Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/893 E. 2022/1336 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/893
KARAR NO: 2022/1336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2020/646 E – 2021/1032 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının karton kutu imalatı yaptığı işmerkezinde 15/03/2015 günü iş yerinde 15:30 – 16:00 sıralarında yangın çıktığını,aynı gün itfaiye tarafından yapılan tespitlerde … Cadde üzeri … nolu bina ile … nolu binanın arasında bulunan … nolu trafo ile … nolu binanın arasında yaklaşık 20 cm’lik boşluğun bulunduğunu, trafodan çıkıp bu boşluğun köşesinden geçen yer altı kablosunda meydana gelen elektriksel arıza sonucunda oluşan şerarenin boşlukta bulunan çöpleri ve tahta parçalarını tutuşturmasıyla yangın başlangıç olayının meydana geldiğini, 1. Bodrum kattaki yangının söndürülmesi sırasında sıkılan suyun 2. Bodrum katta bulunan davacı şirkete ait karton kutu imalathanesine sızarak muhtelif karton ambalaj malzemelerini ıslandığı,merdiven sahanlığı ile duvar ve tavanın yüksek ısıdan zarar gördüğü tespit edildiğini , itfaiye raporunda yangının …’a ait trafodan kaynaklandığını, bu hususla ilgili Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/45 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, hazırlanan raporda davacının iş yerinde meydana gelen hasarın 161.242,71.-TL olduğunun hesaplandığını, inşaat mühendisinin üst katta yapılan tespitlerinde yangın nedeniyle üst katta bulunan bisikletlerin tümünün yandığını, duvar ve tavan dolgu malzemelerinin zarar gördüğünü, üst katın tamamının elden geçirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, yangın nedeniyle müvekkiline ait iş yerinde 7.000 TL’lik inşai hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, 15 gün süre boyunca iş yerinden mahrum kalma ve müşteri kaybından dolayı 10.000 TL olmak üzere toplam şimdilik 178.242,71.-TL maddi zararın ,ayrıca davacının ürünleri zamanında teslim edememesi nedeniyle de 5.000 TL manevi tazminatla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya zarar tazminine ilişkin başvurusunun olmadığını, hasarın davalı şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklanmadığının tespit edildiğini, meydana gelen hasarda davalıya şirkete yükletilebilecek bir kusurun bulunmadığını, hasarın davalı şirketin dağıtım sisteminin işletilmesinden kaynaklanması durumunda aynı bina ve aynı hattan beslenen diğer müşterilerin de hasar görmesi gerektiğini, diğer aboneler tarafından davalı şirkete herhangi bir hasar bildiriminin yapılmadığını, ayrıca Elektrik İç Tesisat Yönetmeliğine göre her daireyi besleyen sayaç panosunda kaçak akım rölesi bulunmasının yasal zorunluluk olup, voltaj dalgalanmalarından da tesisatı koruduğunu, koruma rölelerini de yapıda bulundurmasının gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen davalı şirket görevlileri tarafından yapılan incelemede davacının tesisatında kaça kakım rölesinin olmadığının görüldüğünü, bundan dolayı mülkiyeti ve sorumluluğu müşteriye ait yapı bağlantı hattı ve iç tesisattaki kusurlar ve müşterinin kusurlu davranışları nedeniyle meydana gelen hasarlarda mevzuat gereği davalı şirkete yükletilebilecek kusur bulunmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yangının davalıya ait ait trafodan kaynaklandığının belirlendiği,bu nedenle kusurun tamamının davalıya ait olduğu, davacı tarafından dava öncesi yapılan tespit neticesinde alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde, davacının ürün sebebiyle 161.241 TL, sıva badana boya sebebiyle 7.000.TL ve yangın sebebiyle zararın giderilmesi dönemde ki müşteri kaybı sebebiyle 10.000. TL olmak üzere neticeden 178.242,00.