Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/898 E. 2022/3310 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/898
KARAR NO: 2022/3310
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2019/180 E – 2021/937 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
2019/180 ESAS SAYILI ASIL DAVADA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında 17/12/ 2012 imza tarihli 24 ay süreli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin akdedildiğini, davalının işbu sözleşmenin şartlarını ihlal ederek kullandığı elektrik tüketimi için tahakkuk ettirilen elektrik 20/09/ 2018 tarih … Esas faturayı son ödeme gününe kadar ödemediğini, tahakkuk ettirilen faturalara 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz da etmediğini, rızaen tahsil edilemeyen faturalar sebebiyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe giriştiklerini, davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahku- miyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin turizm sektöründe faaliyet göster- diğini, firma bünyesinde işletilen “…’de kullanılacak enerji için piyasaya göre en uygun fiyatlandırmayı yapacağını kabul ve taahhüt eden davacı ile sözleşme imzalandığını, uzunca bir süre sözleşmeye uygun hareket eden davacının haksız şekilde birim fiyatında fahiş artışa gittiğini , 2018 yılı Ocak ayında gerçekleştirilen zammın müvekkiline e-posta ile bildirildiğini ve birim bedelin 0,226 TL/kWh olarak belirlendiği halde sadece bir defa bildirilen bu zammın 2018 yılının Şubat ayından sonraki her faturada fahiş rakamlarla arttırıldığını ve herhangi bir bildirimde de bulunulma- dığını, akdedilen sözleşmenin 5.2.sayılı maddesinde “..resmi elektrik tarifesinde meydana gelecek değişiklikler, değişikliğin gerçekleştiği tarihten sonra ilk düzenlenecek faturadan başlamak üzere alıcı faturalarına yansıtılacaktır” ifadesine yer verildiği ve davacı tarafından zam bildirimi 25.01.2018 tarihinde yapılmış olmasına rağmen Ocak 2018 yılına ait faturanın zamlı birim fiyat üzerinden hesap- landığını, Ocak 2018 döneminden sonraki Şubat – Mart – Nisan 2018 yıllarına ait faturalarda da bil- dirim yapılmaksızın fahiş miktarda birim fiyatların yükseltildiğini, ayrıca 2018 yılının ilk çeyreğine kadar davacı firma personelince sayaç sayımlarının kontrol edilemediğini, daha sonra yapılan sayaç kontrolünde ise faturaya yansıtılan bedelin sayaç okumasından fazla olduğunu, davacı şirketin yetki- lileri ile yapılan şifai görüşmelerden olumlu sonuç alınmadığını, ayrıca davacı tarafından 3 fatura açısından takip başlatıldığı halde yalnızca … ve … sayılı faturalar adına “Hizmet Kesme ihbarnamesi” gönderildiğini, takip başlatılan 3.fatura olan … sayılı fatura için müvekkiline ulaşmış herhangi bir ihbarnamenin de bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN 2019/181 ESAS SAYILI DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalının elektrik tüketiminden kaynaklanan 01/10/ 2018 tarih … nolu faturayı ödememesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlunun haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20’den az olmamak üzere, icra inkâr tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.Davalı;iş bu dosya yönünden ayrıca cevap dilekçesi sunmamıştır.
