahale edilerek hasarın giderildiği beyan edilmiştir. Buna göre,dava dilekçesi ekinde sunulan Kablo Sistemleri Hasar Tespit Formunda hasar tarihi olarak 16.10.2015 tarihinin gösterilmesinde bir çelişki bulunmadığı anlaşılmıştır. Dinlenen davacı tanıkları da kablo hasarı yönünden beyanda bulunmuşlardır. Yargılamada alınan bilirkişi kurulu kök raporunda, mevcut belgelere göre hasarın oluşma şekli ,kusur durumu teknik olarak açıklanmış ve ek raporda zarar miktarı hesaplanmıştır. Bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Böylece, dosyadaki deliller itibarıyla davanın ek bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere (7.763,61 TL) kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olmakla ,davacı tarafın istinafının kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesine göre kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında “davanın kısmen kabulüne” dair aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında;1-Davanın kısmen kabulü ile 7.763,61 TL tazminatın 16/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 530,33 TL’den peşin olarak yatırılan 132,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 397,65 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacıdan peşin olarak alınan 132,68 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.382,63 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/05/2022