-TL zarardan davalının sorumlu olduğu,manevi tazminat koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle “Davacı tarafın davalıya yönelik açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine,davacı tarafın davalı tarafa açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile; 178.242,00.-TL’nin haksız eylemin oluştuğu yangın tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmesine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinafı sonrası Dairemizin 2018/949 E.2020/703 K.sayılı ilamı ile, “Davalının istinaf talebinin kabulü ile,davacı zararı ile yangının çıkış nedenine ve tarafların kusur oranlarına ilişkin olmak üzere , davacının talep ettiği tüm zarar kalemleri açısında,ayrıca inşai zararlar ve davacının işgücü kaybına dair zararlar yönünden de hiç bilirkişi incelemesi yapılmadığı gözetilerek ,öncelikle kusur, hasar ve zarar yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılıp ayrıntı bir bilirkişi raporu alınması, uygun sonuç dairesinde karar verilmesi için karar HMK 353/1a-6.madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilmiştir.Mahkemece devam edilen yargılama sırasında uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi kök ve ek heyet raporu kapsamında,15.03.20215 tarihinde çıkan yangının sebebinin davalı tarafça gece yapılan kablo ekinin sağlıklı olmamasından, gece çalışmalarının düşük kapasite ile olması nedeniyle kablodan çekilen akımın düşük olmasından ısınmaya sebebiyet vermemesi ancak ertesi gün işyerinin tam kapasite ile çalışması ile kablodan çekilen akım artmasından ek yerinde ısınma oluşarak belirli bir süre sonra kağıt ve karton kutuların aşırı ısınması sonucu yangının oluştuğu, kısa devre mevcudiyetinin olmadığı, kısaca davalıya ait trafoyu besleyen ana kablolarda sağlıklı olmayan ek yerinde meydana gelen yüksek ısıdan kaynaklı olduğu bu nedenle davalının tam kusurlu olduğu, davacıya yüklenebilecek kusur olmadığı, davacı tarafın yangın sebebiyle işyerinin hasar görmesinden kaynaklı inşaat bakımından malzeme ve işçilik bedeli olarak 7000 TL’yi talep edebileceği, ayrıca işyerinde yangın nedeniyle ıslanan yanan, islenen hasarlanarak ekonomik değerini kaybeden ticari mal stoku olan 161.241,71 TL’yi talep edebileceği, davacının işgücü kaybının ise, 20.03.2015- 30.03.2015 tarihlerinde olağan satışların devam etmesi sebebiyle talep edemeyeceği, davacını kişilik haklarına ilişkin bir saldırının olmadığı, TBK da düzenlenen manevi tazminata ilişkin yasal şartların oluşmadığı, mahkemece verilen ilk karara ilişkin davalı tarafın usulü kazanılmış hakkının da dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle; “A-)Davacı tarafın davalıya yönelik açmış olduğu 5.000,00TL manevi tazminat davasının reddine, B-)Davacı tarafın davalı tarafa açmış olduğu maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 168.241,71 TL( 161.241,71TL+ 7000TL)’nin haksız eylemin oluştuğu yangın tarihi olan 15.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna karşı haklı itirazlarının karşılanmadığını,eksik inceleme ile karar verildiğini,bu sebeple savunma haklarının kısıtlandığını,davacının d.iş dosyasındaki tespitlere göre rapor düzenlendiğini,yangının çıkış sebebinin varsayıma dayandırıldığını,yangının çıkış nereninin raporda tespit edilemediğini,bilirkişi raporunun denetime açık olmadığını,kablo ekinin olaydan bir gün önce yapıldığına dair delil ve tespit olmamasına rağmen buna dair değerlendirmenin esas alındığını,bu konudaki tespitin geçerliliğini gece ve gündüz kullanım iddiası nedeniyle yitirdiğini,davalı tarafça enerji kablolarını izole edildiğini,yangının aşırı ısınma ile kablolarda meydana gelmesi halinde yanan kabloların kullanılamaz hale gelmiş ve yenileri ile değiştirilmesi gerektiğini,sadece küçük ek kablo ve izolesinin davalı tarafça yapıldığını,olayda kusur oranını kabul etmediklerini,olay sonrası yapılan müdahalelerin de açıkça belirtildiğini,varsayımla davalının tamamen kusurlu kabul edildiğini,son