BİRLEŞEN 2019/182 ESAS SAYILI DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tahakkuk olunan 01/01/2019 tarih … nolu faturayı ödememesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıl- dığını, borçlunun haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin deva- mına, borçlunun % 20’den az olmamak üzere, icra inkâr tazminatı ile mahkumiyetini talep etmiştir.Davalı;iş bu dosya yönünden ayrıca cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesi’nce: “A-Asıl davanın KISMEN KABUL -KISMEN REDDİ İLE, 1-Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya- sına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 90.186,36 TL asıl alacak ve 601,24 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 90.787,60 TL alacak üzerinden takip şartları haliyle aynen devamına, 2-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren itibaren yıllık %24 temerrüt faiz ( gecikme zamı ) uygulanmasına,3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,4-İİK 67/2 maddesi gereğince davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, 90.186,36 TL asıl alacak üzerinden davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Kötü niyet takip talebinin şartları oluşmadığından reddine, B-Birleşen İstanbul Anadolu 7. ATM 2019/181 davanın KABULÜ İLE, 1-Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya- sında yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, 2-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren itibaren yıllık % 24 temerrüt faiz (gecikme zamı ) uygulanmasına, 3-İİK 67/2 maddesi gereğince davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, 82.197,05 TL asıl alacak üzerinden davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C-Birleşen İstanbul Anadolu 7. ATM 2019/182 esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE, Davalının kötü niyetli takip talebinin şartları oluşmadığından reddine ” karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde:Birleşen 2019/182 Esas sayılı davaya konu “cezai şart”ın genel işlem koşulu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar tacir olup işlerini görürken basiretli , dikkatli ve özenli davranmak zorunda olduklarını, davalının işi gereği sözleşme akdedilirken belirlenen cezai şartın fahiş olabileceğini öngörmesi gerektiğini, daha sonra cezai şartın genel işlem koşulu olduğuna dair iddiasının veya bu miktardan indirim yapılmasına ilişkin talebinin değerlendirilemeyeceğini, kaldı ki davalının sözleşme hükümlerini tek tek incelediğini, sözleşme üzerinde bir takım değişiklikler de yapıldığını, müvekkilinin tekel durumunda olmadığını, aksine elektrik piyasasındaki rekabet ortamında müşterisine alıcı lehine fiyat teklifi yarattığını, o dö- nemde de davalının en uygun teklif sunan müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığını, müvekkilinin son iki fatura olan 9 ve 10 nolu faturaların toplamı olan 172.383,41 TL cezai şartı talep edebileceğini beyanla birleşen 2019/182 Esas sayılı dava yönünden verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ,iş yerindeki elektrik fatura ödeme- lerinin minimum seviyeye düşürülmesi için en uygun fiyatlandırma teklifinde bulunan ve bu yönde taahhütte bulunan davacı ile sözleşme imzaladığını, davacının 2018 ocak ayında 25/01/2018 tarihli genel bilgilendirme yazısı ile tek taraflı olarak sonraki dönemden itibaren güncel enerji birim fiyatının 0.226 TL/kwh olacağını bildirdiğini, ancak bir defalık olarak bildirilen bu zamlı tarifenin son olma- dığını, 2018 Şubat ayı faturasından sonraki dönemde ,hiç bir bildirim yapılmaksızın hemen her fatu- rada fahiş rakamlarda artış yapıldığını, birim fiyatının sürekli ve artan oranda artış gösterdiğini, bilir- kişi raporlarında bu hususun üzerinde yeteri kadar durulmadığını, sadece cezai şarta ilişkin düzenle- menin değil sözleşmenin tüm maddelerinin müvekkili aleyhine sonuç doğurduğunu , davacı tarafça tebliğ edilen faturalarda “indirim” değil “bindirim” yapıldığını, artırımın EPDK tarafından açıklanan rakamlardan bile fahiş olduğunu, davacının usul ve yöntemine uygun düzenleyip tebliğ ettiği fatura bulunmadığından davalının borcunu ihlal ettiğinden söz edilemeyeceğini, dolayısıyla haklı fesih şart- larının oluşmayacağını , davacının bir kısım fatura için AG bir kısım fatura için OG tarifesi üzerinden hesaplama yapmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda sadece davacının beyan ve itirazlarının dikkate alındığını beyanla kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Asıl ve birleşen davalar İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. … Esas sayılı asıl dava dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 26/09/2018 tarih 90.186.36 TL tutarlı … nolu tüketim faturasına ilişkin olup bu faturanın 50.571,71 TL’si aktif enerji bedeline, 21.108,43 TL’si dağıtım bedeline, 703,24 TL’si gecikme bedelinden ibarettir. … Esas sayılı asıl dava dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 25/10/2018 tarih 83.097,05 TL tutarlı … nolu tüketim faturasına ilişkin olup bu faturanın 48.081,24 TL’si aktif enerji bedeline, 16.012,84 TL’si dağıtım bedeline, 1.656,93 TL’si gecikme bedelinden ibarettir. … Esas sayılı asıl dava dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 11/0/2019 tarih 172.311,30 TL tutarlı cezai şart faturasına ilişkindir. Her üç dosyada da “alacaklı görünen şirkete borcunun bulunmadığı”ndan bahisle takibe asıl borca ve fer’ilerine itiraz ettiği ” anlaşılmaktadır.
