Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/832 E. 2023/86 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/832
KARAR NO: 2023/86
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2022
NUMARASI: 2020/321 E – 2022/39 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iş yerinde … tesisat nolu elektrik sözleşmesinin abonesi iken, davalı şirketin abonelik sözleşmesine rağmen müvekkiline tüketim faturaları ile birlikte dava konusu kaçak elektrik faturalarını da tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete abonelik sözleşmesi imzaladığını ve elektrik enerjisini kaçak olarak kullanılmadığını, dava konusu faturaların zımnen kabul anlamına gelmeksizin tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin fahiş ve yasalara aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirket aleyhine davalı şirket tarafından bu tahakkuklara dayalı olarak 18/09/ 2019 son okuma tarihli 1.774,10 ₺ bedelli, 40.388,23 ₺ bedelli, 23.08.2019 son okuma tarihli, 21.674,56 ₺ bedelli 08.07.2019 tarihli, 14.686,72 ₺ bedelli, 29.03.2019 son okuma tarihli faturalar düzenlendiğini beyanla ,bu faturalardan dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde … numaralı tüketim noktasına ait adreste 31.05.2018 – 12.10.2018 tarihlerinde yapılan kontrollerde … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Perakende Satış Sözleşmesi ve İkili Anlaşma olmaksızın yasal şekilde tesis edilmemiş … numaralı … marka sayaçtan enerji kullanıldığı tespit edilerek … ve … numaralı tutanakların tanzim edildiğini, ilgili tutanaklara istinaden 5.721,50 ₺ ve 14.686,72 ₺ kaçak kullanım faturaları tahakkuk edildiğini, 16.05.2019 – 09.07.2019 ve 19.09.2019 tarihlerinde yapılan kontrollerde ise … San. Tic. Ltd. Şti tarafından Perakende Satış Sözleşmesi ve İkili Anlaşma olmaksızın tesisatta kaydı bulunan sayaçlardan enerji kullanıldığı tespit edilerek … – … ve … numaralı kaçak tespit tutanakları tanzim edildiğini, ilgili tutanaklara istinaden 40.388,23 ₺ – 21.674,56 ₺ ve 29.316,78 ₺ kaçak kullanım faturaları tahakkuk edildiğini, yapılan incelemede kaçak tespit tutanaklarında ve sayaç tüketim bilgilerine göre tahakkuk edilen faturalarda hata bulunmadığını, mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirildikleri tespit edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin görevlileri tarafından yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanakların yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, kaçak elektrik kullanmadığını veya tutanak üzerindeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığını iddia eden davacının bu hususu ispatlaması gerektiğini, davacı hakkındaki tutanaklar kaçak elektrik kullanımı yapılan mahalde sözleşmesiz olarak elektrik tüketilmesi sebebiyle tanzim edilmiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde söz konusu mahale ilişkin abone sözleşmesinin varlığını iddia etmiş ise de, iddiasını ispatlayacak herhangi bir delili mahkemeye sunamadığını, bu kapsamda haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usul ve yasalara uygun olarak düzenlenmemiş bilirkişi raporu esas alnarak hüküm kurulduğunu ve davanın reddedildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik enerjisi kullanmadığını, tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkil şirketin, davalı şirketle abonelik sözleşmesi imzalamış ve elektrik enerjisini kaçak olarak kullanmamış olduğunu ,dava dosyasına davalı tarafça da elektrik sayacına müdahale edildiğine dair herhangi bir tespit raporu sunulmadığı, müvekkili şirket tarafından dava konusu faturaları zımnen kabulü anlamına gelmeksizin, tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin fahiş ve usul ve yasalara aykırı olarak tahakkuk ettirildiği, bilirkişi raporunda davalı tarafın beyan,hesaplama ve delillerinin ,davalı şirketin tutanaklarında belirtilen kWh cinsinden endeks değerlerinin esas alındığını, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini , ancak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadan davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle söz konusu kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; … numaralı tüketim tüketim noktasına ait adreste 31.05.2018-12.10.2018 tarihlerinde yapılan kontrollerde … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Perakende Satış Sözleşmesi ve İkili Anlaşma olmaksızın yasal şekilde tesis edilmemiş … numaralı … marka sayaçtan enerji kullanıldığı tespit edilerek … ve … numaralı tutanaklar tanzim edilmiştir. İlgili tutanaklara istinaden 5.721,50 TL ve 14.686,72 TL kaçak kullanım faturaları tahakkuk edilmiştir. 