Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/85 E. 2022/118 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/85
KARAR NO: 2022/118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİH: 09/12/2021
NUMARASI: 2020/779 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesi ile; davalı … A.Ş. Tarafından,” haricihat çekilip kontaktör vasıtasıyla kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile 20.10.2020 tarihinde 521.365,11 TL ve 27.10.2020 tarihinde 634.715,16 TL tutarında kaçak ek tahakkuk faturası düzenlenerek toplam 1.156.080,27 TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, faturaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42.-49. Maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, yaptıkları hesaplamaya ve uzman görüşüne göre 17.489,22 TL’lik kısmını 05.11.2020 tarihinde ödediklerini, dava sürecinde müvekkilinin elektriği kesilme ile karşı karşıya olduğunu, müvekkilinin dava konusu yerde işletmesi bulunduğunu, enerjinin kesilmesinin ticari yönden zarar etmesine neden olacağını beyanla, davanın sonuçlanmasına kadar davalı kurumun davacıya sağladığı elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 06/11/2020 tarihli tensip ara kararıyla “Dava konusu olan 1.138.591,05 TL ‘nin %15’i oranında teminat yatırıldığında elektrik kesme işleminin dava sonuna kadar durdurulmasına” gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça 09.11.2020 tarihli dilekçesiyle itiraz edilmiş, mahkemece itiraz üzerine duruşmalı inceleme yapılarak 26/11/2020 tarihli karar ile ” Davalı itirazında öncelikle tedbir kararının tümden kaldırılmasını talep etmiş ise de dosya kapsamı itibariyle tedbir kararının kaldırılması halinde davacının üretiminin aksayacağı ve telafisi imkansız zararlara sebebiyet verileceği anlaşılmakla tedbirin tümden kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının tedbirin sınırlanması talebinin ise yerinde olduğu, zira mahkemece ancak dava konusu ile sınırlı olarak tedbir kararı verilebileceği” gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin kısmen kabulü ile, tensip zabtının 14 nolu ara kararı gereği verilen tedbirin dava konusu 27/10/2020 tarihli … nolu ve aynı tarihli … nolu fatura borçlarından dolayı elektriğin kesilmemesi şeklinde tedbirin sınırlandırılmasına, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, gerekçesiyle kararının kaldırılmasını ya da değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı değerlendirilerek, itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda; 11/02/2021 tarih ve … K sayılı kararımızla ” davalının itirazı sonucu duruşmalı yapılan incelemede itirazın kısmen kabulüyle tedbirin davaya konu faturalarla sınırlı olarak uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun” olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bu karar sonrası, 04.11.2020 tarihli celsede davalı tarafça tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece oluşturulan ara kararla mahkemece ” bilirkişi tarafından kaçak kullanım konusunda yapılan tespitler, davalı tarafından sunulan 13/10/2021 tarihli kaçak kullanım tespit tutanağı ve ekindeki fotoğraflar gözönünde bulundurularak mahkememizce alınan 26/11/2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek ve taraf itirazları tek tek değerlendirilmek suretiyle ek rapor ibrazının istenilmesine” karar verilmiştir. Davacı vekili 05/11/2021 tarihli dilekçesiyle 04/11/2021 tarihli ara kararından rücu ve 26/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının aynen devamına ya da aynı doğrultuda yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan değerlendirme sonunda 16/11/2021tarhili ara kararla “Bilirkişi heyetinin 16/11/2021 günlü tedbir ara kararına yönelik tespit ve değerlendirmelere ilişkin raporunda özetle; mahallinde yapılan incelemede kaçak bağlantı düzeneğine rastlanılmadığı, davacı şirketin dava konusu olmayan 13/10/2021 tarihli tutanak öncesindeki ortalama günlük tüketim değerinin davacı şirketin geçmiş dönem tüketimleri ile uyumlu olduğu, dava konusu olmayan ve davacı şirket adına düzenlenen 13/10/2021 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile örtüşmediği bildirilmiştir. 6100 sayılı HMK m. 396/1 “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, mahkememiz dosyasına sunulan 16/11/2021 tarihli tedbir ara kararına ilişkin tespit ve değerlendirmelere ilişkin bilirkişi raporunda mahallinde yapılan incelemede kaçak bağlantı düzeneğine rastlanılmadığı, davacı şirketin dava konusu olmayan 13/10/2021 tarihli tutanak öncesindeki ortalama günlük tüketim değerinin davacı şirketin geçmiş dönem tüketimleri ile uyumlu olduğu, dava konusu olmayan ve davacı şirket adına düzenlenen 13/10/2021 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile örtüşmediğinin bildirildiği, HMK m.389/1 gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği de hüküm altına alınmakla ve yukarıda belirtilen bilirkişi raporu ve davacı itiraz dilekçesi nazara alınarak; hâlihazırda davacı tarafından