GENEL İŞLEM KOŞULLARINA İLİŞKİN OLARAK: Taraflar arasında 17/11//2012 tarihinde Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi imzalanmış olup, bu tarih itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüktedir. Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutul- ması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da “sözleşme serbestisi” ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalan- ması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, dava konusu 0100327 nolu 17/12/2012 sözleşmenin matbu ve standart şekilde hazırlanmış sözleşme iken özellikle “satış bedelinin öden- mesi”ne ilişkin 7.1 md, “sözleşmenin taraflarca feshi” başlıklı 9-4 md. “özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde matbu metinden ayrılarak, matbu metinde yer alan bazı hükümlerin çıkarılması veya mevcut olana yeni hüküm eklenmesi suretiyle değişiklikler yapıldığı ve bu sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı görülmekle, dava konusu sözleşmenin taraflarca müzakere edildiği, varılan mutabakat ve “sözleşme serbestisi” dahilinde imzalandığı ,sözleşmenin 24 ay süreli olduğu ve uyuşmazlık konusu döneme kadar iptal veya feshedilmeyerek yenilendiği , davalı tarafça davacıya sözleşmeye aykrılıık nedeniyle yapılmış bir bildirimin bulunmadığı gözetildiğinde, “sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu” savunmasına itibar edilmeyecektir.Buna göre ,uyuşmazlık elektrik tüketim faturasından kaynaklanan … ve … Esas sayılı davalarda; faturalamanın sözleşmeye ve mevzuata uygun olup olmadığı, … Esas sayılı davada ise , cezai şart koşulunun oluşup oluşmadığı ve tespit edilen cezai şart miktarının doğru olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Dava konusu faturalarda davalının abone grubu “ticarethane” olarak belirtilmiş ise de, dosya kapsamında AG veya OG tek terim ticarethane abonesi olduğuna dair bilgi ve belge yer alma- maktadır. Bilirkişi kurulu; “Dava dışı olan 1.sıradaki faturadaki dağıtım bedelinin AG ticarethane abone grubundan, aktif enerji bedelinin AG ve OG ticarethane abone grubundan, 2.3.4.ve 5. Sıralar- daki faturaların ise tek terimli OG ticarethane abone gurubu tarifesinden hesaplandığını, ancak ken- dilerince yapılan hesaplamanın AG ticarethane grubundan ve EPDK birim fiyatlarına göre yapıldığını, genel işlem koşuluna ilişkin değerlendirme mahkeme ait olmak üzere; davacının sözleşmede belirtilen yasal süre içinde ödenmeyen faturalar yönünden talep edebileceği alacağın; – … Esas sayılı ana davaya konu 9.fatura için; 90.186,36 TL asıl alacak + 601,24 TL işlemiş akdi faizden ibaret 90.787,60 TL, -… Esas sayılı birleşen davaya konusu 10. Fatura için 82.125,05 TL asıl alacak + 1.534,34 TL akdi faizden ibaret 83.731,39 TL olduğunu” belirtilmiştir.İlk derece mahkemesince; mahkemece bu hesaplama ve davacının talebi gözetilerek hüküm kurulmuştur. … Esas sayılı asıl dava ve … Esas sayılı birleşen dava yönünden kurulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmadığı değerlendirilmiştir.