16.05.2019-09.07.2019 ve 19.09.2019 tarihlerinde yapılan kontrollerde ise … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Perakende Satış Sözleşmesi ve İkili Anlaşma olmaksızın tesisatta kaydı bulunmayan sayaçlardan enerji kullanıldığı tespit edilerek … – … ve … numaralı kaçak tespit tutanakları tanzim edilmiştir. İlgili tutanaklara istiaden 40.388,23 TL – 21.674,56 TL ve 29.316,78 TL kaçak kullanım faturaları düzenlenmiştir. Mahkemece taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ve ekleri davalı şirketten istenmiş; davalı şirketin cevabi yazılarında davacı ile aralarında abonelik sözleşmesi veya ikili bir anlaşma bulunmadığı bilgisi verilmiştir.Davacı tarafça da abonelik sözleşmesinin aslı veya sureti dosyaya ibraz edilememiştir. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında, … Tekstil ve … adına düzenlenmiş 5 adet kaçak elektrik tespit tutanağı bulunduğu, kayıtsız sayaç üzerinden ve sözleşmesiz şekilde elektrik kullanımlarının kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirildiği, 5 tutanak için toplam kaçak elektrik tüketim bedelinin 111.786,98 TL olarak hesaplandığı tespit ve kanaati belirtilmiştir. Ancak ; bilirkişi tarafından , hatalı olarak 08/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren EPTHY nin 26 ve devamı maddelerine göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Tutanak tarihlerinde yürürlükte bulunan ve olayda tatbiki gereken , 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği; Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri MADDE 42 – (1) Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması MADDE 44 – (1) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için; a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerine göre, b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre,hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir. (2) Birinci fıkra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın; a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 kW, diğerlerinde 5 kW’nın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama günlük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak, b) Diğer tüketici gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0,60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’nın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir. (3) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanır. (4) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi çerçevesindeki tespitlerde; elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplama yapılır. Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalanmasında esas alınacak süre MADDE 45 – (1) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır; a) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır. b) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada kullanım süresi esas alınır, bu süre 180 günü geçemez. c) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. ç) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. 1) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz. (2) 42 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir. (3) Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ortalama günlük çalışma saatleri; a) Meskenlerde; 5 saat, b) Tarımsal sulama tüketici grubunda yer alan tüketicilerde; ilgili Tarım İl Müdürlüğünden ürün bazında alınacak sulama sezonu saati bilgisi çerçevesinde belirlenen saat, c) Sanayi tüketici grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat, ç) Diğer tüketicilerde; 8 saat, olarak kabul edilir. (4) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara, çalışma saatleri %20 oranında artırılarak uygulanır. Üç vardiya çalışanlar için bu süre 24 saat olarak kabul edilir. (5) Üçüncü fıkranın (c) bendinin uygulanmasında, vardiya sayısının tespitinde kaçak tespiti yapan kuruluşun görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin üçüncü fıkranın (c) bendinde belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise tespit edilen saatler esas alınır.,hükümleri mevcuttur. Somut olayda da ,davacı şirketin ,davalı şirketle sözleşme yapmaksızın elektrik kullandığı,bunun ilgili yönetmelik uyarınca kaçak elektrik kullanımı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılamada alınan bilirkişi raporunda ,yukarıda açıklandığı üzere hatalı yönetmelik esas alınmış ve sözleşmesiz sayaç üzerindeki endekslere göre hesaplama yapılmış olup, bu hesaplama şekli ilgili yönetmelik hükümlerine ve emsal Yargıtay kararlarına aykırıdır. Diğer yandan ; dosyaya sunulan davalı vekilinin 31/03/2021 tarihli dilekçesindeki beyanı ve ekli Sayaç Muayene Raporuna göre “sayacın normal çalıştığı ” tesbit edilmiş ise de ,kayıtsız sayaç endeksleri hesaplamaya esas alınamayacağından, mahkemece seçilecek elektrik mühendislerinden 3 ‘lü bilirkişi heyeti oluşturularak,yukarıda yazılı Yönetmelik hükümlerine göre kaçak kullanım bedelinin (davacının sorumlu olduğu / olmadığı miktarın) hesaplandığı ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden ,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda izah edilen şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2023