Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/882 E. 2022/1089 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/882
KARAR NO: 2022/1089
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2022
NUMARASI: 2021/664 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket … A.Ş. ile davalı (borçlu) … arasında abonelik sözleşmesi akdedilmiştir…. ile akdedilmiş olan bu sözleşme kapsamında düzenlenmiş olan Temmuz-Ekim 2019 tarihleri arasındaki hiçbir faturaya ödeme yapılmadığı, Arabuluculuk görüşmeleri sonucunda – taraflar arasında olumlu bir anlaşmaya varılamadığı belirtilerek, 12.038,30TL asıl alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili 10/01/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davaya konu hatların yargılama süresince kara listeye alınmasının önlenmesi ve kara listede bulunan hatların ise kara listeden çıkarılması hususunda tedbir kararı verilmesini, tedbir kararı verilmesi durumunda söz konusu kararın Bilgi Teknolojileri Ve İletişim Kurumu’na müzekkere yazılarak bildirilmesini ihtiyati tedbir konulmasını talep ettir. Mahkemece 24/01/2022 tarihli ara karar ile ; davalı vekilinin talebi abonelik işlemleri ile ilgili olduğu, dolayısıyla tedbir talebinin dava konusu olmadığı, davalının tedbir talebini ayrı bir değişik iş dosyası ile talep edebileceği anlaşılmakla tedbir talebinin reddine karar verilmiştir Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacı yan ile müvekkili arasında neticesi kara listeye alınmayla sonuçlanan olayın, uzun bir geçmişi bulunduğu, davacı … Anonim Şirketi ile müvekkilinin yetkilisi olduğu … Design … Tic. A.Ş. arasında tek fatura hizmetine dayalı kurumsal tip abonelik sözleşmesi imzalandığı, yargılama konusu olan faturalar için, tek bir GSM numarası ( …) belirlenmiş olup diğer GSM numaralarının da bu fatura hesabı üzerinden faturalandırıldığı, davacı tarafın Yerel Mahkemede görülen ve derdest olan davada, 2019 yılının Temmuz – Ekim aralığında yer alan tarihlerde hiçbir faturaya ödeme yapılmadığı iddiasında bulunmuşsa da bu iddiasını somut bir zemine oturtamadığı, nitekim davacı yanın bu iddiası henüz sabit olmamışken yine kendileri tarafından, davaya konu olan faturaların operatörler arasında kullanılan ve veri taban sistemi olan kara listeye alma kaydının gerçekleştirildiği, bu hatların kara listeye alınması ve tek tip fatura hizmetinden yararlanılmasından ötürü, müvekkilinin yeni hat alamamakta ve GSM şirketleri tarafından sağlanan kampanyalardan yararlanamamakta olduğu, bu durumun müvekkili açısından işlerinin korunması ve devamı açısından çok yönlü problem yarattığı, fatura borcunun haksız olduğunun tespiti halinde kara liste uygulamasının da haksız ve hukuksuz olduğu ortaya çıkacağı, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu özelinde operatörler tarafından her ne kadar kara liste uygulaması adı altında abonelerin veri tabanına girişleri yapılabilmekteyse de söz konusu Kanun’un temelinde “kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine ve elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlara yönelik tarafların kendi sistemlerinde oluşan fatura tutarı ve ödeme bilgileri ile sahtecilik, dolandırıcılık riski içeren şüpheli veya zarar doğurucu vakalara ve işlem hareketlerine ilişkin kayıtların sisteme işlenmesi”nin amaçlandığı, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket tarafından kötü niyetli kullanım durumu, dolandırıcılık ve sahtecilik söz konusu olmadığı ,kaldı ki davacının bu yönde bir iddiası dahi bulunmadığı, bu sebeplerle, Müvekkilinin yetkilisi olduğu TD Tech … Ticaret Anonim Şirketi’ne ait … numaralı fatura hesabının davacı tarafından kaydedilen kara listeden çıkarılması hususunda tedbir kararı verilmesi talebimizin ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması,talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, davalının, davacı müvekkili şirkete ödenmemiş fatura borçları bulunduğu ,bu kapsamda da davalı abonenin Kara Liste uygulamasına tabi tutulduğu, 5809 sayılı kanunun (11) (Değişik:17/7/2019-7186/22 md.) Tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine ve elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlara yönelik tarafların kendi sistemlerinde oluşan fatura tutarı ve ödeme bilgileri ile sahtecilik, dolandırıcılık riski içeren şüpheli veya zarar doğurucu vakalara ve işlem hareketlerine ilişkin kayıtlar, işletmeciler ve Kurumun MCKS’si arasında paylaşılabilir veya işlenebilir, şeklinde olduğu, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi adına bu uygulamanın mevzuat hükümlerine uygun bulunduğu, davalı abonenin kara liste uygulamasından çıkmak ve GSM hizmetlerinde sıkıntı yaşamamak istiyorsa fatura borçlarını faizi ile birlikte ödediği taktirde kara liste uygulamasından çıkabileceğı beyan edilmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesindeki dava ,ödenmeyen fatura alacaklarının tahsiline ilişkindir.Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafça ,davacının kullanımındaki hat,ödenmeyen borçları sebebiyle kara listeye alınmıştır. HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ancak uyuşmazlık konusu üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ,ihtiyati tedbirdeki amacın dava konusu şeyin dava sırasında güvence altına alınması olduğu gözetildiğinde ,talebin niteliğine göre HMK 389. maddede yazılı koşulların somut olay yönünden mevcut olmadığı değerlendirilmekle ,talebin reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/04/2022