2019/182 ESAS SAYILI DAVANIN KONUSU OLAN CEZAİ ŞART ALACAĞI YÖNÜNDEN; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179. ve devamındaki maddeler uyarınca taraflar; yaptıkları sözleşmelerde, kararlaştırılan edimlerin ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmek üzere, karşı tarafa cezai şart adı altında belli bir meblağın ödenmesini kararlaştırabilirler. Cezai şarttan kaynaklı alacağın talep edilebilmesi için alacaklının zarara uğraması gerekmediği gibi cezai şart olarak belirlenen meblağın haricindeki zararların talep edilmesine engel bulunmamaktadır. Taraflar, yapmış oldukları sözleşmelerde cezai şart miktarını tayinde serbesttir. Ancak; ceza, kanuna veya ahlaka (adaba) muğayir bir borcu teyit için şart edilmiş veya hilafına mukavele olmadığı halde borcun ifası borçlunun mesuliyetini icap etmeyen bir hal sebebiyle gayri mümkün olmuş ise, şart olunan cezanın tediyesi talep edilemez. Bunun yanında Hakim, fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Yukarıda açıklandığı üzere; cezai şart ve bunun miktarı sözleşme serbestisi çerçeve- sinde taraflarca serbestçe belirlenebilecek olup, mahkemece ancak TBK’nın 182, 26 ve 27. maddeleri uyarınca sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükümlerine müdahale edilebilir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.3 maddesinin 1. Parağrafında “satıcının sözleşmede yer alan şartlara ve esaslara uygun olarak taahhütlerini yerine getirmemesi ve söz konusu ihlalin alıcı tarafından yapılacak yazılı bildirimi takip eden 10 (on) iş günü içerisinde satıcı tarafından gide- rilmemesi halinde alıcının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği” belirtildikten sonra 2. parağrafta ” şayet iş bu sözleşme hitam tarihinden önce üst parağrafta ve/veya iş bu sözleşme mad- de 5.4 de belirtilen şartlar dışında bir sebep gösterilerek alıcı tarafından tek taraflı olarak feshe- dilirse alıcı satıcıya son iki aylık elektrik fatura bedelleri toplamını ceza bedeli olarak ödeyeceğini … ” kabul, beyan ve taahhüt eder denilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere; davalı taraf “davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği veya ihlalin kendilerince yapılan yazılı bildirime rağmen sözleşmede belirtilen süre içinde giderilmediği”ne dair delil sunmamış ,ayrıca sözleşmede belirtilen süre içinde fatura ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Somut olayda, cezai şarta ilişkin sözleşmedeki hükmün, genel işlem şartı olarak nite- lendirilebilecek bir düzenleme olmadığı da açıktır. Dosya kapsamına göre , davacının son iki faturası 9. Nolu 90.186,36 TL bedelli ve ve 10. Nolu 82.125,05 TL bedelli faturalar olup re’sen yapılacak hesaplama sonucu talep edilebilecek cezai şart bedeli bu iki faturanın toplamı olan 172.311,30 TL asıl alacak + 459,50 TL gecikme zammı dahil 172.770,80 TL’dir. Davacının takipteki talebi 172.811,15 TL olup dairemizce tespit edilen 172.770,80 TL itibariyle kısmen kabul hükmü kurulması gerekirken birleşen 2019/182 Esas sayılı davanın tümden reddi isabetsizdir. Davacı takip talebinde 6183 sayılı yasanın 51.maddesindeki gecikme zammını talep etmiş, taraflar arasındaki sözleşmede bu yasaya atıf yapılmış olmakla uygulanacak oran vs açıkça düzenlenmediğinden esasen 6183 sayılı yasadaki faiz oranının uygulanamayacağı değerlendirilmiş ise de , bu hususta istinaf başvurusu olmadığından eleştiri ile yetinmek gerekmiş, davacının cezai şart alacağı yönünden de gecikme zammı uygulanmıştır.İİK 67/2 maddesine göre icra inkar tazminatının red veya kabul olunan (toplam) dava değeri üzerinden kararlaştırılacağı belirtilmesine rağmen mahkemece sadece asıl alacak değeri üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiş ise de, bu hususta davacının istinaf başvurusu bulunmadığından yine eleştiri ile yetinmek gerekmiştir.Buna göre; davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince Reddine, 2-Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; “A-2019/180 Esas sayılı asıl davanın KISMEN KABULÜNE,a.)Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 90.986,92 TL tutarındaki borcun 90.186,36 TL asıl alacak + 601,24 TL gecikme zammından ibaret toplam 90.787,60 TL ‘lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, b.)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren itibaren yıllık %24 oranında gecikme zammı uygulanmasına, c.)Fazlaya ilişkin talebin reddine, d.)İİK 67/2 maddesi gereğince ,likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalının hüküm altına alınan 90.186,36 TL asıl alacak üzerinden % 20 oranında (18.037,27 TL) icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, e.) Kötü niyet tazminatına ilişkin yasal şartlar oluşmadığından red olunan kısım üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına, f.)