kullanılan 6358705000 tesisat numaralı elektrik enerjisinin 27/10/2020 tarihli … nolu ve aynı tarihli … nolu fatura borçlarından dolayı elektriğin kesilmesi işleminin dava sonuna karar durdurulmasına, 2-Mahkememizce 06/11/2020 günlü tensip zaptı gereği dava konusu olan 1.138.591,05 TL’nin %15’i oranında teminat davacı tarafça depo edilmekle HMK m.87 gereğince yeniden teminat gösterilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından davacının kullanımında olan … tüketim numaralı mahalde, müvekkil kurum tarafından kaçak kontrol ekiplerince, 20.10.2020 tarihinde yapılan kontrolde, “Kontaktör vasıtası ile sayaç haricinde nitelikli kaçak elektrik kullanımı yapıldığı” tespit edilerek davacı … Limited Şirketi ünvanına, … seri numaralı kaçak zaptı düzenlendiğini, ilgili video kaydı, tüketim kayıtları ve mevzuata uygun tutulan kaçak tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere kişinin kaçak elektrik kullandığının yadsınamaz bir gerçek olduğunu, 14.09.2021 tarihli bilirkişi raporu da bu durumu destekler nitelikte olduğunu, aynı tesisat ve adreste “yeniden” kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini ve kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, kök bilirkişi raporunda ilgili kaçak kullanımı sabit olduğundan 16/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece duruşmalı yapılan incelemede mümzi tanıklar dinlenmiş ve ” mahkememizce beyanlarına başvurulan tutanak mümzilerinin anlatımları, davalı tarafça itiraz dilekçesi ekinde sunulan fotoğraf ve kayıtlar, kök rapor ve 07/12/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbirin şartlarının ortadan kalktığı, her ne kadar mahkememizce verilen 26/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararı Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf incelemesinden geçmiş ise de HMK’nun 396/1.maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi durumunda ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilebileceğinin öngörüldüğü, bu kapsamda mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir için aranan yasal şartların ortadan kalktığı” gerekçesiyle Davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile; mahkememizce verilen 16/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; verilen ilk ihtiyati tedbir kararından sonra ihtiyati tedbiri gerektirdiği kabul edilen mezkur durum ve şartların değişmediğini, mevcudiyetini koruduğunu, bilirkişi kök ve ek raporlarındaki görüşün de bunu değiştirmediğini, raporlara itiraz edildiğini, sundukları uzman raporunun iddialarını desteklediğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, çelişkinin henüz giderilmediğini, kaçak kullanımın olduğunun kabulü halinde dahi müvekkili aleyhine fazla tahakkuk yapıldığının tespiti karşısında tahakkuku gereken miktarın tam ve kesin olarak açığa kavuşturulması gerektiğini, müvekkilinin elektriğinin kesilmesi halinde telafisi imkansız ve ağır zararların doğmasına sebep olunacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddelerine göre; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. “şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dosya kapsamından, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu olduğu gözetildiğinde, kesintinin davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olabileceği, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla ve tesisatla sınırlı olarak, davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, ihtiyati tedbir isteminde hukuki yarar bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacıya ait işletmede kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tutulan tutanak üzerine eldeki davanın açıldığı, davacı tarafın duruşmalı incelemedeki beyanına göre dava konusu tutanak tarihinden sonra yeniden tutanak düzenlendiği, sonraki tutanakla ilgili olarak da tutanakla ilgili İstanbul … ATM’nin … E sayılı dosyasında dava açıldığı, yargılamada alınan ve itiraz edilen bilirkişi raporlarında da kaçak kullanım kabul edildiği, ancak hesaplanan miktarda tahakkuk ile farklılık olduğu, raporlara itiraz edildiği, netice olarak davacının kaçak kullanımının olup olmadığı ve varsa miktarının dava sonunda verilecek kararla kesinleşeceği anlaşılmaktadır. Şu halde, dava konusu tutanakla ilgili olarak teminat karşılığı elektriğin kesilmesinin önlenmesinde davacının olduğu kadar davalının da menfaati bulunduğu gözetildiğinde ihtiyati tedbire itirazların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bu itibarla, davacının istinaf isteminin kabulüyle HMK’nın 353/1.b-2 maddesi gereğince mahkemenin 09.12.2021 tarihli ara kararının kaldırılarak, yeniden davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddi ile; mahkemece verilen 16/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince 09.12.2021 tarihli ara karar kaldırılarak yeniden, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine,16/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 184,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2022