bilirkişi raporunun düzenlemesi sırasında da mahalde yapılan incelemede yangın çıkış nedenini izah edecek bulguya rastlanmadığının belirtildiğini,yangın raporunda da davalının kusurlu olduğuna dair ibare bulunmadığını,davacı iddiasının ispatlanmadığını, davaclının olayda kusuru olmadığını ve olayda illiyet bağının kesilip kesilmediğinin de tespiti gerektiğini,zararın uygun teknikle belirlenmediğini, davacının ilgili vergi dairesinden zayi olan mallar için emsal bedel tespiti istemediğini,davalı şirketin de olay sebebiyle zarar gören konumunda bulunduğunu,ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla olayda hakkaniyet indirimi de yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, yangın sebebiyle kusursuz sorumluluk ilkesi gereği davacının maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İstinaf iade kararı sonrası alınan bilirkişi heyet raporunda yine ilk karara baz alınan şekliyle, davacı tarafın yangın sebebiyle işyerinin hasar görmesinden kaynaklı inşaat bakımından malzeme ve işçilik bedeli olarak 7000 TL’yi talep edebileceği, ayrıca işyerinde yangın nedeniyle ıslanan yanan, islenen hasarlanarak ekonomik değerini kaybeden ticari mal stoku olan 161.241,71 TL’yi talep edebileceği belirlenerek ,ayrıca davacının müşteri kaybına dair zararının belirlenemediği tespit edilmekle bu kez davacının maddi zararının 161.241,71TL+ 7000TL= 168.241,71 TL olarak hesaplandığı,kusurun davalıda olduğu,yangının ise, davalı tarafça gece yapılan kablo ekinin sağlıklı olmamasından, gece çalışmalarının düşük kapasite ile olması nedeniyle kablodan çekilen akımın düşük olmasından ısınmaya sebebiyet vermemesi ancak ertesi gün işyerinin tam kapasite ile çalışması ile kablodan çekilen akım artmasından ek yerinde ısınma oluşarak belirli bir süre sonra kağıt ve karton kutuların aşırı ısınması sonucu oluştuğu, kısa devre oluşmadığı, davalıya ait trafoyu besleyen ana kablolarda sağlıklı olmayan ek yerinde meydana gelen yüksek ısıdan kaynaklı olduğu belirlenmiştir. İstinaf sonrası farklı bilirkişilerden alınan bilirkişi heyet raporu istinaf öncesi karara dayanak yapılan yine başka bilirkişilerden kurulu bilirkişi heyet raporu ile benzer nitelikte olduğu,sadece müşteri kayıp zararının tespitinin yapılmadığı görülmekle,her iki heyet bilirkişi raporunun pek çok kısımda birbiri ile örtüştüğü,raporlar arasında çelişki bulunmadığı görülmüş,ayrıca istinaf iade gerekçeleri de son hükme dayanak bilirkişi raporunda yeterince tartışılmıştır. BK’nın 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen yapı eseri kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. TBK’nın madde 69’da öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zararın doğması gerekir. Anılan maddedeki sorumluluk kusura dayanmayan kusursuz sorumluluk hallerinden olup, yapı eseri sahibi ancak, davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığının ispatı halinde sorumluluktan kurtulabilir. Ancak mevcut durumda davalı tarafından kendisini sorumluluktan kurtaracak davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığı gibi illiyet bağını kesecek hususlar tatmin edici delillerle bu aşamada ispatlanamamıştır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı tarafça elektrik dağıtım işlevi sırasında davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu kablolarda kablo arızasının meydana oluşması sonrasında, yapılan kablo ekinin sağlıklı bir şekilde yapılmaması nedeniyle dava konusu zarara neden olan hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesinin usul ekonomisi açısından davaya katkısı olmayacaktır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 11.492,59 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.873,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.619,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/04/2022