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.160,63 TL. harçtan peşin alınan 1.553,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.606,80 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, g.)Harç davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiğinden davacı tarafça yapılan 1.553,83 TL harç masrafının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,h.)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 14.526,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ı.)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 199,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, i.)Davacı tarafça yapılmış 44,40 TL başvurma harcı, 1.594.75 TL müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.639,15-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak takdiren 1.635,56-TL sinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, i.)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, j.)Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.308,39 TL’sinin davalıdan, 11,61 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına, k.)HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine, B- İstanbul Anadolu 7. ATM 2019/181 esas sayılı dosyası üzerinden açılan birleşen davanın KABULÜNE a.)Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 82.125,05 TL asıl alacak + 972,00 TL işlemiş gecikme zammından ibaret 83.097,05 TL’lik borca vaki itirazın iptali ile, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, b.)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren itibaren yıllık % 24 oranında gecikme zammı uygulanmasına,c.)İİK 67/2 maddesi gereğince ,likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalının hüküm altına alınan 82.125,05 TL asıl alacak üzerinden % 20 oranında (16.425,01 TL) icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, d.)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.676,36 TL. harçtan peşin alınan 1.419,09 TL. harcın mahsubu ile bakiye 4.257,27 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, e.)Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına, f.)Davacı tarafından yapılan başvurma harcı 44,40 TL ile 1.419,09 TL peşin harcın toplamı 1.463,49 TL’nin ve tebligat ve müzekkere gideri 200,00 TL. olmak üzere toplamda 1.663,49 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, g.)Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 13.295,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, h.)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ı.)HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine, C- İstanbul Anadolu 7. ATM 2019/182 esas sayılı dosyası üzerinden açılan birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, a.)Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 172.811,15 TL tutarındaki borcun 172.311,30 TL asıl alacak +459,50 TL işlemiş faizden ibaret toplam 172.770,80 TL ‘lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, b.)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren itibaren yıllık %24 oranında gecikme zammı uygulanmasına,c.)Fazlaya ilişkin talebin reddine,d.)İİK 67/2 maddesi gereğince takip konusu cezai şart alacağının varlığı ve miktarının yargılama gerektirmesi ve likit alacak niteliği taşımaması nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatı takdire yer olmadığına,e.) Kötü niyet tazminatına ilişkin yasal şartlar oluşmadığından red olunan kısım üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına, f.)Alınması gerekli 11.801,97-TL harçtan peşin alınan 2.951,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.850,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,g.)Harç davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiğinden davacı tarafça yapılan 2.951,19-TL harç masrafının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesini,h.)Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 26.915,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ı.)Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 44,40 TL, tebligat ve müzekkere gideri 200,00 TL. olmak üzere toplamda 244,40-TL. yargılama giderinden davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak takdiren 244,34-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,i.)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, j.)Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 26.915,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, k.)HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF İNCELEMESİ İLE İLGİLİ OLARAK;Alınması gerekli 11.878,06-TL harçtan peşin alınan 2.979,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.898,15-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 16,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2022