Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/93 E. 2022/1924 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/93
KARAR NO: 2022/1924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2017/1220 E – 2021/974 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kurulan trafoda elektrik voltajının düşük ve dengesiz gelmesi sebebiyle işyerinde bulunan kuyu motoru, hidrofor, soğutucu deep freeze, kullanma motoru, elektrik tesisatı, kamera kayıt cihazı, fritöz, soğuk hava odalarının motorları yandığını ve arızalandığını, bunun üzerine 28.07.2017 tarihinde davalı kuruma başvurduğunu, davalı tarafından bu talebin 25.08.2017 tarihli yazı ile reddedildiğini belirterek; 23.600,00 TL’nin işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan incelemede davacının tesislerinde herhangi bir arıza veya olumsuzluk tespit edilemediğini, yapılan incelemelerde 04/07/2017 ve 05/07/2017 tarihli iki kesinti bildiriminden başka arıza/hasar bildiriminin bulunmadığını, davacının işyerinin beslendiği trafo merkezinden beslenen diğer 8 kullanıcının da hasar bildiriminde bulunmadığını, davacının kurulu gücün çok üstünde elektrik kullandığının tespit edildiğini, zararın davalıdan kaynaklanmadığını, davacının iddia ettiği zararın ispatının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalıdan elektrik enerjisi temin eden davacının tesislerinde 04/07/2017 tarihinde voltaj dalgalanmasından kaynaklı olarak tesiste kullanılan elektronik cihazların kullanılamayacak şekilde zarara uğradığını, davalının tarafından tanzim edilen 11/07/2017 tarihli cihaz hasar konulu yazısında hasarın kendisinden kaynaklandığının ikrar edildiğini, davacı tarafından ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca 10 iş günü içinde davalıya bildirimde bulunulduğunu, davalının tam kusurlu olduğunu, aynı bölgedeki diğer müşterilerin de zararlarının olduğunu, zarardan davalının sorumlu olduğunu beyanla ,23.600,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi’nin 2017/641 Esas 2017/1694 Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı sonrası yargılamaya devam edilmiştir. Mahkeme, davacının davalıya ait 16285 Sayılı trafodan elektrik hizmeti aldığı, 04/05/2017 ve 05/05/2017 tarihlerinde dava konusu tesisata enerji beslemesi yapan dağıtım şebekesinde yaşanan arızalar nedeniyle davacının işyerindeki cihazların hasara uğradığı, işyerinde kurulu tesisata yönetmelik ile belirlenen tolerans sınırlarının altında olacak şekilde 187 V gerilim değeri geldiğinin ölçüldüğü, bu ölçülerin anlık ölçü olmadığı, davalının elektrik şebekesinin yeterli ve kararlı olmadığı, bu sebeple davacı işyerindeki cihazların arızalandığı, davacının uzun süredir sözleşme gücünün üzerinde güç kullandığının tespit edildiği, ancak davacı cihazlarının arızalanmasının bu sebepten kaynaklanmadığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde civardaki şebeke kullanıcılarının da dağıtım şebekesinden kaynaklı cihaz hasarlarının bulunduğunun tespit edildiği, davacının cihazlarında meydana gelen hasar için talep edilen 26.500,00 TL’nin kadri maruf bulunduğu, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu,davacı tarafça dava dilekçesi ile ve 14/12/2017 tarihli dilekçe ile 26.500,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, süresinde sunulan cevaba cevap dilekçesinde ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edildiği, cevaba cevap dilekçesinin 7101 Sayılı Kanun’un 61. Maddesinin yürürlüğünden önce sunulduğu, tarafların dilekçeler aşamasında iddia ve savunmalarını serbestçe değiştirebileceği, tarafların tacir olduğu, bu nedenle avans faizi isteminin yerinde olduğu, davalının hasar tarihi itibariyle zarardan sorumlu olduğu, ancak davacı tarafça temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edildiği, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi uyarınca tespit olunan hasar miktarına 05/07/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile; 23.600,00.-TL’nin hasar tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarına tamamen itiraz edilmesine rağmen itirazlar karşılanmadan hüküm kurulduğunu,hasar nedeninin varsayımsal nedene dayandırıldığını,aynı trafodan 8 ayrı kullanıcının elektrik kullanmasına rağmen davacı dışındakilerden şikayet gelmediğini,davacının mevzuata aykırı ve kurulu gücün çok üzerinde elektrik kullanması ve davacıya ait iç tesisatın da yönetmelik gereklerine uymaması nedeniyle davaya konu cihaz arızalarının meydana geldiğini,davacının iç tesisatının hasara neden olup olamayacağının değerlendirilmediğini,bu konuda bilirkişi raporlarında hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek yeni bilirkişi raporu alınması yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,voltaj dalgalanmasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir. Tek bilirkişiden alınan kök ve ek raporda davacıya ait işyerinde bulunan cihazlarda meydana gelen hasarlardan dolayı davalı şirketin sorumluluğundaki dağıtım şebekesine teknik açıdan atfedilebilecek nitelikte tespit veya kayıtların mevcut olduğu, davalı tarafından sunulan ayıplı bir hizmetin bulunduğu, arızların toplam onarım bedeli 23.600,00 TL’nin kadri marufunda olduğu belirtmiş, itiraz üzerine bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporda ise , davalının tüketicilere elektriği kaliteli, kesintisiz, gerilim dalgalanmaları olmadan, yönetmelikler ve teknik toleranslar içinde sağlama yönünde kusurlu olduğu, tazmini istenen 23.600,00 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği belirlenmiştir. Yargılama sırasında gerek tek bilirkişiden gerekse bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporların birbiri ile örtüştüğü, söz konusu hasarların incelenen faturalarında arızaların davalı şirketin sorumluluğundaki dağıtım tesisleri sınırlarında yüksek voltaja sebep kablo arızası nedeniyle meydana geldiği, davalı şirketin ayıplı hizmet sunduğu ,ayrıca hasarların giderilmesi faturalarının kadri maruf bulunduğu,davacının 23.600 TL zararının oluştuğu belirlenmiştir. BK’nın 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen yapı eseri kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. TBK’nın madde 69’da öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zararın doğması gerekir. Anılan maddedeki sorumluluk kusura dayanmayan kusursuz sorumluluk hallerinden olup, yapı eseri sahibi ancak, davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığının ispatı halinde sorumluluktan kurtulabilir. Ancak mevcut durumda davalı tarafından kendisini sorumluluktan kurtaracak davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığı gibi illiyet bağını kesecek hususlar tatmin edici delillerle bu aşamada ispatlanamamıştır.Davacının mevzuata aykırı ve kurulu gücün çok üzerinde elektrik kullandığının ispat edilemediği gibi,ayrıca davacıya ait iç tesisatın da yönetmelik gereklerine uymadığı iddiası da yine davalı tarafça ispatlanamamıştır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davalı tarafça elektrik dağıtım işlevi sırasında davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu kablolarda yüksek voltaj ve dalgalanma sonrası kablo arızasının meydana oluşması nedeniyle , davacı işyerine normalden yüksek voltaj verilmesi sonucunda dava konusu zarara neden olan hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporlarının tamamı taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesinin usul ekonomisi açısından davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.612,12 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 403,03‬ TL harcın mahsubu ile bakiye1.209,09 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2022