Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/82 E. 2022/2773 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/82
KARAR NO: 2022/2773
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2021
NUMARASI: 2016/802 E – 2021/608 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 24/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Küçükçekmece ilçesi … Mah … Cad … Sok adresinde … pafta … parsel üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site merkezindeki bağımsız bölümlerin elektrik enerjisi ihtiyacı için abonelik taleplerine …’a bağlı olarak İstanbul Avrupa yakasında elektrik temini işinden sorumlu …’a 2007 yılı içerisinde müracaat ettiğini, davalı …’ın ise verdiği 25/09/2007 tarihli TİP-C/2 başlıklı enerji talebi konulu davacıyı muhatap olarak gönderdiği şartname yazısı ile tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü davacı aleyhine kullanarak, elektrik aboneliği talebinde bulunan davacıdan, esasen elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken transformatör (trafo) yer altı elektrik iletim kablosu, AG, OG proje ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini de haksız olarak davacı şirkete yükleyerek yaptırdığını, davacının aksi halde enerji alamayacağını ve itirazlarının da kesinlikle kabul edilmeyeceğinin vurgulandığını, davacının yatırımcılarına karşı ticari taahhüt ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirebilmek söz konusu yatırımları, elektrik aboneliklerini alabilmek, ceza-i duruma düşmemek için elektrik dağıtımı şirketinin isteklerini yerine getirmek amacı ile elektrik taahhüt işleri yapan bir şirketle anlaşarak söz konusu yatırımları bedelini kendisi karşılayarak yaptırdığını, yaptırılan tesisin 03/01/2008 tarihinde kontrol ve muayene edilerek … tarafından devir alınarak çalıştırılmaya başlandığını, davalı …ın abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedelinden düşüleceğine ilişkin yasa hükmüne aykırı davrandığını, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık söz konusu olduğunu, …’ın yasal mevzuata göre elektrik dağıtım şirketi olarak elektrik temin etme ve gerekli tesisleri yapmakla yükümlü olduğunu, elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin düzenlemeye aykırı sözleşmeleri dayatmalarının, EPK kararlarına ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu beyanla, tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana tarafların ticari şirket olduğundan inşa tarihinden itibaren ticari faizi ile hesaplanmasına ve davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu talebin muhatabının davalı şirket olmadığı gibi talebin zamanaşımına uğradığını, husumetin sadece diğer davalı …’a yöneltilmesi gerekirken davalıya husumet yöneltilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, husumet nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesi ile, zaman aşımı, hak düşürücü süre ve husumet yönünden itiraz ederek bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aradaki sözleşme ilişkisinin davacı tarafın iddiasının aksine geçerli olduğunu ve sonuçlarını doğurmaya devam ettiğini, davacıya ait arsa üzerine inşa edilmiş olan dağıtım tesisinin malikinin davalı olmayıp, … olduğunu, dolayısıyla işbu davada davalı şirketin husumet sıfatı bulunmadığını, dava konusu dağıtım tesisinin maliki dahi olmayan davalı şirkete karşı yöneltilen huzurdaki davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, tesis sözleşmesi düzenlenmeden dağıtım tesislerinin yapım bedellerinin talep edilmesinin mevzuata dolayısıyla hukuka aykırı olduğun, davacı tarafın sözleşme hükümlerine itiraz dahi etmediğini, davacı tarafın davalının önerisini kabul etmiyor ise o bölgede dağıtım faaliyetini icra eden başka bir şirketle görüşme yapabileceğini, tekel hakkının kullanıldığı iddiasının gerçek olabilmesi için öncelikle bunun uygulamada var olması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davalı … yönünden davanın pasif husumet yönünden REDDİNE, Davalı … yönünden 156.763,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, elektrik dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak ikame edilen davada müvekkiline husumet düşmeyeceği, taleplerin zamanaşımına uğradığı, ,taraflar arasında herhangi bir bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan bu bedellerin ödenmesinin talep edilmesinin yasal mevzuata uygun olmadığı, , somut olaya uygulanacak Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği gereği ve taraflar arasında tanzim edilen Enerji Müsaadesi Belgesi hükümleri gereğince davanın konusu talebinin kabulünün mümkün olmadığı , yapılan hesaplamaların yanlış olduğu, tesis bedellerinin ödenme şekline itiraz ettiklerini,müvekkili şirketin elektrik dağıtım tesislerine ilişkin ikame arttırım ve yatırımları yapma yükümlülüğünü mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirdiğini,yetersiz bilirkişi raporu uyarınca karar verildiğini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, davacı müteahhit şirketce yapılan tesis bedellerini konutların maliklerinden alıp almadığının inceleme konusu yapılması gerektiği, davacı bu bedelleri maliklerden almışsa, bu kez müvekkili şirketten ikinci kez almış olacağı , bunun da davacı yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği,karara esas teşkil eden bilirkişi kök ve ek raporunda da bu yönde inceleme yapılmadığı, davacı tarafça sunulan faturaların mahkemece aynen kabul edildiği,yapılan işler ile faturaların karşılaştırılmadığı, bu yönüyle eksik olan raporun yerel mahkeme tarafından karara esas teşkil etmesinin kabul edilemeyeceğini,ayrıca defaten ödeme kararı verilmesinin de hukuka aykırı olduğu,2014 tarihli yönetmelik uyarınca 2024 yılına kadar defaten ödeme yapılmayacağının açık olduğunu, bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada, davacının talebi üzerine inşaat alanına elektrik temini için davacı tarafından yapılan yatırım giderlerinin davalılardan tahsili talep edilmektedir. Davada, alacağın niteliğine göre genel zamanaşımı süresi (10 yıllık süre) uygulanacağından, dava tarihi itibarıyla bu süre dolmadığından bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı şirketçe, dava konusu imalatların kendisi tarafından yapıldığını ispatladığı ve EPDK’nun önceki kararından dönmesi sebebiyle bu bedeli talep hakkının yaptıran şirkete ait olması sebebiyle davalı şirketin aktif husumet yokluğuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı … ile davalı … arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 1-1. maddesinde “İstanbul ili Avrupa Yakası Elektrik Dağıtım Bölgesi’nde yer alan ve … uhdesinde bulunan dağıtım tesislerinin ve dağıtım tesislerinin işletilebilmesi için varlığı zorunlu diğer taşınır ve taşınmazların mülkiyet hakkı saklı kalmak koşulu ile … A.Ş.’ye işletme hakkının devredilmesi ile dağıtım tesislerinin ve gerekli diğer unsurların, iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve yeni dağıtım tesisi yapımının esaslarını ve tabi olduğu hükümleri belirlemektedir.” 7.7. maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirkettir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü malî yükümlülük şirket tarafından karşılanır. Şirket bu kapsamda ortaya çıkan tazminattan, cezadan ve/veya herhangi bir isim altında gerçekleştirdiği ödemelerden dolayı hiçbir şekilde …’a rücu edemez. Belirtilen nedenler ile …’ın bir ödeme yapmak zorunda kalması durumunda şirket söz konusu ödemeyi ilk talepte ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte nakden ve def’aten ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır.Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği uyarınca dağıtım şirketi sorumlu bulunduğundan. …’a yapılan bir devir bulunmadığından , talep ve konu mülkiyet durumu ile ilgili olmadığından ,davalı şirketin pasif husumet yokluğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin ve konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesiyle, Dava konusu işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38/6 Maddesinde ” sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü düzenlenmiştir. 28/01/2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 27/08/2014 5187-2 tarihli Kurul Kararı ile belirlenen ‘ Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’nin ‘ yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından , işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılması hukuka uygun bulunmuştur. 10/01/2013 tarihli 28524 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle 01/01/2014 tarihinde yürürlüğe girmek üzere mezkur yönetmeliğin 38. Maddesinin 6. Fıkrası aşağıdaki biçimde değiştirilmiştir; “Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik stan- dartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı; a) … için sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … arasında yapı- lacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür. b Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel; 1)Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapıl- ması halinde ödeme bir sonraki yıl başlar. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler. 2)Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, öden- mesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır. 3)Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir. Davaya konu imalat ve tesisin davacı şirketçe yaptırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı şirketin bu imalat bedellerini talep etme hakkının bulunduğu açıktır. EPDK’nun “ödemenin hak sahibi olan kat maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiği” yönündeki kararından dönmesi karşısında davalı şirketin bu bedellerin kat maliklerine ödeneceği gerekçesiyle ,davacıya ödeme yapmaktan imtina etmesinin sebebi ortadan kalkmıştır. Yargılamada alınan elektrik müh,inşaat müh,hesap uzmanı ve hukukçudan oluşan bilirkişi kurulu raporunda ; dava dışı … Ltd Şti tarafından davacı firmaya 07/02/2008 tarihinde KDV dahil 45.923,24TL ve 08/02/2008 tarihinde KDV dahil 110.839,76TL olmak üzere toplam 156.763,00TL fatura düzenlendiği, davalı …’ın enerji talebi konulu cevabi yazısı incelendiğinde, trafo ile bu merkezden itibaren komplo alçak gerilim şebekesinin davacı tarafından yazı içeriğinde aranan teknik şartlarda inşasını istediği, davacıya 18/01/2008 günlü geçici kabul yazısında geçici kabul işleminin 18/01/2008 tarihli olarak yapıldığının bildirildiği ve 1 takım onaylı geçici kabul tutanağının eklendiği, bu nedenle davacının dava dışı şirkete ödediği KDV dahil iki adet fatura toplamı olan 156.763,- TL yönünden davalı …’tan talep hakkı olduğu görüşü bildirilmiştir. Ancak ,bilirkişi kurulu raporunda ; sözkonusu faturaların yapılan iş , malzeme ve işçilik yönünden uygunluğu hakkında açıklama,karşılaştırma ve hesaplama bulunmamaktadır.Bu sebeplerle , davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ,yukarıda açıklanan hususlarda bilirkişi kurulundan dayanakları da açıklanmak suretiyle ,denetime elverişli ve itirazları karşılar nitelikte EK RAPOR alınması için kararın kaldırılması gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/10/2022